içmeden sarhoş olmak

1.3K 123 119
                                    

Chuya'nın saçını nasıl anlatacağımı bilemedim o yüzden çok takılmayın.

______

Edgar'ın evinin önüne geldiğimde sinirle atan damarlarımı yok sayarak sakinleşmeye çalıştım. Nefes alıp-verme seansım bittiğinde kafamın içinde dolaşan düşünceleri hizaya getirmeye çalışıyordum. Chūya'nın burada olduğunu öğrendiğimden beri aklımı siken tek düşünce vardı; Chūya sarhoştu ve Edgar'ın evindeydi. Onu oradan çıkarmak için göstereceğim çabayı evinde olduğu adamı dövmemek için de gösterecektim.

Kapıya birkaç kez vurduktan sonra açılmasını bekledim. Kapı açıldığında Edgar'ı yok sayıp hızlı adımlarla içeri girdim. Artık ona geç kalamazdım.

Onu kanepenin yanında öylece otururken gördüğümde kapının önünde durup onu izledim. Dalgalı, uzun saçları alnına yapışmıştı. Göğsü hızla inip kalkıyordu. Beni gördüğünde gözleri şokla büyüdü. Yavaş adımlarla yanına gittiğimde heyecandan terleyen avuçlarımı pantalonuma sildim.

"Gerçekten gelmişsin." Aldığı alkolün etkisiyle konuşması hafif peltekti. Gülümsedim. Fakat alkolün o iğrenç kokusu, onun cennet kokusunu bastıramamıştı. Chuya hep güzel kokardı.

"Sarhoşsun ve bu adamın evindesin, kusura bakma ama onunla seni yalnız bırakacak kadar deli değilim." Elleri yüzüme dokunduğumda elektrik çarpmış gibi geri çekildi. Ellerini tutup ayağa kaldırmaya çalıştım.

"Hadi kalk gidiyoruz." Kalkmadığında son gücümle onu ayağa kaldırdım. Dengesini korumasını sağlayamadan peşimden sürükledim. Edgar kapıda hala bıraktığım gibi duruyordu.

"İyi geceler." Chuya'yla beraber evden çıktığımızda Edgar'ın evine 15 dakika uzak olan evime yürümeye başladım. Chuya arkamda arabamı getirmememle ilgili söylenirken onun bu haline gülüp yürümeye devam ettim.

Eve girdiğimizde onu salona götürdüm. Etrafa şaşkın bakışlar atarken ellerimi yüzüne koyup bana bakmasını sağladım. Bana baktığında dolgun dudakları hafif aralıktı. Ellerimin arasında bir balık gibi bana bakıyordu. Ve şu hali fazla.. sevimliydi?

"Beni neden buraya getirdin Dazai?" Kendini toparlamaya çalıştığı düzelttiği sesinden belliydi. Sadece hala yerinde dik duramıyordu ama karşımda duran herif içmeden benim de başımı döndürüyordu.

"Tamamlanmak için." Yüzüme şaşkın şaşkın bakmaya devam ederken iyice ona yaklaştım. Kalbim onun kalbi için çırpınırken gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum.

"Seni seviyorum Chuya." Ve dudaklarım dudaklarını buldu. Alkol kokan nefesi yüzüme çarparken Chuya'nın elleri boynumu sarmıştı.

Huzurun kollarındaydım. Huzur kollarımdaydı. Huzur Chuya'ydı. Chuya benimdi.

sapiens!! •soukoku•Où les histoires vivent. Découvrez maintenant