𝘪. 𝘪𝘧 𝘪 𝘭𝘰𝘴𝘦 𝘸𝘩𝘢𝘵 𝘪𝘴 𝘭𝘰𝘷𝘦𝘥

538 54 53
                                    

"Hadi ama Jisung!" Chenle sıkıntıyla Jisung'ı dürtüyorken büyük salonda ders çalışanların dikkatini dağıttığı gerçeği umurunda değildi. "Kar yağıyor ve biz burada oturmuş iksir mi çalışıyoruz dışarı çıkmak varken?" Diğerlerinin rahatsız bakışları arasında istemsizce sesini biraz azaltmıştı. Bu yanında oturup bakışlarını önündeki kitabından çekmeyen Jisung'ın bıyık altından gülmesine yol açmıştı.

"Ben çalışıyorum, seni bilemem." diye mırıldandı önündeki kitabı incelemeye devam ederken. "Bir haftadır kar yağıyor zaten, yeterince doymadın mı?" Bakışlarını bir anlığına Chenle'nun bıkkın yüzüne taşıdı. "Sınavlar yaklaşıyor, S.B.D'ler var; sen de biraz çalışsan fena olmaz. Ne kaldı şunun şurasında Noel tatiline zaten?"

"Bu kadar sinir bozucu olmayı her seferinde nasıl başarıyorsun?" Bu dediği Jisung'ın sakladığı gülüşünü göstermesini sağlamıştı. Sessizce gülüyorken bakışlarını tamamen Chenle'ya çevirmişti.

"O zaman git başkasıyla çık dışarı. Zaten hepsi dışarıdadır şimdi."

"Evet çünkü sen ve harıl harıl ders çalışmalarına rağmen yıllardır okul kupasını kazanamayan Ravenclawlar dışında herkesin aklı başında ve bu güzel havayı içeride oturup pinekleyerek görmezden gelmek yerine dışarı çıkıp değerlendiriyorlar."

"Beş senedir senden duyduğum en uzun cümleydi bu," Jisung göz devirerek bakışlarını tekrardan kitabına çevirmişti. "Ayrıca Ravenclawların kupayı kazanamamasının sebebinin fiziksel uğraşlardan uzak durmaları olduğunu biliyorsun. Senin tüm notlarını toplasalar, birinin bir notuna eş olmaz." Chenle kusar gibi yapmıştı bunun üzerine.

"Aman, laf da ettirmezmiş arkadaşlarına! Bizden çok onlarla takılmanı umursamıyorum sanma."

"Kafalarımız uyuşuyor çünkü."

"Ben de zekiyim demenin mütevazı yolu mu bu?" Jisung dilini şaklattı.

"Hayır, gerçek bu. Mütevazı olmama da gerek yok ayrıca? Ben de zekiyim çünkü." Chenle göz devirerek elini masaya yasladı ve ayaklandı.

"İyi!" diye homurdandı teyzesinin muggle Amerika'sından getirdiği ceketini düzeltirken. "İneklemeye ve beş senelik oda arkadaşını elin kargalarına tercih etmeye devam et. Ben Jaemin'in yanına gidiyorum. Kafalarımız uyuşuyor ne de olsa." Jisung önündeki parşömene yazmaya devam ederken başını kaldırmadı. "Sana iyi eğlenceler." diye mırıldandı. Chenle, Jisung'ın bu hâline alışmış olmanın sinirle kaşlarını çattı ve arkasını dönüp hızlı adımlarla büyük salondan çıktı.

Koridorda adımlarken rast geldiklerini, sadece birkaç kelime mırıldanarak geçiştiriyordu. Jaemin'in yanına falan gitmiyordu, Quidditch sahasından başka bir yer değildi gittiği yer. Evet, kafaları uyuşuyordu ama Jisung'la kafasının uyuşmasını yeğlerdi. Quidditch'i sevmemesine rağmen yıllarca hiçbir antremanını kaçırmadığı Jisung; beş senelik oda arkadaşı ve biricik dostu, Gryffindor'un gözde çocuğu.

Derslerde başarılı, öğretmenlerine kibar ve saygılı, çoğu konuda baş kaldırmak yerine sineye çeker. Herkesle iyi anlaşır, kibirli tarafını göz önüne sermez ve bu yönüyle de "Seçmen şapka bir yanlışlık yapmış olmasın?" nidalarından kaçamaz. Chenle'ya çok değer verdiğini söyler fakat bahanesi hep bunu gösteremediği yönündedir. Ravenclaw'dan Renjun ve Dejun ile fazla sıkı fıkıdır ki sözde en yakın dostu olan Chenle bile onlarla olduğu kadar yakınlık kuramamıştır senelerdir yan yana yataklarda yattığı oğlanla.

Jisung'ın üzerindeki baskından da haberdar olan Chenle, adımları beyaz bir battaniye serili bahçeye yönelirken iç çekti. Haberdardı, elbette biliyordu. Ailesinin dersleri düzgün olsun diye ne kadar sıktıklarının farkındaydı Jisung'ı. Ama bu Chenle'yu sürekli geçiştirirken fırsatını bulduğunda soluğu Ravenclaw ortak salonunda ya da Ravenclawlu arkadaşlarıyla kütüphanede almasına ve sözde en yakın dostu Chenle'yu zaten aynı odada kalıyoruz bahanesi ile görmezden gelmesini açıklamazdı. Açıklamamalıydı fakat gel gelelim, Jisung bu bahaneyi oldukça mantıklı buluyor olsa gerek, dilinden düşürmüyordu.

if i was next to you // chen.sungWhere stories live. Discover now