BİR NAKARAT GİBİ

329 27 22
                                    

Bölüm ithafı:@GulsenMozak 

PINAR'DAN

Hepimiz öleceğimizi biliriz ama öldüreceğimiz aklımıza gelmez.

''Ya Semih üvey kardeşini öldürürse?'' 

Savaşa giden eşini bekleyen kadın gibi Semih'i bu evde bekliyordum.

Savaş benzetmesi Batuhan'a aitti. Her kavgaya gitmeden önce bunu söylerdi. Sağ gelir mi bilmiyorum?

Tek yaptığım şey bütün gün boyunca oturup onu beklemekti. Annemler iki gündür nerede kaldığımı merak etmişlerdi .Gizem ve Batuhan biz hallettik dediler ama yine de onların sesini duymak istedim.

En önemlisi öz annem beni sadece birkaç kez aradı. Üveylerimle görüştükten sonra özümü aradım. Neşeyle açtı ve telefonu kısa bir konuşma bile olsa artık daha iyi hissediyordum.

Çoğu kez ailemizden kaçıp uzaklara gitmek isteriz ama asıl sevgiyi ve huzuru onlarda buluruz. Ne kadar uzağa gidersek gidelim bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez.

Babam telefonda biraz sitem etse de bu tatlı bir sitemdi hatta gülümsememe neden olmuştu.

Çağatay'ın Semih' in üvey kardeşi oluğunu öğrenmiştim. Semih annesinden çok nefret ediyordu. Bütün nefretini görmüştüm. O oda onun nefretini saklıyordu.

Peki şimdi gerçekten Çağatay'ı öldürecek mi? Bunca çocuğa abilik yaparken üvey kardeşine zarar vermesi akıllara zarar!

Batuhan'dan

Şansımız varsa başarırız şansımız yoksa da başaramayız.

Semih delisinin peşine takılmış ölüme gidiyordum. Önümüzde bir ordu görünce durdum. Herkesin elinde kesici bir şeyler vardı. Derin bir nefes alıp verdim. Sanki biraz sonra doğum yapacak kadınlar gibi...
Semih göz ucuyla ters ters bana baktı.

"Kavga olmayacak... " nasıl yani savaş meydanında geri çekilmek mi? Öleceğimi bilsem savaşırım.

"Olacak!" dedim. Yürek mi yedin lan sen! Semih ciddi olup olmadığımı anlamak için yüzümü inceledi.

"Buraya savaş için gelmedim. " Evet kavgalara savaş benzetmesi yaptığımı biliyordu .

" Ne için geldin? "

Semih içimizden birini karşı tarafa gönderdi. Birkaç dakika sonra herkes elindekileri atmıştı. Semih'in hüzünlü bir hali vardı. Bir adım ilerledi. Arkasını döndü. Gözlerinde kederi gördüm.

"Pes ediyorum. Seni kardeşim gibi gördüm. Gidiyorum dönmemek üzere..."

Semih şaka olduğunu söyle! Sinirle bir kahkaha atmışım ki karşı dağda sesim yankılandı.

"Abi şaka değil mi? Çok komiksin ya " yüzünde ciddi bir ifadeden başka bir şey yoktu.

" Gidemezsin. " dedim. Sert bir sesle...

" Uçağım bir saat sonra kalkacak buraya üvey kardeşime veda etmek için geldim. (!) " Çağatay Semih 'in üvey kardeşi miydi? Oha amk.

Semih acı bir gülümsemeyle elini uzatıp " buralar sana emanet olurda bir gün dönersem aynen böyle bulayım. " dedi.

Mesaj alınmıştır. Bende onun gibi gülümsedim. Elimi sıkıp gidişini izledim. Bir an aklıma bir şey gelmişti. Sınavda son dakika hatırladığım bir şeyi kağıda yazarken ki heyecanla sordum.

" Abi Pınar! Ona ne olacak?" Semih sıkıntıyla elini saçlarına geçirdi. Cevap vermeden yürümeye devam etti.

Çağatay la ortada buluştular. Birkaç dakika sonra Çağatay'ın kahkahası boş sokağı doldurdu.

( Ben şuan niye ağlıyorum yaaa :'( pardon ben yine hikayenin içine daldım. Anneannem de böyle dizinin en heyecanlı yerinde yorumunu eksik etmezdi. Onu da rahmetle anıyorum.)

Çocuklara döndüm. "gidiyoruz" dedim. Hepsi boş boş bakıyordu. Hiçbir şey söyleyemedim.
Yarım saat sonra evdeydik. Pınar koltukta kıvrılmış yatıyordu. Bizi görünce kalkıp üstünü başını düzeltti.

"Semih nerede? " diye sorunca içim burkuldu. Gözlerim doldu. Ne diyecektim şimdi! Aklıma gelen düşünceyle gülümsedim.

" Pınar hemen gidersek onu durudurabiliriz. "

Pınar anlamayan boş gözlerle bana baktı.
Şu an anlatamazdım. Zaman yoktu. Kolundan çektiğim gibi dışarı çıkardım. Araba evin önündeydi. Binip son sürat havaalanına sürdüm. Yolda Pınar 'a anlatınca anında gözleri doldu. Ağlamaya başladı.

" Onu durudurabiliriz. " dedim. Olumsuz anlamda başını salladı.

Semih' ten

İnsan sevdiği için sever. Aşkın hiçbir gerekçesi yoktur.

Pınar hayatıma giren en güzel şeydi. Şu an bir nakarat gibi aklımdan çıkmıyordu. Tekrar eden hiç bitmeyen bir nakarat....

Başım dönüyordu. Havaalanının girişinden adım atmadan önce bu planı uygulamakta ne kadar kararlı olduğumu düşündüm. Kararlıyım. O adamı öldüreceğim. Sonrası hapis mi umrumda değil?

İzini bulmuşken kaybetmeden işimi halletmeliydim.

On dakika sonra işlemleri bitirmiştim.

"Semih! "

" Pınar " aman Allahım...

" Gidemezsin " gözleri kıpkırmızıydı. Göz altları mosmor çok zayıf güçsüz görünüyordu. En hafif rüzgarda yığılıp kalacaktı. Bu hali gözümün önünden hiç gitmeyecekti. Çünkü bu onu son kez görüşümdü.

" Gideceğim " derken uçağın anonsu yapıldı. Son kez ona dokunsam bir kez öpsem son kez sarılsam. Bir daha onu bırakamazdım. Ah ellerimi yumruk yaptım. Delirecek gibiydim. Bu kız beynimi bulandırıyordu. İntikam planımı bozacaktı. Her şey berbat olmak üzereydi.

Birkaç saniye bakışmamızdan sonra koşup sarıldı. Aramızdaki üç metre de böylece kapandı.

"Pınar bırak " diye güçsüz bir sesle konuştum. Duysuzluğum tatile mi çıkmıştı? Bıraksalar hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım.

( Semih geçen bölüm seni bırakmam mı? Demişti. Neyse neyse gittim. :) )

Kollarından tutup ittim. Elleriyle yüzümü sıkı sıkı tutmuş bir kere dudaklarımdan ölmüştü.

Çekilip "Beni hiç düşündün mü? " dedi.

" Her dakika, her saniye " diyebildim. Şimdi ben nasıl bırakcaktım bu kızı.

" O zaman gitme " neden gideceğimi biliyordu. O odada bunu öğrenmişti.

Babam bir keresinde bana Dünya'da güzellik kurtaracak bir insanı sevmekle başlayacak her şey demişti.

Ama eminim aldatıldığını öğrense bir saniye bile düşünmez o pislik ortağını öldürürdü.

O adamı bulmam senelerimi almıştı. Şimdi kaçıramazdım. Alnına bir öpücük kondurup
" Affet beni bebeğim " dedim . Koşarken duyabildiğim tek şey onun hıçkırıklarıydı.

Gözümden bir damla yaş aktı. İlk kez ağlıyordum. Babam öldükten sonra ilk kez başka bir şey için ağlıyordum. Uçağa bindiğimde odaklandığım intikamdı. Eninde sonunda hapise girecektim. Hem Pınar bir katili ister miydi? Kimse istemezdi. Bizim bir geleceğimiz olamazdı. O daha iyilerine layıktı. Onun yanında başka birini düşünmek bile canımı acıtmıştı.

__________________________________

Şey...
Galiba biraz hüzünlü bir bölüm oldu. Bunu beklemiyordunuz. Ben de beklemiyordum.

Bu arada Görünmez Kız'ımız bu bölümde yoktu. Acaba nerelerde?

Haftaya görüşmek üzere yorumlarınızı bekliyorum.
:D

GÖRÜNMEZ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin