017

1.7K 182 54
                                    

"Eğer bize yerlerini söylemezsen hayatın boyunca unutamayacağın bir işkenceye maruz kalırsın."

Dördümüz sandalyeye bağlı olan Sam'in etrafını sarmıştık ve Steve ve Bucky'nin gittikleri yeri öğrenmeye çalışıyorduk.

Bilmediğini söylüyordu fakat bildiğini biliyorduk. Steve ona ve Bucky'e her şeyini anlatırdı.

"Hah! İşkenceleriniz bende işe yaramaz hanımlar. Boşuna uğraşıyorsunuz."

"O zaman..." Sam'in telefonunu alarak açtım. "Bize başka çare bırakmadın."

Ben onun telefonuyla uğraşırken o endişelenmiş olacak ki sandalyede tepinmeye başlamıştı.

"Hey! Ne yapıyorsunuz!" Telefonu ona doğru çevirdim ve ekranı görmesini sağladım.

"Eğer Bucky ve Steve'in yerini söylemezsen tüm sosyal medyaya eşcinsel olduğunu açıklamam bir hareketime bakar."

"Blöf yapıyorsun."

"Emin misin? Hatta şuraya Thor'dan hoşlandığını da ekleyeyim."

Ben bunları yazarken kızlar kıkırdayarak yanıma gelmişti.

"Dur! Dur! Tamam! Size yerlerini söyleyeceğim."

"Evet, bekliyoruz."

"Kuleden iki sokak ileride küçük, çiçeklerle süslü bir kafe var. Oraya gittiler. İsmini bilmiyorum şimdi beni çöz ve telefonumu ver!"

Kızlara işaret ettiğimde Sam'i çözdüler. "Teşekkürler Sammie!" Telefonu fırlatıp odadan çıktım.

"Hadi gidelim."

Sam'in tarif ettiği gibi ilerlemiş ve kafeyi bulmuştuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sam'in tarif ettiği gibi ilerlemiş ve kafeyi bulmuştuk. Kafeyi incelediğimizde Bucky ve Steve'in cam kenarında, Carter kızı ve arkadaşı ile gülerek sohbet ettiklerini görmüştük.

"İki seçeneğimiz var. Bir, onları çıkana kadar burada izler çıktıklarında yanlarına gideriz. İki, şimdi yüzsüz gibi yanlarına gidip sürtük gibi davranırız."

"İkinci seçeneği alayım." Tereddüt etmeden Natasha'nın elinden tutup içeri girerken Carol ve Wanda'nın tezahüratlarını duyabiliyordum.

Büyük bir özgüvenle onların yanına ilerlerken Steve ve Bucky'nin bakışları bize dönmüştü.

Gülümseyerek masanın önünde dikildik. "Selam! Şu tesadüfe bak. Burada ne işiniz var?"

"Ş-şey sadece sohbet ediyorduk." Vicki kekeleyerek konuştuğunda Natasha'yla birbirimize bakıp sinir bozucu bir şekilde sırıttık.

"O zaman size katılmamız da bir sakınca yok." Onlar bir şey demeye kalmadan yanlarına oturduk.

Carter kızı ve arkadaşına sahte bir gülümsemeyle bakıp bakışlarımı bana bakan Bucky'ye çevirdim.

sister • natasha romanoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin