Özledim//17

1.2K 158 121
                                    

"Alex? Uyuşturucu satan Alex mi?"

Ed'in dediği şeyle hepimiz donmuştuk. Alex uyuşturucu mu satıyordu? Siktir. Bu bizim için iyiye işaretti, eğer elimizde bir kanıt olursa onu tehdit edebilirdik.

Ed'e hızlıca fotoğrafını gösterdiğimizde bizi onayladı. Zaten Doncaster'da uyuşturucu satan tek onu tanıyormuş.

"Puşta bak sen!" Diye konuştu Liam.

"Sen nereden tanıyorsun?" Niall tedirginlikle sordu.
Ed olayı anladığında kafasını iki yana salladı,

"Hayır hayatım yanlış anladın, Alex ile ben o uyuşturucuya başlamadan önce arkadaştık. Sonra biraz aramız açıldı, ama ciddi bir şey değildi. Bazı arkadaşlarım arada uyuşturucu almak istiyor ve bende Alex'e söylüyorum, o da onlara veriyor."

Niall'ın yüzündeki tedirginlik yok olduğunda Ed ona sarıldı.

"Bunu okulda Louis ile konuşacağız ve bir plan uygulayacağız. O adamı en kısa sürede paketleyeceğiz." Zayn intikam almak istercesine konuştuğunda hepimiz başımızı salladık.

Louis'nin o adam ile evde tek olduğu aklıma gelince hızlıca koltuktan kalktım ve dış kapıya yöneldim. Onu asla o adamla yalnız bırakamazdım.

"Harry nereye?" Diye seslendi Liam.

"Farkında mısınız bilmiyorum ama aşık olduğum adam şuan bir uyuşturucu satıcısı ile aynı evde. Hemde istemediği halde! Onu orada yalnız bırakmaycağım." Tedirgindim.

"Sakın bir şey belli etme Harry, biteriz" Ed konuştu. Başımı salladım ve hızla evden çıktım. Çabuk adımlarımla arabaya bindim ve Louis'nin evine sürdüm.

Evin önüne geldiğimde sakinliğimi korumaya çalışıp kapıya sessizce vurdum. Adım sesleri yavaşca yaklaştı ve kapı açıldı, Louis'nin gergin yüzü beni görünce yumuşamıştı. Ona sıkı sıkı sarıldığımda bir anlık afallasa da o da kollarını omzumda birleştirdi.

Alex'in duymaması için kulağına fısıldadım,
"Seni o orospu çocuğu ile aynı evde bırakmam" sesim sinirli çıkmıştı, ve sahiplenici. Hiçbir şey demedi ve geri çekildi. Bir şey demesini zaten beklemiyordum.

Koltuğa oturduğumda salon boştu, uyumaya gitmişti sanırım Alex.

"O uyuyor mu?" Başıyla onayladı,

"Bir saat önce uyudu" dediğinde içimden bir 'oh' çektim ve kısa oturuşumdan sonra ayağa kalkıp onun elinden tuttum. Ayağa kaldırdığımda bana 'Noluyo?' der gibi bakınca durdum ve konuştum,

"Sahile gidip biraz konuşalım, anlatacaklarım var. Hem sende içini dökersin" dediğimde üst dudağı yukarı kıvrıldı ve başını salladı. Sessiz bir şekilde evden çıktık ve arabaya bindik.

Kısa ve sessiz yolculuğumuzun sonunda sahile varmıştık. Havanın geç olmasından kaynaklı kumlar soğuktu ama Louis bunu sorun etmeden kumlarım üstüne oturdu. Ardından ben oturdum. Ay ışığı ile gördüğümüz denize bakarken ikimizde konuşmuyorduk.

"Ne anlatmak istiyordun?" Louis sessizliği bu soru ile bozduğunda ne anlatmam gerektiğini hatırlayıp biraz doğruldum. "Alex hakkında. Onu tehtit etmek için elimizde bir şey var" Louis başını bana çevirdi. "Ney var?" boğazını temizleyip konuştum. "Alex uyuşturucu satıcısı ve kullanıcısı" Louis gözlerini şok içinde açtığında başımla onayladım. "Bende böyle bir tepki vermiştim"

Birkaç dakikalık sessizlikten sonra Louis sonunda konuşmaya başladı. "Yani.. bunu beklemiyordum. Siz nereden öğrendiniz?"

"Zayn anlatmaya geldiğinde Ed'de yanımızdaydı. O Alex'in eski arkadaşıymış. Yani arada sohbet ediyorlarmış diyelim" dedim Yüzünü incelerken.
"Bu işimize yarar, plan ne peki?" Diye sordu. "Onu okulda konuşacağız. Neyse bunu düşünmeyelim şimdi" dedim konuyu kapatarak. O da başını salladı.

"Onunla gerçekten sevgili olacağını düşündüm" dedim gözümü kaçırarak. Bunu demek planlarımda yoktu ama ağzımdan çıkmıştı bir kere. "Seni severken hayır" dediği şeyle gözlerimi kocaman açtım. Bunu cidden demiş miydi?

"Benden ayrılan sendin Louis" dedim zorlukla. "Senden ayrılmam seni sevmediğim anlamına gelmiyor Harry. Anlaşamadığımız için bitirdim" Histirik bir kahkaha attım. "...ve bunun için çabalamadın" diye ekledim. "Sende çabalamadın"

"Seninle bu konu hakkında kavga etmeyeceğim Louis. Zaten bitmiş gitmiş bir ilişki. Üstünde durmaya gerek yok" dediğim şeyin ne kadar ağır olduğunu biliyordum ama lanet çenemi tutamamıştım. Louis'nin tepkisine bakmak için ona döndüğümde gözlerinin dolduğunu fark etmiştim.

"B-ben özür dilerim. Yani... öyle demek istememiştim. Bunu biliyorsun" hiçbir şey söylemedi. "Louis bana bak" gözlerini gözlerime kenetlediğinee anlık cesaretle dudaklarımızı birleştirdim. Louis bunu beklermişcesine anında karşılık verdiğinde onu daha büyük bir özlemle öptüm.

Ayrıldığımızda ikimizde ne olduğunu bilmiyorduk. Sadece öpüşmüştük ve bu çok ani olmuştu. "B-ben çok özür dilerim. Bir anda oldu, çok afedersin" diye konuştum. Hiçbir şey demeden belimi sıkıca tuttu ve kendine çekip tekrardan öptü. Oma zevkle karşılık verdim.

"Seni özledim" diye fısıldadı kulağıma. "Bende" gözlerim dolduğunda ağlama hissimi bastırmaya çalıştım. "Şşş ağlama sakın" dedi saçlarımı okşarken.
Ona iyice sokuldum ve kokusunu içime çektim. "Zor geliyor her şey" diye fısıldadım. "Biliyorum, ama geçti" başımı salladım ve burnumu çektim.

"Bu konuyu, Alex meselesini çözdükten sonra tekrar konuşuruz, tamam mı?" Başımla onayladım ve gözlerimi kapattım. Uzun süre sonra kendimi rahatlaşmış hissediyordum.

Geçiş bölümü... özür dilerim baya beklettim ve bu uzun arayı geçiş bölümüyle açtım... ama şuan yeni bir fic üzerine çalışıyorum o yüzden bölümler çok erken gelmeyecek haberiniz olsun aşklar🦋🥺🤍

Bölümü kontrol etmedim. Hatam varsa görmezden gelin lütfen💕💕💕

I Wanna Be Yours || L.SWhere stories live. Discover now