aşık olduğum gülümsemeni ne solduruyor?

1.3K 114 133
                                    

Güneşin parlak ışınları iki perde arasından geçip Chūya'nın yüzüne ulaşıyordu ve bu durum uykusunda onu oldukça rahatsız etmişti. Dayanılmaz parlaklık adeta uyanması için göz kapaklarına baskı yapıyordu. Yorgun bedeni uyanmamak için dirensede başarılı olamamıştı.

Uyanmaya başlayan vücudu hislerini kazanıyordu. Başında hissettiği el, sıcak bir bedene yaslı yüzü çatık kaşlarını gevşeterek gözlerini açtırmıştı. Karşılaştığı koyu kahverengi gözlerin sahibinin göğsüne yaslı yüzünü kaldırdı, kurumuş dudaklarının kenarı hafifçe yukarı kıvrılmıştı. "Ne zamandır beni izliyorsun?"

"Uyandığımdan beri." Osamu verdiği cevabın ardından Chūya'nın saçlarında olan elini çenesine koyup dudaklarına küçük nazik bir öpücük bıraktı.

Öpücüğün ardından Chūya tekrar kafasını göğsüne koymuştu. İnce parmakları köprücük kemiğinin üzerinden başlayarak yavaş hareketlerle göğsüne indi. Her dokunuşu bir tüy kadar hafif ilerliyordu.

Osamu saçlarını sevmeye devam ederken "Uzun zamandır kollarımda böyle bir güzellikle uyanmamıştım." dedi. Sesinin tınısı oldukça romantikti ama Chūya bu sözlerin yanlış anlaşılacak tarafını bulmuştu. Hızla başını göğsünden kaldırdığında, "Ayrı kalma sürecimizde hayatına başka birilerini mi aldın Dazai?!" demişti.

"Seni mi bekleseydim?" Sözlerinde ciddi olmadığı yüzüne yerleştirdiği gülümsemeyle belli oluyordu. Chūya duyduklarının ardından uzandığı komodinin üzerindeki abajuru almıştı. Osamu'nun kafasına vurmak için kaldırdığında altında korkuyla bakan adamın kekeleyen sesiyle söylediklerinden sonra vazgeçmişti. "Şakaydı sadece şaka."

"Dazai seni şuracıkta öldürürüm, bana böyle şakalar yapma!" Abajuru eski yerine bıraktıktan sonra Osamu'nun üzerinden kalkmak istedi ama o bunu engellemişti. Chūya tekrar yanına uzandığında saçlarından öptü, onu kollarının arasına alıp sarıldı.

"Akşama kadar böyle kalamaz mıyız Dazai? Ben şu an senden başka bir şey istemiyorum." Sözleri Osamu'yu gülümsettiği sırada karnından gelen guruldama sesi tebessümünü kahkahaya çevirmişti. "Chūya sen bir şey istemiyor olabilirsin ama midenin bu isteğini yerine getirmeliyiz. Kızgın sana, bağırıyor."

Osamu sözlerinin ardından gülümserken yüzündeki gülümseme yavaşça azalıp yok oldu. Chūya yüzünün bu değişken halinin sebebini merak etmişti.

"Bir sorun mu var Dazai? Aşık olduğum gülümsemeni ne solduruyor?"

Gözlerindeki endişeyi sözlerine yansıttığında, Osamu yavaşça yatakta doğruldu ve sırtını ahşap yatak başlığına yasladı. Chūya hareketlenmesine ayak uydurarak olduğu yerden doğrulmuştu.

"Sence şu an bu halde olmamız doğru olan mı? Hızlı gitmiyor muyuz? Dün düşmanken bugün iki sevgiliyi oynamamız.. bilemiyorum Chūya. Bu kaderin ödülümü yoksa ileride olacaklar için bir yanıltma mı?"

"Yanlış gelen ne? Daha ne kadar yavaş gideceğiz, birbirimizi bekleyeceğiz? Bu aşkı yaşamak için çok geç kaldık. Şimdi böyle bir ödülü yanıltma düşünmek akıl alacak bir şey değil. Şüphen mi var Dazai? Açık konuşalım."

Osamu aldığı derin nefesi misliyle verdiğinde gözlerini ellerine kitledi. "Kırgınım." dedi. Sanki bu söz fiziksel bir halde yaşanmış gibi hissettirmişti. Sesi kırgın geliyordu.

"Beni bırakıp gidişin zihnimin tam ortasında. Sana baktığımda yalnız günlerimi hatırlatıyor bana. Tekrar gideceğin korkusu sarıyor çevremi. Susturamıyorum kafamdaki düşünceleri, her güzel anının son olabileceği ihtimali düşüyor aklıma. Tüm ihtimallere karşı koyarak geldim buraya kadar ama en ufak hata geldiğim tüm yolu geri döndürecek. Bunu göze almaya korkuyorum. Bu yüzden yavaş yavaş yaşamak istiyorum. Beni anlıyor musun Chūya?"

Gözlerinin doluluğu bozulmuyordu. Ağlarsa, gözlerinden yaşlar süzülürse en kötü ihtimale yenileceğini düşünüyor kendini toplamak için savaş veriyordu.

Chūya onu bu hale getiren kendisi olduğundan suçlu hissetmişti. Ne yapması ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Ellerini tutmak için uzandığında Osamu ellerini geri çekti ama o yinede tutmuştu.

"Ben bu elleri bir daha bırakmayacağım. İstediğin gibi yavaş ilerleyebiliriz. Kafandan o kötü ihtimalleri bir bir sileceğim. Gitmeyeceğimi, hep yanında olacağımı kanıtlayacağım. Bana böyle mesafeli olma. Seni çok seviyorum Dazai."

Tuttuğu ellerini tek tek uzunca öptü. Parlayan mavi gözleri umutla ışıldıyordu çünkü Osamu'nun yüzündeki endişe yerini o eski içini ısıtan gülümsemeye bırakmıştı.

sapiens!! •soukoku•Where stories live. Discover now