xest 'vk• [TAMAMLANDI LAN]

•23•

Kitapta düzgün bir kaos yok diyenler bu bölümden sonra utanır mı...sanmam

••••

"Ben bu artış istatistiğinin yatırım için kullanılması taraftarıyım Bay Jeon. Eğer onay verirseniz bu doğrultuda yapılabilecek en karlı yatırımları araştıracağım." Yönetim kurulu üyelerinden olan Bay Kang-ah kendinden emin bir şekilde sözlerini toplantı odasında bulunan ve onu ifadesiz bir şekilde izleyen patronuna sundu. Herkes istatistikler ile ilgili kişisel önerilerini sunuyor, Taehyung ise her sunulan öneriyi elindeki deftere not alıyordu. Bir hafta boyunca yoğun bir şekilde şirketin genel sorunları nedeniyle Jungkookla sıkı bir şekilde çalışmışlardı. Taehyung ihracat bürosu ile yakından ilgilenirken Jungkook ise hissedar kârlarının ve hasılat vergilendirmelerinde çıkan yanlış muhasebe hataları ile ilgilenmişti. Oldukça tempolu geçen bu bir hafta ikisinide yormuştu.

Jungkook'un ise fiziksel olarak yorgunluğunun aksine ruhsal yorgunluğu daha ağır basıyordu. Her gün Taehyung'un gizlice çekilmiş fotoğrafları isimsiz bir şekilde eline ulaşıyor ve bunun arkasında kimin olduğunu bir türlü öğrenemediği için oldukça endişeli bir şekilde Taehyung'un yanından bir saniye bile ayrılmamaya özen gösteriyordu. Taehyung ile olan ilişkilerini şirkete yaydığı için derin bir pişmanlık çekiyor, çocuğun kendisi yüzünden zarar göreceği endişesi tüm hücrelerini sarıyordu. Bu yüzden o fotoğrafları eline aldığı günden beridir Taehyung'u zorla bahaneler uydurarak kendi evinde tutuyordu. Taehyung ne kadar itiraz etmeye çalışsada bir şekilde çocuğu yanında tutuyor ve gelen fotoğraflardan haberinin olmaması için eline geçen tüm fotoğrafları özenle saklıyordu. Taehyung'a anlatıp onu endişelendirmek istemiyordu. Sessiz bir şekilde bu işi halledeceğini umuyordu.

"Bay Jeon? Hâlâ bir şey söylemediniz. İyice düşündükten sonra karar vermeniz daha sağlıklı olacaktır." Jungkook kaşlarını çatıp daldığı masadan gözlerini çekmiş ve konuşan yönetim kurulu üyesine bakmıştı.

"Öyle yapacağım Bay Kang-ah. Toplantı bitmiştir, dağılabilirsiniz arkadaşlar." Stajyerlerde dahil herkes önündeki dosyaları alıp ayaklanırken Taehyung'un gözleri Jungkook'taydı. Onun oldukça durgun olduğunun tabiki farkındaydı fakat didikleyip Jungkook'u sıkmak istemiyordu. Zaten bilmesi gerekseydi Jungkook Taehyung'a anlatırdı. Herkes odadan çıkınca Jungkook ile göz göze geldiler.

"Yorgun görünüyorsun patron." Jungkook'u keyiflendirmek için söylediği söz işe yaramış Jungkook gülerek yanındaki sandalyede oturan Taehyung'a bakmıştı. Dirseğini masaya koyup kafasını eline yaslarken Taehyung'un takım elbise içerisindeki güzelliğini inceliyordu. Siyah sade takım elbisesi ve dalgalı kahverengi olan saçları ile gülümseyerek Jungkook'a bakan Taehyung, Jungkook'un derin bir şekilde iç çekmesine sebep olmuştu.

Taehyung'un efsunlarlığı Jungkook'u her geçen gün büyülüyordu.

Damarlı ellerini çocuğun dalgalı saçlarında gezdirirken bakışları birbirlerine kenetliydi. Öğlen arası olduğu için departmanda bulunanlar yemek yemeğe gitmişlerdi. Jungkook'un elleri yumuşak tutamlardan çekilmiş bu sefer ise Taehyung'un güzel yüzünü bulmuştu. Aklına geçen gün Taehyung'a model olması için iş teklifi veren ajans gelince kaşları usulca çatıldı. Güzelinin her bir hücresini yalnızca kendisi görsün istiyordu. Konu Taehyung olunca dünyanın en cimri insanına bürünüyordu.