[One]

3.7K 154 279
                                    

'Ah' sızlanarak kestiğim yere yara bandı yapıştırıyordum. İlk kez değildi ama bu sefer sanırım derin kesmiştim canım hiç yanmadığı kadar yanıyordu desem yalan olur. Daha çok yakanlarını gördüm.

Ah neyse ben Lee Donghyuck dünyalarca ünlü Mark Lee'nin biricik eşi. Herkesin görüp özendiği bir evliliğe sahip olan Markhyuck çiftinin pasif karakteri. 

Tabi hiçbir şey dışardan gözüktüğü gibi değildir aynı Mark ve bana olan davranışları gibi.Mark dışarıdan göründüğü gibi kibar ve dost canlısı değildi. O sadece gerçekten sevdiği insanların yanında öyleydi, ki ben bu gruba dahil değildim. Zorla evlenmiştik aslında ben ona sırılsıklam aşıktım. Ve o da bunu çok iyi bilip beni kullanıyordu. Bazen düşünüyordum neden böyleydi neden beni sevmiyordu? Neden bu kadar acımasızdı. Her şeye rağmen neden tekrar bir şey olmamış gibi yapıyordu? Mark'ın ailesinden gelen bir huy muydu bu? İmkansız. Eğer öyle olsaydı Yuta hyungda sert olmaz mıydı? Ama o aksine çok kibar ve ilgiliydi eşiyle. Peki ya biz... biz neden öyle değildik ki. Neden mutlu yaşatmak  yerine acı çektirerek yaşatmayı seçmişti ki Mark.Tabi o halinden memnundu ne de olsa her gün kesintisiz becerebileceği biri vardı elinde.

Mark acımasızdı bana karşı. Bir de konu yatak ise on kat daha acımasız ve sert oluyordu. Canımın yanması onun sikinde dahi değildi, ve bende bunu zaten biliyordum.

____________________

Zilin çalmasıyla yaptığım yemeğin altını kısıp kapıya ilerledim. Kapıyı gülümseme ile açtığımda beklediğim şey kesinlikle sinirden burnundan soluyan bir Mark değildi.

Beni sertçe kenara itti ve içeri girerken bağırmaya başladı "KAPIYI İKİ SAATE AÇIYORSUN HYUCK BU KADAR MI ZOR HIZLICA KAPI AÇMAK HİÇBİR BOKA YARAMIYORSUN BARİ BUNU DÜZGÜN YAP!!" Dediği şeyle gözlerim dolmuştu tabi bu onun gözünden kaçmamıştı "Ne o beyefendi yoksa minik Hyuck'umuz ağlayacak mı" sona doğru sertleşen sesle korkmamak elde değildi. "M-mark-" konuşmamı sert bir şekilde bölmüştü. "Odaya git ve beni bekle" sonumuzun yine ne olacağını anladığımda sesimi çıkarmadan odaya girip yatağa oturmuştum. Bu sahneler artık yabancı gelmiyordu. Gözümden akan  yaşı hissettiğimde yere bakmaya başladım. Birazdan yanıma gelecek ve az önce bana o hakaret edip bağırmamış gibi davranacaktı. Dediğim oldu, içeri yavaş adımlarla girdi ve yanıma oturdu "Benim miniğim niye ağlıyor" yine izin verecektim işte.... duygularımla oynamasına beni paramparça etmesine. 

Boynuma kondurduğu öpücüklerle gözlerimi kapattım. Bir yandan ise eliyle bacağımı okşuyordu. Kafamı yana yatırıp ona yer açmıştım. Sertleşmeye başlamıştı, artık öpmüyor sertçe ısırıp kanatıyor kanattığı yerleri ise emiyordu. Daha dün bıraktığı izlerin üzerine yenilerini ekliyordu. Bacağımdaki elini yukarı doğru çıkarıyordu. Ellerimi saçlarına atmış sertçe çekiştiriyordum* Dudaklarını boynumdan ayırıp bana baktı ve yavaşça yüzüme yaklaştı. Gözlerimi kapattığımda dudaklarımız buluşmuştu. Aynı şekilde öpüyordu her zamanki gibi duygusuzca... 

Belimden tutup ben kaldırmış ve yatakta yatar pozisyona getirmişti. Yavaşça üstümdeki tişörtü çıkarıp odanın bir köşesine atmıştı. Elleri pantolonumun kemerinde buluşmuştu, yavaşça kemerimi ve pantolonumu çıkarıp aynı tişört gibi bir kenara attı. Zar zor bir şekilde karşı gelmeye çalıştım. Çünkü istemiyordum bıkmıştım artık beni oyuncağı gibi kullanmasından. "Mark kalk üstümden" Kaşları çatık bir şekilde bana baktı "Ne?" göz devirdim "Kalk diyorum kalk anlamıyor musun anlaman kıt mı?!" histerik bir gülüş attı ve bacaklarımın arasına girdi. Ben tepelenirken sertçe kemerini çıkarmış ve çıplak bacağıma sert bir şekilde kemerle vurmuştu. Vurmasıyla bahçe girişinden bile duyulabilecek bir çığlık atmıştım. Çekmeceyi açıp kelepçeleri çıkardığında ona yalvarırcasına baktım. "Mark.. lütfen" "Sana her zaman söylüyorum Hyuck rahat dur yoksa cezalanırsın diye beni dinliyor musun?!" kelepçeleri elime geçirip yatak başlığına bağladığında ona bakmaya devam ediyordum. "Dinledin mi Hyuck?!" cevap vermeyip ona bakmaya devam  ettim. "Sana bir soru sordum cevap versene sürtük!" diğer bacağıma sertçe inen kemer ile bir çığlık daha atmıştım. Gözlerim dolmuştu. "Cevap ver!" "H-hayır" "O zaman cezasını çekeceksin Lee Donghyuck" üstündekilerden hızlıca kurtulup bacaklarımı kaldırmıştı. Hiç beklemeden, hazırlamadan birden içime girmişti. Bir çığlık daha atmıştım, şuana kadar hiç böyle olmamıştı ama canımı çok yakıyordu. Alışmamı beklemeden hızlıca içimde gelgit yapmaya başlamıştı. Ben acıdan ağlarken o zevkten kafasını geriye atmış inliyordu. İçimde sertçe hareket etmeye devam ediyordu. Birkaç dakika sonra kelepçeleri açtı ve içimden çıkmadan beni çevirip arkamdan belime ellerini koymuştu. Kalçama sertçe attığı şamar yüzünden inlemelerim iki kat daha sesli çıkıyordu. Sanki olabilirmiş gibi daha da hızlandığında inlemelerim çığlığa dönmüştü. İçime boşaldıktan sonra beni tutan ellerini çekmiş ve içimden çıkıp yanıma atmıştı kendine ben ise o belimi bırakır bırakmaz yatağa düşmüştüm zerre kadar gücüm kalmamıştı. Gözlerimi kapatmış nefesimi düzenlemeye çalışıyordum.

İçimde hissettiğim dolulukla bir kez daha inlemiştim hayır bir tur daha olamazdı zaten yeterince yorgundum. Penisini deliğimin dibine kadar ittiğinde zevkle bir çığlık atmıştım. Penisinin yanına parmaklarını da sokmuştu diğer eliyle de benim penisimi çekiyordu. Aldığım zevkle resmen dünyadan soyutlaşmıştım. İkinci kez içime boşaldığında bende onun eline boşalmıştım. Boşalmamıza rağmen hareketlerine devam ediyordu. Birkaç vuruştan sonra  bırakmıştı.

Şimdi yanıma yatmış tavana bakıyordu ben ise yorgun ve bir o kadarda kızgın gözlerle onu izliyordum. "Daha ne kadar öyle beni izleyeceksin?" "Niye soruyorsun?" "Bakışların korkutuyor çünkü sanki aileni öldürmüşüm gibi bakma, sevmiyorum böyle şeyleri" "Ailemi öldürmedin ama beni öldürüyordun odun" bu cümleyi kurarken yavaşça arkamı dönüp örtüyü kendi üstüme çektim. O daha bir şey diyemeden ben kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.  

Selamlar ilk kitabımızın ilk bölümü ile karşınızdayım, ben Olivia bu kitapta Violet benimle yazarmı bilmiyorum..Ondan habersiz yazdım çünkü ehe umarım ağzıma sıçmaz. Neyse kitabımızdan bahsedeyim. Kitapta bolca smut olacak rahatsız olanlara tavsiyem 'Kitabı okumayın' olacak çünkü cidden nerdeyse her bölümde olabiler benim keyfime bağlı.Umarım beğenmişsinizdir. Daha şimdiden siz okurlarımıza sevgilerimi gönderiyorum kendinize iyi bakın öptüm mwahh^-^
-Olivia

 Daha şimdiden siz okurlarımıza sevgilerimi gönderiyorum kendinize iyi bakın öptüm mwahh^-^-Olivia

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Markhyuck ile kalın.
[15.12.2020]

BRUTAL [Markhyuck]Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora