KOVALAMACA

374 34 14
                                    

Pınar 'dan

Gözlerim acıyordu. Hiç beklemeden kendimi kaldırıma attım. Yoksa bu psikopat adam arabayı üzerime sürecekti. Arabanın farlarının kapandığını fark ettiğimde gözlerimi araladım . Bu manyak kimdi? Gecenin bu saatinde ne yapmaya çalışıyordu? Korkuyla kollarımı kendime sardım. Büyük ihtimalle biraz önce bana seslenen sarhoştu. Bu! Kahretsin takip edeceği ihtimalini hiç düşünmemiştim.

Soğuk kanlılığımı korumak zorunda olduğumdan o henüz arabadan çıkmadan koşmaya başladım . Tüm korkum tüm heycanımla bacaklarıma seslendim. "Daha hızlı, daha hızlı," diye emir verdim. Hayır bir süre sonra pes edecektim. Öfkeli ayak seslerini duyuyordum. Tek kişiydi . Yaklaşmıştı. Kazağımdan  çekiştirdiğinde nefesimle çığlık attım. Uzun saçlarımı eline doladı başım geriye düşünce görebildim yüzünü.

Bu oydu. Semihti.  Tüm nefretimle bağırdım. "Bırak, beni bıraksana aptal şey ahhh! "  

Sokakta  şansıma tenhaydı. Bir ses , bir yardım aradım malasef yoktu . 

Elini saçlarımdan özenle  çekti.

"Sen ne tür br hastasın ," diye soludu . Sesi sinirli çıkıyordu. En az benim kadar öfkekiydi. Ama alay edebiliyordu hala. Nefes nefese kalmıştım göğsüm hızla inip kalkıyordu. Halimi gördüğünde aldırmadı. Karşımda dikilip cevap vermemi bekledi.

Ben onun gibisini daha önce hiç görmedim . Onun kadar gıcığını onun kadar sinirlisini, onun kadar aptalını, onun kadar zekisini, zeki diyorum çünkü beni bulamasınlar diye ters yöne kaçmıştım ama o beni bulmuştu.

Bakışları çok rahatsız edici olmaya başlayınca yutkundum. Öldürecek gibi bakıyordu. Benim de ondan farkım yanım yoktu. Sessizdik ama gözlerimiz çok şey söylüyordu. Sessizliği bozan telefonumun zil sesi oldu.

Pantolonumun cebinde sıkışmış telefonumu çıkarmaya çalıştım. Soğuktan parmak uçlarımı hissetmiyordum. Sonra elimde başka bir el hissettim. Sıcacık ve yumuşacık bir el hayır bu onun eli olamazdı. O kadar sert ve soğuktu ki ama bu el öyle değildi. Telefonu cebimden çıkarıp bana uzattı. Bu gece şoklarıma şok ekliyordum. 

Arayan "Kaan 'dı" bilmeyenler ya da unutanlar için söyleyeyim.  Eski sevgilim.  Telefonuna bakmak istemedim ama şu an tek kurtuluşum buydu.

"Pınar seni çok özledim,.''derken sesi garipti. Kaan 'ın sesi bana o kadar yabancı geldi ki...

''Benimle neden konuş muyorsun? "

Telefonu yüzüne kapattım çünkü söylediğim her kelimeyle dalga geçecek biri vardı karşımda .

Kolumdan tutup beni arabaya doğru sürükledi.  Ben direnmiyordum aslında.  Sonra arabanın önüne gelince durdu. Bana dönüp , " Gizem ve Batuhan seni evde bekliyor eve git ve ben çıkın diyene kadar orada kalın, '' dedi uyarı dolu bir sesle.

"Sen nereye? ''  

Sorum onu şaşırmıştı. Beni de şaşırmıştı. Bana neydi ki?

"Senin şu kurguna bakacağım gerçek mi diye? "

''Ben de geleceğim,'' dediğimde   olumsuz anlamda başını salladı. İnadım ya gidip arabaya bindim. Pes etti.  Ellerini havaya kaldırdı ve bir şeyler mırıldandı. Eminim çok tatlı küfürler etmiştir.  Biliyor musunuz? Hala anlayamadım. Beni nasıl bulmuştu? Merakıma yenik düştüm ve sordum.

"Semih beni nasıl buldun? "

"Çok zor olmadı ters bir insansın ,"diye kestirip attı.  Hayır merak içimi kemiriyordu ama tekrar sormaya cesaret bulamadım. Birkaç dakika sonra araba durdu. Dışarı baktığımda onun evinin önünde olduğumuzu gördüm.

GÖRÜNMEZ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin