Bize!//10

2K 219 557
                                    


Gözlerimi açtığımda yorgana sarılmış,saçları önüne düşmüş ve ağzını hafif aralamış uyuyan minik bebeği gördüm. Evet,o uyurken minik bir bebek. Uyumadan sıcak sütünü içen ve annesine ona masal okuması için yalvaran minik bir bebek gibi görünüyor.

Mutlulukla gülümsedim ve elimi yeni yeni çıkan sakallarında gezdirdim. Yavaş yavaş gözlerin açarken bir yandan da esniyordu. Gözlerini bana çevirdiğinde hafifce gülümsedi.

"Günaydın." dedi yeni uyanmış sesiyle. "Günaydın Louis." dedim elimi saçlarına daldırırken.
Yakaştı ve elleriyle belimi kavradı. Boyununa sokuldum hemen ve üstündeki yeşil tişörtle oyalanmaya başladım.

"Saat kaç?"

"On bir e geliyor."

"Ne?! Harry kalk hemen!" dedi telaşlı sesiyle. Ne olduğunu anlamadan kendimi yatağım öbür ucunda buldum. Gözlerimi şaşkınlıkla açtım ve konuştum,
"Louis ne oluyor?!"

"Buz patenine gitmemiz gerekiyor!"

"Buz pateni mi? O nereden çıktı?" diye sordum üstümü giyinmeye başlarken."Dün sana söylemedim mi?" diye sordu tereddütle.

"Hayır söylemedin. Yani, sevişirken söylediysen hatırlamıyorum." Gözlerini devirdi ve üstünden çıkarttığı yeşil tişörtü yüzüme doğru fırlattı.

"İyi, şimdi öğrenmiş oldun. Çocuklarla paten kaymaya gideceğiz. Niall  geç kalmamamız gerektiğini söyledi. Senin bundan en son haberin oluyor çünkü gün boyu kendini bizden soyutladın." dedi ima yaparak.

"Nedenlerim vardı Louis. Eğer dayak yemek istemiyorsan sus ve hazırlan."

"Seks sonrası sabahı niye bu kadar agresif oluyorsun?" Gözlerimi devirdim ve tuvalete yönelirken konuştum:

" 'Soks sonroso soboho noyo bo kodor ogrosof oloyorson?' Öyle bir konuşuyorsun ki sanki seninle birlikte bir sürü 'seks sonrası sabahı' geçirdik."
Dediğim şeye gülerek yanıma geldi ve saçıma bir öpücük kondurdu. Ah şu adam cidden beni delirtiyordu.

İkimizde hızlıca hazırlandıktan sonra otel odasından çıktık ve çocuklarım yanına indik. Niall ellerini birbirinize kavuşturmuş, kalçasını yana atıp sağ ayağını yere vuruyordu. Ah trip geliyor hissediyorum. Hemde sadece on dakika geç kaldık diye! On!

"Louis, ben sana geç kalmayın demedim mi?!" diye stem etti Niall. Zayn ve Liam arkada bir şeyler fısıldaşırken Louis söylecek cevap arıyordu. Ne diyebilirdi ki? "Niall, dün Harry ile seks yaptık ve o kadar yorgundum ki uyanamamışım." mı? Ah Onunla bu güzel geceden sonraki sabahımı gayet romantik olmasını beklerken bana dediği şey "Seks sonrası sabahı niye bu kadar agresif oluyorsun?" oldu! Ama tabi, Louis Tomlinson'dan bahsediyoruz. Şaşırdık mı? Sanmam...

"Ah hadi ama Ni! Bu kadar dakik olmak zorunda mısın? Sadece on dakika geç kaldık." dedi Louis kendini savunmaya çalışarak. Ama haklıydı, Niall çok dakik biriydi ve ağzımın ortasına çarpmamak için kendimi zor tutuyordum. Ne kadar çok sevsemde dakik olması beni sinir ediyordu. Bu hep sorun yaratıyordu çünkü.

"Her neyse, artık şu saçma sapan dialogunuzu bitirip buz pateni kaymaya mı gitsek ne dersiniz?" dedi Zayn memnuniyetsiz bir şekilde. Louis göz devirdi "Bugün neden herkes agresif?!" diye çıkıştı.

"Kimse agresif değil, sen her şeyi ciddiye alıyorsun." dedim onu gıcık etmek için. Kuruyan dudaklarımı yaladım ve arabaya bindim. Ben binmeseydim kimsenin bineceği yoktu buna emindim.

Benim ardımdan herkes arabaya bindi ve yola çıktık. Liam arabayı kullanıyordu, Zayn'de ön koltukta ona aşk dolu bakışlar atıyordu. Ben ve Louis mi? Biz aşık değiliz. Yani, o değil. O yüzden ondan öyle bakışlar beklemiyordum. Beklersem eminim ki üzülürdüm. Neyse bu konu can sıkıcı değiştirelim mi?

I Wanna Be Yours || L.SWhere stories live. Discover now