|23| Ortaklarla işbirliği

3K 307 95
                                    

Taehyung'un dediği gibi sabah normal okul saatimde kalkıp hazırlandığımda, telefonumu çantama atmış ve odamdan çıkarak girişe ilerlemiştim. Ayakkabı dolabımdan ayakkabılarımı alarak kapının önüne koyduğumda, giymek için eğilmiş ve o sırada babamın sesini duymuştum.

"Aferim oğlum, eski düzenine geri döneceğini biliyordum. Hyunjin aşağıda bekliyor seni, fazla bekletme çocuğu."
Babam sırtımı okşamaya başladığında, hızla ayakkabımın diğer tekini de giymiş ve ondan ayrılmıştım.

"Eski düzen mi? Sen nasıl o kafandaki önyargılı düşüncelerini değiştirmiyorsan, ben de kurduğum bu yeni düzenden vazgeçmeyeceğim baba. Okula gitmemin tek sebebi, iğrenç düşünce ve ithafların bulunduğu bu ortamdan bir anlığına uzaklaşmak."
Hemen kapının yanına koyduğum çantamı alarak tek koluma attığımda, babamın ufak bir anlığına hüzünlenmiş yüzüne bir bakış atmış ve merdivenlere yönelmiştim.

Bir de hiçbir şey olmamış gibi yakın davranması.. Daha iki güne kadar yönelimim yüzünden aşağılayan babam o değilmiş gibi bir anda değişemezdi.
Göz devirerek dış kapının önüne geldiğimde, Hyunjin de merdivenlerden iniyordu.
Hani aşağıda bekliyordu?
Ah.. cidden baba.

"Günaydın Jimin."
Telefonunu kapatarak yanıma geldiğinde, kısaca ben de 'günaydın' demiş ve dışarı çıkmıştık.

Gözümü yoldan ayırıp, sohbet etmek için yer arayan ve bunu yapmaktan çekinmeyen Hyunjin'e doğru sıkkın bir bakış atmıştım.

"Derslerin nasıl Jimin?"

Yarrağım gibi.

"İdare eder."

Ondan bir adım uzaklaştığımda, sırtımı dönmüş ve yola doğru bakmaya başlamıştım.
Taehyung ne plan yaptın acaba..

"Ah!"

Bir inleme sesi duyduğumda, hızla solumda kalan Hyunjin'e doğru dönmüş ve ağzımın kocaman açılacağı şeyi görmüştüm.

"Ben sana vur mu dedim, Yoongi?"
Hoseok, kollarını tuttuğu Yoongi'yi Hyunjin'den uzaklaştırmaya çalışırken, Jungkook da kenarda bekliyordu.

"Bırak beni Hoseok, bırak da iki tane daha vurayım şuna. Bodyguard gibi bekliyor bir de, piç!"
Yoongi, Hoseok'dan sıyrıldığında, Jungkook olaya el atmıştı.

"Yoongi şimdi sana bir vuracağım beyblade gibi döneceksin amına koyayım. Bağırtma çocuğu insanları başımıza toplayacaksın. Planın içine sıç diye mi getirdik biz seni he?"

Yoongi kendine geldiğinde, son kez Hyunjin'in üstüne tükürmüştü.
Çocuğun bir suçu yoktu ki?
Bunu umursamayarak onların yanına gittiğimde, hepsi bana doğru dönmüş ve yüzlerini buruşturmuşlardı.

"Jimin.. o gözlerinin hali ne? Babanın yumruk attığını söylememişti Taehyung hyung."
Hoseok göz altlarıma dokunarak konuştuğunda, Jungkook şaşkınlıkla bakıyordu yüzüme.

"Saçmalamayın, babam vurmadı. Sadece biraz uykusuzum."
Sol elimle sağ kolumun dirseğini kaşırken, yeniden bir inleme sesi duymuştuk.

"Lan oğlum siz manyak mısınız? Ah.. bacağım uyuştu, hanginiz vurdu bana?"
Hyunjin isyanla konuştuğunda, Yoongi hyung hareketlenmişti.

"Sen mi konuştun lan?" Yanına doğru gidip elini kaldırdığında, devam etmişti "kapa çeneni bak şimdi vuracağım bir tane şaftınla birlikte şu durağa kayacaksın."
Hyunjin eliyle kafasını tuttuğunda ise Jungkook yanlarına gitmiş ve Yoongi hyungun sırtına vurmuş, ardından ise vurduğu yerden tutarak bize doğru getirmişti.

"Lan sen ne laftan anlamaz adamsın. Hoseok buna sen ne yapıyorsun oğlum? Ne şiddet canlısı bir herif çıktı bu böyle."
Jungkook göz devirerek konuştuğunda, Yoongi hâlen daha delip geçen bakışlarıyla Hyunjin'e doğru bakıyordu.

Hyung | vminWhere stories live. Discover now