Son kez//14

1.2K 159 310
                                    

Özür dilerim.

----

Louis ile kamp alanına geldiğimizde çadırımızı kurup her şeyi yerleştirmiştik. Yaklaşık üç saattir buradaydık. O ateş için odun ararken, bende yanımıza aldığımız atıştırmalıkları küçük masaya koyuyordum.

"Bu kadar odun yeter mi?" Louis'nin söylediği şeyle ona döndüm. Nefes nefese konuşuyordu ve elindeki koca odunlar onun yüzünü kapatıyordu. Kısa Lou.

"Yeter bebeğim" diye konuştum gülerken. Başını sallayıp odunları yavaşca yere koydu. Bende atıştırmalıkları tamamladıktan sonra Louis'nin yanına gittim."Büyük taşlarda topladım, odunları tutturmak için"

"Akıllı sevgilim" dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Gülümseyi büyük taşları toprağın dibine bastırmaya başladı. Geniş bir yuvarlak oluşturduğumuzda odunları çaprazlama bir şekilde dizmeye başladık.

"Sence nasıl oldu Hazz?" Odunların son haline baktığımda bundan memnun kalmıştım.
"Bence gayet güzel oldu hayatım."

"O zaman yakalım!" Dedi heyecanla. Bu heyecanına kılırdayıp başımla onayladım. Kibrit kutusunu aldım ve içinden kibriti çıkartıp kapağa sürttüm. İlk sürtüşümde yandığında Louis konuştu,"Neden ben on denemeden sonra yakıyorum?"

"Aslında bende de öyle, ilk defa şuan oldu" dedim gülerken. Kibriti odunlara attığımda odunlar yanmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonra ateş daha da büyüyecekti.

Getirdiğimiz sandalyenin bir tanesine oturdum ve masada duran sigara paketinden bir dal aldım. Louis'de karşıma oturunca konuştu,"Normalde hiç içmezsin?" Dedi soru sorarcasına.

"Böyle ortamlarda iyi gidiyor" başını salladığında o da kendi sigarasından bir dal alıp yakmıştı.
"Biraları açalım mı?" Diye sordum masada duran cipsten bir tane alarak. Başıyla onayladığında yanımıza aldığımız mini buz dolabından biraları çıkarttım. Birisini Louis'min önüne, bir tanesinide kendi önüme koydum.

Biraları açtıktan sonra ikimizde bir yudum almıştık. Sessizdik. Sadece birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk, birde arada denize. Uzun bir sessizlikten sonra Louis konuştu, "Neden susuyorsun?"

Gergin olduğumu fark etmişti sanırım. Artık ona söylemem getektiğini düşünüp konuşmaya başladım,"Louis, birkaç gün sonra buraya biri gelecek" dedim ve sustum. Fazla gerilmiştim.

"Kim gelecek Harold?" Diye sordu kaşlarını çatıp.
"Eski sevgilim" dedim bir çırpıda. "Bu bizi neden ilgilendiriyor peki?"

"Çünkü.. benimle görüşmek istediğini söyledi." Uhh terliyor muyum ben? "Ne konuşmak istiyormuş?"

"Ben nereden bilebilirim Louis?" Diye konuştum gergince. "Nasıl ayrılmıştınız?"

"Dost olarak, aramızda kötü bir şey olmamıştı. Sadece bilirsin, yürütememiştik."

"Anladım. Bu kadar gerilmene gerek yok Harold. Sana kızacağımı falan mı düşündün?"

Çekinerek "Aslında evet" dedim ve gözlerimi gözlerinden kaçırdım. "Sana güveniyorum Harry" dedi ve gözlerini denize çevirdi.

"Teşekkür ederim" dedim ve bende denize bakmaya başladım. "Denize her baktığımda aklıma uçurumdaki konuşmalarımız geliyor" diye konuştu gözlerini denizden ayırmayarak.

"Ah, beni deli ediyordun!"

"Seviyordun kabul et"

"Biraz" dedim sesimi kısarak. Güldüğünde o gülüşünün hiçbir zaman gitmesini istemedim.
"Sen hep gül Louis" Biranda söylediğim için afalladığına emindim. Kendine geldiğinde konuşmaya başladı,

I Wanna Be Yours || L.SWhere stories live. Discover now