𝘹𝘪. 𝘵𝘰𝘰 𝘴𝘩𝘺 𝘵𝘰 𝘴𝘢𝘺 𝘣𝘶𝘵 𝘪 𝘩𝘰𝘱𝘦 𝘺𝘰𝘶 𝘴𝘵𝘢𝘺 (𝘧𝘪𝘯𝘪𝘵𝘦 𝘪𝘯𝘤𝘢𝘯𝘵𝘢𝘵𝘦𝘮)

524 37 374
                                    

merhabalar, bölümün sonunda zaten çokça konuşacağım için sadece ileride anksiyete ve panik atak ögeleri içeren bir kısmın bulunacağını ama tetiklenebilecekler için "✩" ile o kısımları ayırdığımı belirtmek istedim. dilerseniz orayı geçerek okumaya devam edebilirsiniz.

ayrıca yazarken dinlediğim playlisti de profilimde paylaşmıştım, isteyenler ona da göz atabilirlerr

bol bol yorum yapmayı unutmayın!

keyifli okumalar dilerim!

"Vurucu Jenny Ross'un ona yolladığı Bludger'dan son anda kurtulsa bile- tüh, Quaffle'ı düşürüveriyor. Ama arkasından gelen-" Anlatıcı kulesindeki Slytherin'li Donghyuck'un sesi yankılanırken kalabalığın gürültülü heyecanı sesine eşlik ediyordu.

"JISUNG TUTTU! HADİ JISUNG!" Jaemin'in bağırmasıyla Gryffindor tribünündekiler ayaklanmış ve bağırışlar artmıştı. Chenle, etrafındaki kalabalığın heyecanını hissederken gözlerini halka şeklindeki kalelere doğru uçan Jisung'dan çekemiyordu.

"JISUNG, KIM JUNGWOO'YA DOĞRU UÇUYOR! GOLÜ ATTIĞI ANDA DURUM EŞİTLENECEK VE HER ŞEY SNITCH'E BAĞLI OLACAK! MARK VE DOYOUNG YERE ÇOK YAKIN BİR ŞEKİLDE SON HIZLA UÇARLARKEN JISUNG QUAFFLE'I ATMAK ÜZERE-" Jaemin'in sesi aniden gelişen olaylarla kesilmişti, ya da Chenle'nun algıları kapanmış da olabilirdi.

Sahanın iki tarafından atılmış Bludgerlar Jisung'a doğru yol alıyor. Jisung birinden kıl payı kurtulmayı başarsa bile diğeri için yavaş kalıyor ve Bludger sertçe vücuduna çarpıyor. Elindeki Quaffle gibi süpürgesinden kayıyor ve hızla yere düşmeye başlıyor. Sahanın etrafındaki Gryffindor oyuncuları son anda fark edip ona doğru uçmaya başlıyorlar.

Ama hayır, hikaye böyle ilerlemiyordu.

Böyle ilerlememeliydi.

Yangyang'ın süpürgesinde hızla öne atılıp kolunu kavramaya çalışırken tutamayışını izledi dehşetle. Yangyang şokla daha hızlı uçmaya başlasa bile yetişemiyordu bir türlü. Jisung'ın kolu kayganmış da, her denemesinde tutamıyormuş gibiydi. Elinden kayıyor gibiydi.

Tribünün en önündeki Chenle dehşetle asasını çıkarıp Jisung'a doğrulturken aklında "MOLAIRE!" diye bas bas bağırıyordu fakat heceler dudaklarından dökülmüyordu bir türlü. Sanki birisi dudaklarını birbirlerine dikmişti, her konuşmaya çalıştıkça acıyla kıvranıyordu fakat ona daha çok acı çektiren şey Jisung'ın gözleri önünde, metrelerce yüksekten sert zemine düşmesini izlemek ve hiçbir şey yapamamak olmuştu.

Kimse yetişememişti.

Kimse tutamamıştı.

Sanki herkesin Chenle gibi dudaklarını birbirlerine dikilmişti ki hiç kimse bir şey yapamamıştı.

Zaman bükülmüştü sanki, her şey çok yavaş akıyordu. Jisung'ın yere düşme anı başa sarılmış gibi yavaş çekimde birkaç kez daha gözünün önünden geçti. Durduğu yerde acıyla mırıldanıyor, gözlerinden yaşlar hızla akıyordu. Herkes Jisung'ın yanına akın ederken ayakları hareket etmiyordu. Olduğu yerde put gibi kalmıştı, ne kolunu indirebiliyordu ne de bir adım atabiliyordu. Ufak bir ses bile çıkaramıyor, kalbi acıyla kavrulurken sadece bilinçsizce ağlıyordu. 

Algılarını açan ve etrafındaki sesleri duymasını sağlayan ilk şey Dejun'un acı dolu çığlığı oldu. Sanki Chenle yerine çığlık atıyormuş gibi içinden hissetmişti o çığlığı Chenle. 

"Hayır, hayır, HAYIR!" Ardından Jeno'nun sahayı inletircesine bağırmasını işitti. Onu ilk kez bu kadar dehşete düşmüş görüyordu, çaresizce ağlıyor ve başını hızla iki yana sallıyordu. Takımdaki diğer oyuncular ise onu sakinleştirecek bir hamlede bulunamıyorlardı, hepsinin Jeno gibi dehşet dolu bakışları Jisung'ın yerde yatan cansız bedenindeydi.

if i was next to you // chen.sungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin