ben seni unutamıyorum-1

1.9K 171 183
                                    

Osamu, raporunun son cümlesini de yazınca iki saattir oturduğu bilgisayarın başından kalktı. Gömleğinin üzerinden sardığı kurşun yarasına baktı, "Sadece sıyırdı. Bu kadar kanaman mı gerekiyordu?".

Üzerine binbir acı ile giydiği kabanının düğmelerini ilikledi. Karakoldan çıktığında arabasına binip hastanenin yolunu tuttu.

Yol boyunca yüzünde oluşan acıyla harmanlanmış bir gülümseme vardı. Chuya onun için endişelenmişti; bunu iliklerine kadar hissetmek onu mutlu etmişti.

Hastaneye vardığında acil kapısından giriş yaptı. Chuya'yı girişte onu beklerken görünce yüzündeki gülümsemesi daha da belirginleşti. Arabadan indiğinde az önceki yüz ifadesinden eser yoktu. Ciddileşmişti, sanki günün sabahında yaralanmamış gibi yüzünde gram acı hissettiğine dair bir kalıntı yoktu. Ağır adımlarla Chuya'ya yaklaştı.

Chuya, dün gece kaldığı nöbet yüzünden harap haldeydi. Saçları dağılmış, göz altları çökmüştü. Yüzündeki sinir ifadesi Osamu yüzündendi. Bu sinirin altında korku ve endişe gizleniyordu.

"Vurulan hasta sabah yatırıldı hastaneye! Sen o zamandan beri nasıl böyle rahat olabiliyorsun? Nerenden yaralandın aptal!" Chuya, Osamu'nun kollarından tutup önünde öylece dikilen bedeninde yara izi ararken konuştu.

Osamu, Chuya'nın yaralı kolunu tutmasıyla bağırdı. "Kolumda yara!" Chuya hemen elini çekti, Osamu yüzünü ekşitmiş ona bakıyordu.

"Nasıl doktorsun sen ya! Canım kolum." Osamu, kolunu ovalarken Chuya'ya bakmaya devam ediyordu.

"Buradan bakınca hiç yaralanmamış gibi görünüyorsun. Her neyse benimle gel. Burada bakamam yarana." Chuya konuşmasını bitirdiğinde arkasını dönüp hastaneye girince, Osamu hızlı adımlarla onu takip etti.

Chuya, odasına geldiğinde kitli kapıyı açtı içeri girdi. "Pansumanın kilitli odalarda yapıldığını bilmiyordum." Osamu odaya girerken konuşmuştu.
"Eğer hasta kaydıyla ve ücretiyle uğraşmak istiyorsan çık odamdan." Chuya'nın sesindeki sinir hissedilir boyuttaydı.

"Senin odan demek." Osamu etrafa meraklı gözlerle bakarken sandalyeye oturdu. O sırada Chuya masasının üzerine pansuman için malzemeleri koyuyordu.

"Çıkar üzerindekileri başlayalım bir an önce. Hastalarım bekliyor beni." Chuya'nın lafı biter bitmez Osamu o anı bekliyormuşçasına kabanını ve gömleğini çıkardı, tekrar sandalyeye oturdu.

Chuya pansumana yarayı temizleyerek başladı. Steril pamuğu yaranın etrafında dolaştırdığında Osamu canının acıdığını belli eden bir ses çıkardı. Chuya bir yandan da konuşmaya devam ediyordu. "Sadece sıyırmış, şanslısın. Bir dahakine daha şanslı olup vurulabilirsin." Sesindeki tını dalga geçtiğini açıkça belli ediyordu.

"Eğer seninle bu kadar yakın olmama vesile olacaksa her seferinde kurşunların önüne atlamaktan çekinmem." Osamu gözlerini Chuya'dan ayırmadan konuştu.

Chuya duyduğu sözlerin ardından şaşkınlığını gizleyememişti, yarayı sardığında geri çekilip karşısındaki sandalyeye oturdu ve Osamu üzerini giyinmeye çalıştığı sırada onu seyretmekle yetindi.

Gömleğinin düğmesini tek eliyle ilikleyemeyince Chuya oturduğu sandalyeden oflayarak kalktı. Osamu'ya doğru eğildi, yakasından başlayarak düğmelerini ilikledi. Osamu gözlerini bir saniye Chuya'dan ayırmıyordu.

Son düğmeyi ilikledikten sonra bozulmuş yakasını düzeltti. Yüzlerinin ne denli yakın olduğunu fark ettiğinde gözleri Osamu'nun gözleriyle buluşmuştu. Aralarındaki çekim kuvvetlendiği sırada Osamu geri çekilince Chuya masasına geçerek çıkardığı pansuman malzemelerini toplamaya başladı.

Osamu oturduğu sandalyeden kalktı, kolunu çok zorlamadan kabanını giydi. "Kuru kuruya teşekkür etmek yerine senin için bir şey yapabilir miyim?" dedi.

Chuya hiç düşünmeden "Ödeşmiş olduk, bir şeye gerek yok." demişti.

"Sana borçlu kalmak istemiyorum. İstersen yemeğe de götürebilirim seni." Osamu'nun bu tavrına Chuya bir anlam yüklemeye çalışıyordu.

"Amacın ne tam olarak? Vicdanını rahatlatmak falan mı? Yemeğe gerek yok." dedi Chuya. Osamu ciddiyetini korumaya karar vererek bakışlarını normalleştirdi. "Bu bir randevu değil Chuya. Sana borcumu ödüyormuşum gibi düşün."

Chuya masasının başından ayrılarak kapıya yöneldi. "Yarım saatlik işim var. Beni arabanda bekle." Chuya, odasından çıkması için kapıyı açarken konuştu. Osamu, odadan çıkarak arabasının olduğu acil kapısına gitti. Arabasına binerek Chuya'yı beklemeye başladı.

_____

kesilebilecek en uygun yerde kesildi

kesilebilecek en uygun yerde kesildi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
sapiens!! •soukoku•Where stories live. Discover now