if i was next to you // chen.sung

𝘷𝘪. 𝘪𝘧 𝘪 𝘸𝘢𝘴 𝘯𝘦𝘹𝘵 𝘵𝘰 𝘺𝘰𝘶

merhabalarr the chamber of secrets has been opened :)

bu arada medyaya bölüm isimlerini aldığım şarkıları ekliyorum, dinlemenizi öneririm!!

keyifli okumalar

Jaemin, Gryffindor kulesine geldiği andan itibaren elindeki Çapulcu Haritası'ndan Chenle'nun adımlarını izliyordu. İlk başta her şey normaldi, Chenle kulelerine ilerliyordu fakat bir süre sonra adımları olduğu yerde ileri geri gitmeye başlamıştı ve Jaemin o an, İhtiyaç Odası'nın açıldığını anlamıştı zira Chenle'nun adımları ve ismi bir anda silinmişti. İlk başta bir süre sonra döneceğini düşünse bile dakikalar geçtikçe bir hareketlilik olmadığını fark etmişti. Yanına gitmeye yeltense bile içinden bir ses gitmemesini ve zaten de odaya giremeyeceğini söyleyince iç çekerek masasına ilerlemiş ve Sungchan'a olanları yüzeysel bir şekilde anlattığı bir mektup yazmıştı. Sabah ilk iş onu yollayacaktı.

Chenle'nun ise Jaemin'in yanına dönmesi saatlerini almıştı. Orada öylece, o görüntüyü saatlerce izlemişti. Geldiğinde Jaemin'in gerçekten onu beklediğini görse bile o, onu azarlayamadan yatıp yatağın perdelerini çekmişti. Jaemin bir süre daha odada gezinse de sonunda uyuduğuna karar vermiş olacak ki o da yatmıştı. Fakat Chenle gözünü kırpamıyordu bile, çünkü her kırptığında aynı şey canlanıyordu aklında; ona sarılmış, huzurla gülümseyen Jisung.

Chenle günlerce odadan çıkmadı. Jaemin'e de bir şey demedi. Sadece onun için mutfaktan getirdiklerini yiyor, tek kelime etmeden tüm gün oturuyordu. Jaemin ise İhtiyaç Odası'nda bir şeyler olduğundan emindi fakat odanın eski hâlini almayacağını biliyordu, bu yüzden elinden bir şey gelmiyordu. Yapabildiği tek şey Sungchan'ı, onun iyi olmadığı hakkında bilgilendirmekti.

Chenle'nun ona söylemesini bekliyordu fakat Chenle'nun adım attığı da yoktu. Aklı aynada gördüklerinde ve aynanın üzerine kazınmış yazıdaydı. Yüzünü değil, kalbindeki arzuları gösteririm.

Bu ne demekti? Ne anlama gelmeliydi de Chenle bir türlü o anlamı bulamıyordu? Aynada gördüklerinin iki eski arkadaşın normal ilişkisiyle uzaktan yakından alakası bile yoktu. Belki yerleri değişmiş olsa anlayabilirdi Chenle, eskisi gibi olmak istediğini kolayca okuyabilirdi fakat realiteden tamamen uzak bir düş gibiydi. Kafası karışıktı ve bir çıkış yolu bulmakta zorlanıyordu. Çaresizdi.

"Yüzünü değil, kalbindeki arzuları gösteririm."

Bu yüzden birkaç gün sonunda konuşmaya karar verdi.

Mırıldanarak konuşması yatağına uzanmış, elindeki poğaçayı yerken dizlerine yasladığı muggle yapımı çizgi romanı okuyan Jaemin'in dikkatini çekmişti. Doğru duyup duymadığından emin olmak için başını o tarafa döndürdüğünde Chenle, Jeno'nun yatağına oturmuş -onun yatağında kalıyordu- bağdaş kurmuş bir şekilde dalıp gitmişti sanki. Jaemin onun ilk önce kendi kendine konuştuğunu düşünse de bakışlarını ona çevirince dikkatini ona vermişti.

"Yüzünü değil, kalbindeki arzuları gösteririm." diye daha yüksek sesle söyledi Jaemin'in de duyabilmesi için. Jaemin kaşlarını çatarken Chenle'nun yüzü meraklıydı. "Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?" Jaemin algılamaya çalışır gibi kaşlarını çatınca derin bir nefes verdi kucağında duran ellerine bakışlarını çevirerek.

"O gece odaya hemen dönmek yerine İhtiyaç Odası'na gittim." Jaemin bunu zaten biliyordu fakat bilmiyormuş gibi davrandı. "Orada bir ayna vardı." diye mırıldandı.

"Ee?"

"Üzerinde bu cümle kazılıydı." diye açıkladı. "Bu ne anlama geliyor?" Jaemin aklına gelen şeyle şaşırsa da emin olamazdı. Ardından boğazını temizledi ve doğrulup ona döndü.