Graduati || Sekai

15. Bölüm

İyi okumalar, bol yorum ve oylar❤️💋

Bu bölümü de peaches🍑 ve (on me) banana🍌 sahiplerine ithaf ediyorum ;D

•

•

Aralıksız uyuduğum, hatta rüya bile görmediğim uykumdan uyanırken elimin ve yanağımın altında hissettiğim yumuşaklığa uyuşukça sürtündüm. Ağzımdan ufak mırıltılar çıkarken sırtımda hissettiğim okşama hareketleri yorgunluğumdan dolayı bulanıklaşmış zihnime gerçeklik algısını getirdi. Dün yaşadığım bütün güzelliklerin aklıma doluşmasıyla gülümseyerek gözlerimi açtım.

Göğsüne yattığım bedene yan dönmüş, üstünde olan bir elimle tenini yavaşça okşuyordum. Aynı zamanda da ayılmaya çalışırken sevgilimin sırtımdaki eli omuzlarıma çıkmıştı.

"Günaydın bebeğim." Kırcıllı çıkan boğuk sesiyle gülümsedim ve bakışlarımı bana bakan kısık gözlerine çevirdim.

"Günaydın sevgilim." Dedikten sonra yavaşça üstüne çıkıp uzandım ve göğsünün ortasını öperek başımı yasladım.

"Bu sefer gitmemişsin Sehunie'm..." Tatlı bir şekilde konuşup yumuşacık ayıcığımmış gibi sürtünüp mırıldandım. Saçlarımı ve yanağımı sürtmeyi bırakmadım, yastığındaki yerini iki saat patileriyle hazırlayan kedi gibiydim. Hem mırlıyor hem de yerimi hazırlıyordum. Çünkü içim sevgiyle dolmuştu, şu an çok romantik hissediyordum.

Hafif gülüş sesi kulaklarını doldururken "Jongin... Bebek gibisin." Deyip saçlarımı sevmeye başladı.

"Yaa... Öyle miyim?" Mırıldanarak söylediğimde sesim bile yaptığı benzetmeye uyuyordu.

"Hmhm. Kokun, tenin, ağzın, burnun, tavırların... Çok güzelsin." Söyledikten sonra beni yukarı çekmeye çalışınca ona ayak uydurup tepesine çıktım. Dudaklarımızı kısa bir an buluşturup geri çekildiğimde ikimizde gülümsüyorduk.

"Sabah seksi yapmak istiyorum." Elleri belimdeyken şu an bayıldığıma karar verdiğim çatallı sesiyle söylediğinde hemen kabul edebilirdim. Ancak devam etti.
"Ama bir günümüzü yatakta geçirmek istemiyorum. Farklı bir şeyler yapalım."

"Ne yapacağız?" Başımı kaldırıp merakla yüzüne baktım.

"Dışarı çıkıcaz."

"Bu bir randevu mu?" Ellerimi çenemin altında birleştirdim, kaşlarımı kaldırıp gülümseyerek sordum. O da hafifçe güldü.

"Olabilir, randevu diyebiliriz."

"Bunu düşüncem. Ama önce duş alalım." Karnına çıplak kalçalarımla otururken elimi ona uzattım. Yaptığım şey hoşuna gitmemiş olacak ki bir an gözlerini kapatıp kaşlarını çattı, sonra elimi öylesine tutup benden güç almadan kalktı. Yan durduğum için kolayca koynuma bir öpücük kondurdu ve kalktığından dolayı erkekliğinin üzerine kaydığım için kıçıma diken batmış gibi irkilip üzerinden kalktım.

Afacan çocuk gibi gülüp ayakta onu beklerken sabah ereksiyonunu düzeltip yanıma geldi. Önünden, elini tutarak mutlu mutlu ilerlemek istiyordum ama beni tek hamlede tutup kucağına aldığı için pek de mümkün olmadı.

Odamdaki banyoya doğru ilerlerken koynumu tekrar tekrar öptü ve parmaklarıyla kalçamı sıktı ben de bu sırada durmadan kıkırdıyordum. Sonunda banyoya girdiğimizde beni dikkatlice küvete oturtup suyu açtı. İyi bir ısıya geldiğinde doğrusu birlikte nasıl duş alacağımızı merak ediyordum.

Arkamda yerini alıp oturduğunda bacakları iki yanımdan uzanıyordu.

Sırtımı ve başımı göğsüne yasladım, karnıma doladığı bir elinin üstüne kendi elimi koyduğumda mutlu hissediyordum.