𐌸nine𐌸

35 3 2
                                    

*Herkes kendi kendinin şeytanı ve bu dünyayı kendi cehennemimiz yaptık.*

Gözlerimi tanımadığım bir odada açarken elim, ağrıyan başıma gitmişti.

Yattığım yerden doğrulup üstümdeki yorganı kaldırarak ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım.

Biraz ilerideki ayna dikkatimi çekerken, ayaklanıp oraya doğru ilerledim. Üstümdeki bol siyah t-shirt elbise gibi duruyor sağ dizimdeki morluk, ben buradayım, diyordu.

Gözlerimi bacaklarımdan çekerken anlımdaki yara bantı yaşananları hatırlatırken içim merakla dolmuştu.

Hızla odanın kapısını açarken, daha bir adım dahi atamadan bir bedene çarpmamla geri sendelemiş ve çarptığım beden tarafından belimden tutulmuştum.

-İyisin...

Sıkıca sarılmasına karşılık verirken gelen kahkahama engel olamamıştım.

-Elbette iyiyim! Ama sen değilsin, Yoongi.

Geri çekilirken alaycı bir şekilde, elimi Yoongi'nin alnına koydum.

-Ateşin de yok gibi a-

-SANA OLDUĞUN YERDE KAL DEMİŞTİM! DERDİN NEYDİ?!

Kaşları çatılıyken elleri omzlarımdaydı.

-Yoongi sen tehl-

Yoongi, bir anda tekrardan sarılırken sözüm yarıda kesilmişti. Sinirli bir şekilde Yoongi'yi iterken derin bir nefes aldım.

-Neden bu kadar dengesiz olmak zorundasın?! Hem hiçbir şey söylemeden başka bir adama veriyor hem de canımı tehlikeye atıyorsun! ASIL SENİN DERDİN NE?!

Öylece gözlerime bakarken bir şeyler söylemesini istiyordum, beklentiyle gözlerinin içine bakıyordum.

-Tamam olan oldu diyelim. Peki neden bazen bana çok yakınken bazende çok uzaktasın? Neden yanımdayken sana asla ulaşamıyorum Yoongi?

-Beni affetmene ihtiyacım var, Harley. Sana böyle bir şeyin tekrar olmayacağına dair söz veremem ama anlaman gerek.

-Yoongi, anlatmadığın bir şeyi anlamamı bekleyemezsin benden.

Sesim çıkmazken gözlerini yere indiren Yoongi'ye baktım.

-Tanrım,Yoongi. Susma lütfen. Bir şey de.

Ellerimi suratına yerleştirirken dikkatini kendime çektim.

-Zorundayım Harley. Susmak zorundayım ve pişmanım. Yaptığım şeyler sana saçma gelebilir. Lâkin sadece sana ihtiyacım var, güzelim.

Ona öylece bakıp söyleyecek bir şey bulamazken Yoongi tekrardan konuşmaya başladı.

-Umarım cehennemi seviyorsundur, Harley. Çünkü sayemde bir bilete sahipsin.

Bir anda gülümseyen Yoongi'nin gözleri parıldarken hâlâ istediğim cevapları vermediğinin farkındaydım. Belki de sadece sabretmem gerekiyordu o yüzden bekleyecektim. Onun için bekleyecektim.

-Tek bir şartım var, Yoongi. Beni orada yalnız bırakamazsın.

-Seni burada bile yalnız bırakmayacağım, güzelim.

Yoongi ciddileşirken gözleri artık parlamıyordu. Yavaş yavaş yaklaşırken geri attığım adımlarla sırtım az önce kapattığım kapıya çarpmıştı.

Yoongi nefesini hissedecek kadar dibime girdiğinde hareket edememiştim. Kulağıma doğru eğilirken sıcak nefesi titrememe sebep olmuştu.

-Git ve üstünü giyin. Gitmemiz gerekiyor.

Careless ♧ Min YoongiWhere stories live. Discover now