Bu adam beni kırardı//5

2.1K 227 651
                                    


Uyandığımda kendimi Louis'nin yatağında buldum. Yarı çıplak bir şekildeydim ve anlamsız gözlerle etrafa bakıyordum. Başım fazla dönüyordu, dün gece hakkında pek bir şey hatırlamıyordum. Elimi saçıma götürdüm ve kaşıdım.

Yatakta biraz daha kendime gelmeye çalıştıktan sonra kalktım ve salona doğru ilerledim. Louis'i telefonda konuşurken görünce ona gözükmeden duvarın arkasına saklandım ve dediği şeyleri dinlemeye başladım.

"Bak, bunu sanırım bitirmemiz gerek çünkü o sanırım farkına vardı."

"Evet, aynen öyle. Herhangi bir hata yapacağım ve bitecek."

"Tamamdır, orası kolay bence bu halledilebilir. Evet,ahahah evet cidden bunun için mutluyum.
Tamam,şimdiden sana teşekkür ederim. Görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra yanına ilerledim ve
"Neyi bitiriyorsun?" diye sordum. Bana "Öncelikle sana da günaydın Hazza. Bende iyiyim teşekkür ederim. Ve sanane. Bu seni ilgilendirmez,hem sen beni mi dinliyorsun?" diye sordu.

Ona "A-asla! Alakası bile yok, sen yüksek sesle konuşuyorsun. Duymam gayet normal." dedim ve mutfağa yöneldim. Su içmek için bardak aradım ama bir türlü bulamadım. Louis'e "Louis! Bardaklar nerede?" diye seslendim.

"En üst dolapta!" diye cevap verdi ve en üst dolabın kapağını açtım, bardağı aldım ve arkamı döndüm. Döner dönmez Louis'i görünce afalladım ve tezgaha yaslandım. Ellerini tezgaha koydu ve gitmeme engel oldu. Ona "Louis, çekilir misin su içicem." dedim.

Bana daha çok yaklaştı ve "Dün gece bana dediklerini hatırlıyor musun?" diye sordu. Kaşlarımı çattım, ona bir şey mi demiştim? Gözlerimi kocaman açtım ve gergin bir şekilde "Bir şey mi dedim? Ne dedim?" diye sordum.

Piç bır sırıtış attı ve "Peki, benim sana dediklerimi hatırlıyor musun?" diye sordu. Ona "Hayır Louis. Ben sana ne dedim ve sen bana ne dedin?" diye sordum. Bana "Hiç, önemli bir şey demedik. Sadece sormak istedim." dedi. Ona inanmasamda sorgulamadım ve "Peki.. öyle diyorsan öyledir." dedim.

Ellerini tezgahtan çekti ve geçmem için yol verdi, masada duran su dolu sürahiyi aldım ve bardağa suyu doldurdum. Suyu içtikten sonra lavabomun içine koydum ve salona ilerdim. Louis'de arkamdan gelerek "Çocuklarla konuştun mu?" diye sordu.

Koltuğa oturdum ve "Hayır,ama şimdi ararım." dedim ve cebimden telefonu çıkartıp Liam'ı aradım.
İkinci çalıştan sonra açtı ve "Efendim Hazza?" diye sordu. Ona "Ne zaman geleceksiniz?" diye sordum.
"Şuan yoldayız, ve Niall paintball'a gitmek istiyor." dedi.

Kaşlarımı çattım ve "Paintball mu? O nereden çıktı?" diye sordum. Bana "Bilmiyorum, dün gece bunun hakkında konuşmuştuk ve şimdi de gidelim diye tutturdu." dedi. Ona "Kim kim?" diye sordum.
"Bizim grup ve David." dedi. Gözümü devirdim ve "David ne alaka?" diye sordum. Louis kaşlarını çattı ve kısık sesle "Ne oluyor?" diye sordu.

Dediğini duymazlıktan gelip Liam'a odaklandım. Bana "Ya o Louis'n sevgilisi değil mi? Ayıp olur gelmezse. Hadi ya lütfen gidelim bak Zayn de çok istiyor." dedi yalvaran sesiyle. Ona "Of tamam, biz hazırlanalım o zaman. Bu arada, Louis'i aramanıza gerek yok, ben onunlayım." dedim ve telefonu kapadım.

Louis bana "Ne oluyor? Neye hazırlanıyoruz?" diye sordu. Ayağa kalktım ve "Bizimkiler paintball a gitmek istiyor. David dahil." dedim. Kaşlarını çattı ve "Paintball? Tamam, ben varım." dedi. Ona "Tamamdır, ben o zamana eve geçip hazırlanayım." dedim. O da bana "Hey Harry, çok heveslenme tamam mı? Seni öldürmek zevkli olacak." dedi ve içeriye gecti.

Arkasından göz devirdim ve "O kadar emin olma kirpi. Minicik bir şeysin,seni ezip geçerim." dedim ve evden çıktım. Saate baktığımda öğlen ikiyegeliyordu.
Sarhoş olduğum için baya geç uyanmıştım.

I Wanna Be Yours || L.SWhere stories live. Discover now