38: Kuzeninden hoşlanmadım.

14.6K 1.4K 973
                                    

Akıllı fırınımız sağ olsun, keklerimiz yanmamıştı.

Küvette Taehyungun kolları arasına kıvrılıp dinlendiğim sırada çaldığını duyduğumuz alarm, ikimizi de aynı anda hareketlendirmişti.

"Kekler!"

Taehyung gözlerini büyüterek konuştuğunda panik yapmaması için gülümsemiş, yanaklarını kavramıştım hemen.

"Fırın ayarlanan dakika bitince üzerinden belli bir vakit geçince unutulma riskine karşı böyle ötüyor. Endişelenme yani. Keklerimiz güvende" diye mırıldandığımda tuttuğu nefesi usulca vermiş ve dudaklarını boynuma bastırıp ellerini belime yerleştirmişti.

"Aslında bugün için farklı bir planım vardı" demişti beni tekrardan kendisine çekerken. Aslında kalkıp fırını halletsem iyi olurdu ama Taehyung yumuşak bir şekilde bedenimi okşarken kalkmak çok zordu.

"Ne planlamıştın ki?"

"Sabah kekleri sen uyanmadan pişirecek ve güzel bir kahvaltı sepeti hazırlayacaktım. Birlikte deniz kenarına gider, piknik tarzı bir kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm" diyerek saçlarımı okşamaya başladığında hemen kedi gibi mırıldanmaya başlamıştım.

"Gerçekten mi? Bu çok güzel olurdu Taehyung" diye mırıldandığımda saçlarıma bıraktığı öpücükle birlikte bir elimi göğsüne yerleştirmiştim.

"Değil mi? Uzun zamandır böyle bir etkinlik yapmıyoruz. Dışarı çıkmayı sevmediğim için sürekli benimle birlikte evde takıldığının farkındayım bebeğim. Bu yüzden böyle bir şey planlamıştım ama kekleri yapamayınca kaldı öyle" dediğinde dudaklarımı büzerek bakışlarımı ona çevirmiştim.

"Aslında hala gidebiliriz. Gidemez miyiz?"

"Senin için sorun olmayacak mı?" Diyerek parmaklarını kalçamın üzerinde dolaştırmaya başladığında omuz silkmiştim. "Ama bu sefer daha fazla acıttığımı söylemiştin. Zorlanmanı istemiyorum, yarın da gidebiliriz" diye eklediğinde ellerimi göğsüne yerleştirerek yarı oturur pozisyona gelene kadar kendimi itmiştim.

"Yürümek iyi geliyor" demiştim mızmız bir şekilde. "Başta biraz garip hissediyorum ama sonrasında yürümek gerçekten iyi geliyor. Taehyung, şimdi gidelim lütfen"

"Aceleci olma" demişti gülerek. "Kahvaltıyı çoktan yaptık. Eğer çok istiyorsan akşam gidebiliriz" dediğinde oflayarak dudaklarımı büzmüş, üzgün üzgün ona bakmaya çalışmıştım ki bu onu güldürmüştü.

"Yemezler" demişti eliyle yüzümü kapatırcasına kavrarken. "Bana üzgün üzgün bakma. Bu saatte gidersek çok da eğlenceli olmaz"

"Ama gece üşürüz!"

Mızmızlanarak tekrardan ona sarılıp kucağında küçüldüğümde kollarıyla bedenimi sıkıca sarmıştı.

"Üşürsen ben seni ısıtırım" diyerek alnıma bir öpücük bıraktığında dudaklarımı büzmeye devam etsem de sessiz kalmıştım. Gece gidersek gerçekten üşürdük ama biliyordum ki Taehyungu şu an yalvarsam da götüremezdim. Taehyung netti bu tür kararlar verirken. Sabah gitmek istiyorum derse sabah giderdi. Gidemezse de oturur, umursamazdı.

"İyi tamam" diyerek ondan ayrıldığımda parmakları belimi sıkıca kavramıştı ama ben ellini tutarak kendimden ayırdığımda da itiraz etmemişti.

"Nereye?"

"Kekleri çıkartsam iyi olur. Hem daha fazla durmayalım su soğudu iyice. Duşakabine geç sen, ben de geleceğim şimdi" diyerek hemen sonrasında hiç utanmadan ayağa kalktığımda Taehyung dudaklarını ısırarak kalçama vurmaktan geri kalmamıştı. Bense bir tepki vermeden küvetten çıkmış ve yerlere su damlatmayı umursamadan banyodan çıkıp mutfağa gitmiştim. Bütün perdelerin kapalı olduğunu bildiğim için rahattım.

Friends; taekookWhere stories live. Discover now