earth in rotation

3.3K 258 453
                                    

İtiraf edebilirim, ateşe dayanıklı değilim.

İtiraf edebilirim, ateşe dayanıklı değilim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(@/osik_draw on twitter)

Her şey, soluk bir haziran sabahı başladı.

O günlerden biriydi — sabah, öğle ve akşam ayırt edilemiyor ve Jeongguk'un beyninde koca bir sis bulutu oluşturuyordu. Bütün gün olağanüstü denecek hiçbir şey yaşanmamıştı, son iki yılda yaşadıklarının aynısını yaşıyordu bozuk bir plak gibi.

İlginç, hatta kısmen farklı hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey. Her gün öğlen 10'da kalkıyor, yanından ayırmadığı otundan nefes çekip tekrar uykuya dalıyordu. Saatler sonra uyandığında gözleri kıpkırmızı ve uzuvları uyuşuk oluyordu fakat diğer her şey, aynıydı. Perdelerini hala kapalı tutuyor, dairesindeki çürük kokusu bütün odalardaki yerini koruyordu.

Işık ve perdeleri kapalı tutmak kişisel bakımdı Jeongguk'a göre. Bu şekilde yıkanmayı bekleyen boş kaseleri ya da kötü bir seanstan kalma, çöp kutusuna ulaşamayan sigara izmaritlerini görmüyordu. Bir de boş soju şişeleri ve yerde parçalara ayrılmış aile fotoğrafını.

Jeongguk buzdolabına yürüdü ve dünden kalma pizzasını ısıtmaya uğraşmadan indirdi midesine. Televizyonun kanallarını değiştiriyor fakat hiç biriyle ilgilenemiyordu. Bir süredir aynı durumdaydı, odaklanma sıkıntısı çekiyordu. Güneş yavaş yavaş kaybolurken, Jeongguk lüks dairesindeki koltukta sessizce oturmaya devam etti.

Hepsi aynı. Dün, bugün ve yarın.

Bir ot daha yaktı kendine, gözleri yanana kadar içine çekti ve bir paket daha sigara alması gerektiğine karar verdi. Eline ulaşan ilk tişörtü üstüne geçirdi Jeongguk; hayatını batırmadığı zamandan kalan, abisinin hediye ettiği bir rock grubu tişörtüydü. Ayakkabılarını ayağına geçirdi -iki farklı renk converse, çift olmadıkları fazlasıyla belli oluyordu- ve sokağın ucundaki markete yürümeye başladı.

Yürüyüş yolunu değiştirmemişti hiçbir zaman. Kaldırımın ortasından ilerler, önüne çıkan insanları umursamazdı. Fakat onlar Jeongguk'un yolundan çekilmek konusunda ustalardı, göz kontağı kurmazlar ve saygılı tavırdan yoksun birkaç laf ederlerdi — sonuçta kollarındaki dövmeler ve kulağındaki halkalar pek cana yakın bir görüntü sunmuyordu gözlerine. Yolun devamında, Bay Oh'un evinin önünde duran kırık tuğlanın üstünden atlamayı ihmal etmedi.

Marketten içeri girdiğinde klimanın üflediği soğuk havayı hissetti uzuvlarında. Tanıdık reyona doğru ilerledi, akşama kadar hepsini içip bitireceğinden emin olsa da sadece bir paket aldı. Yapacak herhangi bir şey istiyordu hayatında. Her gün sigara almak için markete yürümeye bile razıydı.

Bugün, bir paket de cips almaya karar verdi. Televizyonda gördüğü yeni aromayı deneyecekti. Paketlemesini beğenmişti, parlak mor rengi soluk elleri arasında fazlasıyla estetik bir görüntü sunuyordu.

kamikazeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin