boy division

674 97 60
                                    

Tadashi sırtındaki kahverengi köpekli çantasını düzeltti. Annesi bağcıklı ayakkabılarını bağlarken ona dikkatli olması gerektiğiyle alakalı bir şeyler söylüyordu fakat Tadashi annesinin ne dediğini anlayamayacak kadar heyecanlıydı.

"Hayatım karşıdan karşıya geçerken ne yapıyorduk?".

Tadashi üfleyerek annesine döndü. "Önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa bakıyorduk anne. Şimdi gidebilir miyim?". Annesi gülümseyerek onu onayladığında neşeyle merdivenlere yöneldi.

Apartmandan çıktığında sekerek parka gitmeye başladı. O zıplarken çantasına koyduğu gofretlerin ambalajı birbirine sürtüp ses çıkarıyordu.

Yakın bir banka oturduktan sonra çantasını çıkarıp kenara koydu. Ayaklarını sallamaya başladı. Yapacak bir şey olmadığından etrafı inceledi.

O etrafı incelerken Kei kaldırımda tam olarak sürünerek parka ilerliyordu. Tadashi'yi beklemek onu epey yormuştu. Bugün de gelmeyeceğini düşünüyordu. Zaten bugün de gelmezse bir daha onu beklemeyecekti.

Kafasını kaldırıp etrafa göz attı. Gözleri bir an Tadashi'yi görür gibi olmuştu. Hayır gerçekten oydu. Rüya görmüyordu. Sarı kısa kollu tişörtünün üzerine giydiği kot tulum onu sevimli gösterirken ellerini banka yaslamış ayaklarını sallaması onu daha da tatlı yapıyordu. Kei içindekileri tanımlayamazdı ama şu an Tadashi'nin yanaklarını sıkıp ona sıkı sıkı sarıldıktan sonra ipeği andıran yumuşak saçlarını eliyle karıştırmak istiyordu.

Ona doğru koşmaya başladığında Tadashi kafasını kaldırım tarafına çevirmişti. Kei'nin gülümseyerek ona doğru koşmasını gördüğünde ayağa kalkıp kollarını açtı. Kei Tadashi'nin yanına gelip kollarını onun vücuduna sardığında Tadashi de onu taklit etmişti.

İkisi ayrılmadan önce Kei "Seni gerçekten özlemişim Tadashi."demişti. Tadashi de gülümseyerek "Ben de Tsukishima-kun, ben de."dediğinde Kei düşündüğü gibi saçlarını karıştırmıştı.

Tadashi dudağını büzerek "Yah, niye saçımı karıştırdın şimdi? O kadar düzeltmiştim. Bozuldu işte."dediğinde Kei kaşlarını çattı. "Sen bugün için hazırlandın mı cidden?". Tadashi saçını düzeltmeyi bırakıp ona baktı. "Tabii ki! Ne yapmalıydım? Pijamayla mı inseydim aşağı? Beni öyle görmeni istemezdim.".

Kei yüzündeki sırıtışa engel olamazken "Yani, mantık olarak benim için mi hazırlık yaptın?"demişti. Tadashi masum bakışlarla Kei'ye bakarken anlamadığını belirten bir ifade takınmıştı. "Başka kim için hazırlık yapmalıydım ki? Tek tanıdığım kişi sensin.".

Kei'nin sırıtması gülümsemeye ardından da küçük bir kahkahaya dönüştüğünde Tadashi ne olduğuna bir açıklık getiremiyordu. "Boş ver Tadashi. Parkta oynamak ister misin?".

Tadashi gülümseyerek onu onayladıktan sonra aklına gelenle onu durdurmuştu. "Sana bir hediyem var. Bekle.". Arkasındaki banktan çantasına uzandı ve içindeki gofretlerden birini ona uzattı.

"İşte. Bunu senin için ayırmıştım.". Kei Tadashi'nin bu düşüncesine gülümsedi. "Gerçekten çok teşekkürler Tadashi. Bunu düşünmüş olman çok tatlı.". Tadashi'nin gülümsemesi genişlerken ona teşekkür etti.

Sonrasında Kei onun omzuna kolunu atarak parka ilerlediler. O kadar eğlenmişlerdi ki, akşam olduğunun farkına bile varamamışlardı.  

Selam! Öncelikle senenin son bölümünü yayımlamak istedim. Okuyan, oy veren, yorum yapan herkese gerçekten çok teşekkür ederim. 140 okuma benim için o kadar fazla ki. Çok eksiğim olduğunun farkındayım. Yine de hikayeyi okuyan insan olması bile gerçekten hoşuma gitti. Destekleriniz için teşekkür ederim 💖. Neden böyle bir şey yazdığımı ben de bilmiyorum ama neys.
Son olarak yeni yılınız umarım güzel geçer!!😌✌️💞

smells like teen spirit : tsukkiyamaWhere stories live. Discover now