16. Bölüm

21K 1.2K 389
                                    

GÜN IŞIĞI GİBİ

Gelecekse beklenen beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen o hayat her şeye bedeldir.

Özdemir Asaf

*

Nefesimi tuttum istemsizce. Bir saniye içinde hissettiğim olumsuz duyguların yerinde şuan çiçekler açıyordu sanki. Bunu nasıl başarıyordu, bu gücü onun eline kim vermişti ki.

Nasıl olur da tek bir kelimesiyle dibe batıyor gibi hissettiriyor ve sonrasında nasıl bana en güzel duyguları yaşatabiliyordu...

*

Kapı tıklatıldığında bilgisayara odaklanan gözlerimi sesin geldiği yöne çevirdim. Koltuğuma yaslanıp daha rahat edeceğim bir konuma ulaşmışken 'Gel' dedim gür bir sesle.

Kapı açıldığında çalışanlardan birini beklerken Bade'nin girmesiyle kaşlarım çatılmıştı. Onu beklemiyordum, haber vererek gelecek olması da beklenmedik olurdu zaten.

İçeri girmesiyle hemen kapıyı kapattı ve iki adımla bana doğru yaklaştı. Gerginlikle ayağa kalktım bende. Birazdan Cevahir burada olacaktı ve ikisinin karşılaşmasını hiç mi hiç istemiyordum.

"Etem, dönmüşsün. Hoşgeldin." gergin bir gülümsemeyle kurduğu cümle bende hiç bir etki yaratmamıştı. Burada olmasına anlam veremiyordum. Gelmemeliydi, gelmesine gerek yoktu.

"Neden buradasın?"

"Seni merak ettim, uzaklardaydın."

"Bu seni neden ilgilendirsin Bade."

"Etem, böyle yapma lütfen." dedi omuzlarını düşürerek. Tebessümü kaybolmuştu.

"Ben yapmam gerekeni yapıyorum, senden de aynısını bekliyorum. Buraya gelmen doğru değil. Geçen sefer de söyledim. Lütfen, şimdi git." diyerek kapıya doğru yöneldim.

Tam kapı koluna uzanıyorum ki arkamdan kollarını uzatıp belime sarıldı. Yanağını sırtıma yaslandığında sinirlerim gerilmeye başlamıştı. Sözden cidden anlamıyordu, inatçı bir kadındı.

"Bade!" dedim sertçe. Karnımın üzerinde duran ellerini çekmeye çalışsamda daha sert tutmaya başlamıştı. Sakin kalma çabamın yanı sıra sinirimi hareketlerime yansıtmamaya uğraşıyordum.

"Etem, seni çok özledim."

Derin bir nefes alıp bileklerini kavradım, kolaylıkla iki yana açtığım kollarının arasından çıkar çıkmaz ellerimi ondan çekip bir kaç adım uzaklaştım.

"Şöyle şeyler yapmayı kes, kalbini kırmak istemiyorum ama sen bunu yapmam için çok ısrarcısın."

Sakin kalmaya çalıyordum ama onun gözündeki deli bakışlar beni daha fazla sinirlendireceğini söylüyordu sanki.

"Neden ya neden?" dedi yüksek bir sesle. "Önceden sarılmak ya da öpmek sorun değilken şimdi ne diye kaçırıyorsun benden?"

"Biz artık sevgili değiliz Bade, aylar önce her şey bitti. Ayrıldık, geri dönüşü olmayacak şekilde ayrıldık."

"Eskiye dönelim, tekrar deneyelim. Ben seni hâlâ çok seviyorum." Bir adım bana doğru attığında ben bir adım geri çekildim. Bu yaptığıma karşı bir hüzün kapladı yüzünü.

"Ama ben seninle aynı şeyleri hissetmiyorum ve bu tavrından da oldukça rahatsızım."

"Beni bu kadar kolay silemezsin. Geçirdiğimiz onca zamanın hiç mi kıymeti yok!"

GÜN IŞIĞI GİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin