ELEMENTS

11. Bölüm: Harekete Geçiyoruz

Karanlık bir yerdeyim şimdi... Beraber olduğumuz sürece bir sıkıntı çıkmayacağından eminim. Emindim...

O sırada anladım ki bir tüneldeydim. Sonu olmayan bir tünelde...

Olaylar hakkında konuştuktan sonra gariptir ki benle olmayı kabul ettiler. Yani beraber olacaktık. Daima... Buda benim planımın bir parçasıydı. Her şey olması gerektiği gibiydi.

Su: "Şimdi bir dakika. Ne yapmamız gerekiyor demiştin?"

Luna: "Bir tünele gideceğiz. Karanlık bir tünele. Sandığınız kadar kolay değil. Orası karanlık. Yani görünüş olarak değil, içi karanlık oranın. Oradayken tüm benliğiniz gider. Umutlarınız, hayalleriniz, her şeyiniz... Bu yüzden dikkatli olmalıyız. Karanlığa karşı koymalıyız. Bir arada olmalıyız. Gerekirse güçlerinizi kullanacaksınız."

Su: "Her neyse. Birlikte olacağız anladık, anladık."

Toprak: "Ama nasıl güçlerimizi kullanacağız? Yani hiçbir şey bilmiyoruz. Eğitim falan almamız gerekmez mi?"

Luna: "Bu dövüş gibi bir şey değil. O an gelince güçleriniz kendini çıkaracaktır. Bana güvenin."

Hava: "Tamam! Hadi yapalım!"

Ateş: "Dur bakalım Kral Arthur. Siz gelmeden önce Luna bana bir şeyler anlattı. Yani oraya girmek o kadar kolay değil. Luna izin verirsen anlatayım mı?"

Luna: "Tabii ki. Sen devam et."

Ateş: "Karanlığa girerken beraber olmamız gerekiyor. El ele verip bütün mutlu anılarımızı, umutlarımızı, hayallerimizi o çembere vermemiz gerekiyor. Yani şöyle düşünün; karanlığın içinde bir ışık. İşte o ışık biz olacağız."

Hava: "Vov. Çok güzel anlattın..."

Su: "Bu bir film ya da kitap değil Hava! Resmen ölüme gidiyoruz. Peki ben bunu kabul edecek miyim?"

Toprak: "Bence boşu kes. Bu işte beraber olmamız gerekiyor. Asıl soru şu, bunu neden yapacağız? Yani amacımız ne?"

Luna: "Orayı söyleyemem." Söyleyemezdim... Kendi çıkarım için onları böyle tehlikeli bir işe sürüklediğimi söyleyemezdim.

Toprak: "Nasıl ya? Biz bu işi neden yapıyoruz Luna? Söylesene!"

Ateş: "Toprak, sesini alçalt!"

Toprak: "Sana mı soracağım ya? Sen kimsin ki? Bu kızı neden savunuyorsun?! Ha yoksa sevgilin falan mı? Gerçi siz ne ara tanıştınız ki? Ama var ya ona da şaşırmam! Bak Ateş, bence bu kızdan uzak dur. Arkadaş millettin duygularıyla oynamayı sever çünkü!"

Su: "Sakin ol Romeo. Bu işte birlikte olmamız gerektiğini söyleyen sendin! Şimdi sözünün arkasında dur! Luna elbet bize bunu neden yaptığımızı söyleyecek! Yoksa ben söyletirim. Ama şimdilik beraber olmak zorundayız. İstemesek de! O yüzden şu aşk meşk şeylerini bitirin!"

Hava: "Su haklı! Seninleyiz Luna. Şimdi ne yapacağız?"

Luna: "Karanlığa gidiyoruz..."

(Üç gün sonra)

Ateş: "Her şey hazır mı?"

Luna: "Galiba." Aradan iki gün sonra eşyalarımızı toplamış yola çıkacaktık bile. Açıkçası diğerlerinden çok Ateş'e güveniyordum. Tabii ki bütün elementlere karşı hislerim aynı olmalıydı. Her şey planlandığı gibi olmalıydı!

Ateş: "Luna hazır burası boşken seninle bir şey konuşacağım."

Luna: "Buyur Ateş."

Ateş: "Bundan eminsin değil mi? Yani sana güveniyorum, güveniyoruz ama kendinden emin değil gibi duruyorsun?"