•4•

37.5K 2.8K 1.9K
                                    

KimTae: İstediğiniz gibi istatiksel verileri hazırladım Bay Jeon.

Jeonjk: Odama getir.

KimTae: Peki efendim.

(görüldü)

••••

Jungkook: 29
Taehyung: 24

Taehyung sıkıntı ile iç çekerek aynı zamanda yeri döverek Bay Jeon'un odasına vardı. Dün akşamdan beri gözünü kırpmadan patronun ona verdiği belgeyi hazırlamıştı ve oldukça uykusu vardı. Gözleri çalıştığının kanıtı olarak kızarmış ve kanlanmıştı.

Yine de o gıcık adamdan azar işitmek istemiyordu. Bu yorgunluğunun üzerine bir de onu kaldıramazdı. Yavaşça kapıyı çalmış ve içeriden Jungkook'un güçlü sesini duymuştu.

"Gel."

Odaya sakin adımlarla girmiş ve koltukta oturan Minjae Bey'i görmüştü. Minjae ise onun çalışmaktan kızarmış gözlerini görünce kaşlarını çattı.
Taehyung elindeki değerlendirme ve karşılaştırma analizlerini ve istatiksel verileri Bay Jeon'un önüne bıraktı. Saygı ile yerinde eğilirken odada bulunan iki adamın bakışlarını üzerinde hissediyordu. Yinede pek takmadan kısık bir sesle konuştu.

"Buyrun efendim. Başka bir isteğiniz yoksa izninizle anlaşma maddelerini hazırlamaya gideceğim. Yarın üç buçuk civarı Bay Min ho'nun ofisinde olmanız gerekiyor."

Jungkook sert suratı ile bir süre Taehyung'un yüzünü inceledi. Sesi yorgunluktan kısılmış ve gözleri uykusuzluktan dolayı kızarmıştı. Küçük bir kafa onayı verdi ve tekrar Taehyung'un saygı ile eğilmesini izledi. Ona dinlenmesi için izin vermek istiyordu fakat içinde bunu engelleyen şeyler vardı.

Bu sebeplerden biri şüphesiz diğer çalışanlarına karşı olan tutumunda aynı olmasından kaynaklıydı. Ayrıca şirket için oldukça önem teşkil eden bir dönemden geçiyorlardı ve en az çalışanları kadar kendisi de bu yoğun tempoda yorulmuştu. Düşünceleri içerisinde kaybolduğu sırada kaşları çatık bir şekilde önünde ki eksiksiz yapıldığına emin olduğu belgeleri inceledi.

Taehyung odadan çıktıktan sonra Minjae sinirli sesi ile konuştu. Bu durum canını sıkıyordu.

"Ona böyle davranmaya devam etme Jungkook. Çocuğun ne kadar çalıştığını biliyorsun, üstelik onu izin günlerinde bile rahatsız etmene rağmen sesini çıkarmıyor. Buna rağmen birde Taehyung'u geç geldiği için azarlayabiliyorsun."

Jungkook kanın damarlarında kaynadığına emindi. Karanlık bakışlarını içinde yaşadığı duygulara tezat bir şekilde yavaşça Minjae'ye çevirdi. Elindeki kalemi masanın bir köşesine fırlattıktan sonra kaşlarını usulca çattı. Jungkook işine karşılmasından nefret ederdi. Özellikle şirketin gelişimi için çaba sarf etmeyen birinden bu eleştirileri duymak onu oldukça sinirlendirmişti.

"Kime nasıl davrandığımı sorgulayacak bir konumda değilsin Jae. Özellikle Taehyung'a nasıl davranacağımı sana soracakta değilim. Unutma seni şirkete aldığım gibi atmasını da bilirim. Bir daha ağzından benim çalışanım hakkında bir şey duymayacağım. Onu yanına da çağıramazsın. Umarım açıklayıcı olmuştur..."

Minjae sinirle gülümserken deri koltukta ayağa kalktı. Jeon'un bu tavrının sadece Taehyung'a özel olmadığını en iyi bilen kişilerden biriydi. Buna rağmen Taehyung'un izin günlerini hiçe saymasına göz yumamıyordu. Minjae'nin gözünde Taehyung çalışkan bir sekreterdi. Ona göre Taehyung'un bu sıkı tempoya daha fazla katlanamayıp başka bir şirkete geçmesi an meselesiydi.

"Onu kaybettiğin zamanda aynı sözleri yüzüme söyle, olur mu Hyung?..."

Jungkook'un boş bakışları sinirle giden Minjae'nin sırtındaydı. Onu kaybettiğin zamandan kastı da neydi? Taehyung onu bırakmazdı değil mi?

Bakışları her şeyden habersiz yan odasında çalışan Taehyung'a kaydı. Duvarı cam olduğu için onu rahatlıkla izleyebiliyor ve nereye gittiğini görebiliyordu. Taehyung'un ellerini gözlerinde gezdirip kaşıdığını gördü.

Onu çok yoruyordu, bunun farkındaydı fakat Taehyung onu bu yüzden bırakmazdı değil mi?

Gözlerini kapattı. Belki de ona karşı yumuşak davranmalıydı...













teARMY

-

-

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
xest 'vk• [TAMAMLANDI LAN]Where stories live. Discover now