xest 'vk• [TAMAMLANDI LAN]

•24•

•••

Jungkook'un titreyen elleri Taehyung'u bıraktığı masada gezindi. Bir çok duyguyu tek bir anda yaşıyor olmasından dolayı ne yapacağını bilemez haldeydi. Durumun farkındalığına varmamış olan zihni büyük bir korku içerisinde bedeninin buz kesmesini sağlarken derin derin nefesler alıyordu. Taehyung'un kaçırılmış olma ihtimali tüm aklına nüfus ediyor yavaş yavaş durumun ciddiyetini kavrıyordu. Siniri tüm odayı dağıtmasını söylüyordu fakat böyle bir durumda bunun bir işe yaramayacağını bilen tarafını dinleyerek hemen telefonuna sarıldı. Taehyung'u kendisinden koparan herkesi öldürtecekti.

Ahizede yankılanan bir kaç anlamsız sesten sonra nefes nefese kalmış olan adam hızlı hızlı konuşmaya başladı. Patronunun ondan haber beklediğinin bilincindeydi. "Bay Jeon, adamı yakaladık efendim. Hyunjin'in şirketinde çalıştığını söylüyor. Ne yapmamı istersiniz?.."

Jungkook duyduğu isimle histerik bir kahkaha atmış ve elinin altındaki dosyaları tek hareketiyle yere sermişti. Tüm bu olanların arkasında onun olmadığını düşünüyordu çünkü Hyunjin'i elindeki kozla tehdit ettiği gün her şey ortadaydı. Şirketinin iflas edecek olması bir yana hapishaneye girecek olması da eklenince böyle cesaretli bir işe kalkışması imkansız geliyordu. Fakat görünüşe göre Hyunjin, Jungkook'un sadece blöf yaptığını zannediyordu. Jungkook ona blöf yapmadığını en güzel şekilde gösterecekti. Yerde olan dosyalar yüzünden boşalmış olan masaya yaslanırken sinirden dolayı kalınlaşmış sesini telefonda bekleyen adamına duyurdu.

"Sana verdiğim belgeleri hazırlayıp Jihan'a gönder ve en yakın polis karakoluna gitmesini sağla. Hyunjin'in adamını ise tüm bu olaylar bitinceye kadar serbest bırakma. Taehyung'u biri şirketten kaçırmış, hemde ben şirkette iken. Sevgilimi bu kadar rahat kaçıran kişiyi bul ve depoda götür. Oldukça yavaş bir ölüm olmalı, kansız ve günlerce acı çekeceği bir şeyler yap. Ayrıca Taehyung'un telefonu odasında yok büyük ihtimalle cebinde olmalı. Bu yüzden hemen sinyali takip etmeni istiyorum. Hyunjin ile bizzat ben ilgileneceğim." Jungkook içinde kopan duygu fırtınalarına nazaran büyük bir soğukkanlılıkla tüm cümlelerini sıralamış ve karşı tarafın onayını almadan telefonu kapatmıştı.

Bir kaç saniye Taehyung gibi kokan odada soluklandı. Aldığı kararların sonuçlarını düşünüyor ve bu sonuçlara göre planlarını gözden geçiriyordu. Taehyung'u tehdit etmek için alıkoydukları bariz belliydi. Bu yüzden iletişim kurmadan Taehyung'a zarar vermeyeceklerini biliyordu. Yine de Taehyung'un onların elinde korkmasına izin veremezdi. Odada derin solukları eşliğinde tüm yapacaklarını planlarken kaşları açılan kapıyla çatıldı.

Taehyung saç uçları ıslanmış bir şekilde ellerini peçete ile kurulurken odasının hali ile şaşkınlıkla Jungkook'a baktı. İkiside birbirine şaşkınlıkla bakarken Jungkook yaslandığı masadan ayrılıp kapının eşiğinde şokla etrafa bakan çocuğa yaklaştı. İlk başta hayal gördüğünü düşünüyordu, sonuçta Taehyung kaçırılmıştı. Fakat karşısında gayet sağlıklı bir şekilde duran Taehyung oldukça gerçekçi gözüküyordu.