14. Bölüm: Artık Arkadaş Değiliz

87 9 0
                                    

Her zaman istediğimiz şeyler olmayabilir. Bazen işleri zora koymamız gerekir.

Ama merak etmeyin, istediğim olana kadar durmayacağım...

22.06 (Hastanede)

Ateş hala yoğun bakımda. Toplam iki gün oldu. Bizde iki gündür hastanedeyiz. Ateş'in ailesi çok kızgın. Doktorlar ise hala Ateş'in sorununu, buna neyin sebep olduğunu bilmiyorlar.

(Doktor yoğun bakımın kapısından geçer.)

Ateş'in annesi: "Doktor! Ne olur güzel şeyler söyleyin..."

Doktor: "Ateş'in durumu hala stabil. Ama merak etmeyin, onu iyileştireceğiz."

Ateş'in ailesi iki gündür aralıksız ağlıyor, ben ise planımı şimdi nasıl gerçekleştireceğimi düşünüyorum...

Toprak: "Ateş'ten umut yok. Bence artık evlere dağılalım."

Hava: "Deme öyle! Hala umut yok. Ayrıca Ateş'in ailesinin bize ihtiyacı var. Baksanıza perişan oldular."

Su: "Emin misin? Bizden nefret ediyorlar. Buradan gitmezsek yine bize patlayacaklar."

Luna: "O Ateş'in üvey annesi."

Hava: "Fark eder mi? Sonuçta Ateş'e önem veriyor. Hem bütün bunlar senin yüzünden oldu. Bu kadar bencil bir insan olmasaydın Ateş'in başına bunlar gelmeyecekti."

Luna: "Benim yüzümden mi?"

Su: "Ya tamam kesin kavgayı. Kim suçlu olursa olsun sonuçta bunlar gerçekleşirken beraberdik. O yüzden susacağız."

(Üç gün sonra...)

Size hemen bir özet geçeyim, Ateş iyileşti. Doktorlar sorunun ne olduğunu çözemediler fakat Ateş ilerleyen zamanlarda iyileşti. Bu da ateş elementinin özelliğiydi. Eğer element olmasaydı Ateş büyük ihtimalle ölecekti.

Anne ve babası bizden şikayetçi olmadı. Artık Ateş'te turp gibi olduğuna göre planıma koyulabilirim. Bu yapacaklarım için lütfen beni suçlamayın. Ben onlara güzel ve kolay yolu gösterdim. Onlar kendileri kabul etmedi...

"Elementler" adlı gruptan bir yeni mesaj*

Luna: "Merak etmeyin sizin peşinizi bırakacağım, fakat sizden sadece son bir şey istiyorum. Bana gelin. Size bir özür borçluyum. Bari bunu kabul edin. Yoksa içimde kalacak ve suçlu hissedeceğim."

Su: "Ciddi mi bu?"

Ateş: "İyi bir fikir olabilir. Bir özürü hak ediyoruz."

Toprak: "Ha işte Ateş'e Luna'nın evine gidebilmesi için bahane çıktı. Artık kesin gider."

Ateş: "Toprak saçmalama!"

Hava: "Ya bence de Ateş haklı. Son bir kez buluşabiliriz. Sonra herkes kendi yoluna?"

Su: "İyi be. Tamam son kez."

Luna: "Teşekkürler. Bu gece saat 21.00'da benim evde olun..."

Planım yine mükemmel gidiyordu. Merak etmeyin, bu kez hata yapmayacağım...

Dolabımı açtım ve içinden balon kol, kırmızı elbisemi çıkardım. Saçımı yaptım ve makyajımı da normalden biraz daha fazla abarttım. Bugün son günümüzdü değil mi? Güzel olmalıydım...

(21.00)

Kapı çaldı ve elementler yine beraberdi. Üzgünüm ama elementler ayrılamaz...

Luna: "Hoş geldiniz... Bu mutlu ama aynı zamanda son buluşmamız olduğu için üzüldüğüm günümde yanımdasınız, teşekkürler..."

Su: "Tamam kes boşu. Madem son günümüz, şarap falan getirmişsindir herhalde?"

Luna: "Getirmez olur muyum? Oturun getiriyorum."

Su: "Böyle garip bir kız olmasaydı aslında iyi arkadaş olurduk?"

Toprak: "Yuh yani Su!"

Su: "Ne var??"

Onlar aralarında konuşurken ben de o sırada mutfakta şarapları çıkardım. Şarapları doldurduktan sonra cebimden çıkardığım uyku ilacını da ekledim. Tam o sırada Hava içeriye girdi.

Hava: "Yardım lazım mı?"

Luna: "A- Şey- gerek yok."

Hava: "Yok gerçekten yardım lazımsa ederim."

Luna: "Gerek yok dedim. Sen içeri git ben hazırlarım."

Hava: "İyi tamam."

Az kalsın yakalanacaktım ama her şey tamamdı. İçecekleri içeriye götürdüm ve oturduk. Herkes içmeye başladı.

Toprak: "Tuvalet nerede?"

Luna: "Üst katta ikinci kapı."

Toprak: "Tamam."

Herkes yavaştan uykuya dalmaya başladı. Planım işliyordu... Toprak'ta yavaştan uykuya dalmıştır herhalde. Ama bir dakika, Toprak'ın bardağı hala dolu. Demek ki o içmemiş! Ah benim kafam! Nasıl dikkat etmem! O zaman Toprak hala yukarıda olmalıydı. Ama o kadar saat yukarıda ne yapıyordu? Bu işte bir terslik vardı.

Elime kapının arkasındaki küreği aldım ve yavaş adımlarla yukarı çıktım. Yukarı çıktığımda ise gördüğüm manzara beni şaşırttı. Toprak ailemin cesetlerinin olduğu odayı bulmuş, içeriye girmiş ve onlara bakıyordu. Yüzü şaşkınlıktan donmuş gibiydi.

Toprak: "Lu- Luna bunlar?"

Dediği anda kafasına kürekle vurdum ve Toprak yere yığıldı.

"Üzgünüm Toprak ama artık arkadaş değiliz."

ELEMENTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin