8. Bölüm |M|

1.3K 101 131
                                    

Yarın atacaktım ama sizin çok istemeniz beni de sabırsızlandırdı. Bari çok yorum yapın♥️♥️

Bölümü, her sekai yayınladığımda baştan itibaren okuyan aynusaz90 'a ve yb için sürekli yazanlara ithaf ediyorum.️💋

"Kalemliğini unutmuşsun."
Elinde duran ince uzun kumaş kutusunu masanın bir tarafına attığında kaşlarımı çattım. Arkamı dönüp masanın ucuna eğildiğimde tam kalemliğimi tutmuştum ki arkamda da beni tutan eller gözlerimi kocaman açmama neden olmuştu.

~
:D
~

Kalçamın yanlarında kısa süre duran elleri iki yanımdan masaya sabitlendiğinde bu cesareti nereden bulduğunu bilmiyordum.

"Dünkü soruma cevap vermedin hâlâ Jongin." Sesi kulağımın dibinden gelirken kalçasını bana dayamıştı. Ancak benim aklıma gelen şey dün, profilinin sonunda gördüğüm resim ve yazıydı. Bunun hakkında zaten, o, evden çıktıktan sonra çok düşünmüştüm ancak belli bir sonuca varamamıştım. Hemde son arayan kişiye karşı olan tavırları yüzünden hiç de sağlıklı düşünemiyordum. Aklım onlara giderken ne cevap vereceğime dair bir sürü cümle doluştu zihnime.

"Bana hâlâ cevap vermiyorsun Jongin."
Sesi bu sefer sert ve ısrarcıydı ama hâlâ sessizdi. Büyüklüğünü hissettiğim erkekliğini kalçalarımda hissederken titrekçe nefes verdim.

"Sorunuzu tekrarlayın lütfen."
Sesim yorgundu ama aslında aklımı başımdan alıyor olmasının göstergesiydi bu.

"Benimle ilgileniyor musun Jongin?"
Sorusuyla birlikte bir elini kaldırmış parmaklarıyla saçımın kulağımın arkasında kalan kısmıyla oynuyordu. Aynı zamanda kalçasını biraz öne itmiş sanki istediği şeyi kıyafetler üzerinden gösteriyor gibi yavaşça birbirimize yapışmıştık.

"Belirli bir cevabım yok Bay Oh."
Cevabım hoşuna gitmemiş olacak ki kaşlarının çatıldığını fazlasıyla hissediyordum. Ancak benimde cesaretim yoktu. Hem onun hakkında önemli olan ancak zihnimde bilinmeyen işaretleriyle dolu konular varken ne yapmam gerekti bilmiyordum.

"Eğer belirli bir cevabın yoksa, neden göz kapakların titriyor ve yüzün gayet de haz alır bir şekilde duruyor?" Sorduğu soruyla yüzümü yan tarafıma çevirip onunla burun buruna, göz göze geldim.

"Bir ilişkiniz varsa, etkilenmiyorum. Bir ilişkiniz yoksa, etkileniyorum." Gözlerimi gözlerine dikip söylediğimde artık her şey olacağına varabilirdi.

"Güzel." Karşılık olarak verdiği cevabın ardından beni hemen kendine çevirdi ve dudaklarını dudaklarıma kapadı. Eş zamanlı ellerim hareket ederek birini boynuna sardım diğerini de saçlarına geçirdiğimde onun büyük ellerinin biri sırtımda diğeri kalçalarımdaydı. Dünkünün aksine bu sefer gecikmeli de olsa karşılık veriyordum.

Dudaklarımızı, çölde günlerce su arayan bir bedevinin vaha bulduktan sonra suyu sömürmesi gibi sömürdük. Bir eli enseme çıkarken ıslak, şapırtılı seslerle başlayan öpüşmemiz derinlik kazanmış alt dudağımı ısırarak dudakları arasına hapsetmişti. Biraz çekiştirip emdikten sonra iki dudağımı da resmen yalamıştı.

Başını biraz çektiğinde gözlerimi kısıkça açıp şişmiş dolgun dudaklarımla gözlerine baktım. Tamamen istek doluydu, harici duygularını anlayamıyordum. Elini kaldırıp baş parmağıyla dudaklarıma dokunduğunda gözlerini oraya sabitledi. Benimse kısık gözlerim kapanmış, dudağımda gezen baş parmağını gelen bir cesaretle yavaşça ağzıma almıştım. Gözlerimi tekrar yavaşça açtığımda tepkisini merak ediyordum. Yaptığım harekete biraz şaşırmış duruyordu ama hâlinden memnun olduğu tek kaşının havalanmış, dudaklarında da kendisini gösteren ufak tebessümünden belli oluyordu.

Graduati || SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin