53.BÖLÜM

304 54 14
                                    

Beste'den

Eğlence fastı gelince planı uygulamaya koyduk. Cemre'yle birlikte gelin masasına toplanan kalabalığın arasına ilerledik.

Herkes gülüyor, yudumladıkları kadehleri havada tokuşturuyordu. Müziğin ve pahalı şarapların büyüsüne kapılmış kadınlar, kadınların büyüsüne kapılmış adamlar.....

Masanın çıkış kapısına en yakın tarafına geçtik. Cansu etrafına boş gözlerle bakıyor, bu kabusun bir an önce bitmesi için dua ediyordu.

Başını bizim bulunduğumuz tarafa çevirince gözlerimiz buluştu. Yüzünde birkaç saniye tebessüm oluştu. Sonra hemen eski haline döndü. Neden geldiğimizi anlamıştı.

"Can'a mesaj at başlıyoruz" dedim yanımda duran Cemre'ye .

Cemre telefonunu çıkartıp kısa bir süre uğraştıktan sonra bana döndü. "10 9 8 7 6......"

Cansu'nun yanına biraz daha yaklaştık. "5 4 3....." Hemen yanı başındaydık. "2.....1...0..."

Ve ışıklar söndü.

Cansu'nun kolundan tuttuğum gibi koşmaya başladım. Cemre'de hemen önümdeydi.

Kalbim korkudan deli gibi çarpsa da koşmaya devam ettim. Bahçe kapısını iyice ezberlediğim için yönümü bulmakta zorlanmadan, Cemre'yi rahat takip edebiliyordum.

Kadınların attığı tiz çığlıklarını ve ne olduğunu çözmeye çalışan misafirlerin kısık konuşmalarını duyabiliyordum. Her an ışıklar yanabilirdi.

Nihayet bahçe kapısından çıktığımızda bir nebze olsun rahatladım.

"Buradan"

Kıvanç'ın sesini duyunca sesin geldiği yöne -mümkünmüş gibi- daha hızlı koştum.

Elini hala bırakmadığım Cansu ile birlikte Cemre'nin arkasından arabaya bindik.

"Sür arabayı" dedi Can sürücü koltuğunda oturan Batuhan'a. Kıvanç bize bakmak İçin geldiği sırada Bathuna'da sürücü koltuğuna geçmiş olmalıydı.

Batu arabayı çalıştırınca rahat bir nefes alabildim. Bu geceyi de sağ olarak atlatmıştık.

Kerem'den

Sigortayı indirdikten hemen sonra bahçeye döndüm. Biri beni orada yakalarsa her şey mahvolurdu.

Bağıran ve ne olduğunu anlamaya çalışan kalabalığın arasına daldım. Etraf zifiri karanlığa bürünmüştü.

Yaklaşık beş dakika sonra sigortanın indirildiği fark edilince ışıklar tekrar ortamı aydınlattı.

"Gelin yok!" diye bağıran damat silahını çıkardı. Neler olduğunu hızlı kavramıştı.

"Kızım nerede?" diye ağlayan kadın Cansu'nun annesi olmalıydı.

Cansu'yu liseden tanıyordum. Ama konuşmuşluğumuz hiç olmamıştı. Ancak sonradan aralarına katıldığım bu gurup sayesinde tanışmıştık. Kendi halinde sakin bir kızdı. Hatta Kıvanç'tan hoşlandığını bile hissetmiştim.

KİRAZ KOKUSU  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now