Yeni Hisler

5K 333 67
                                    



Burnuma dolan güzel kokuyla uyanmıştım.Gece odama kimseyi çağırmadığıma emindim lakin bu koku beni yanıltıyordu.Başımı sağa çevirdiğimde kokunun sahibini bulmuştum.Gitmemişti,ben ona gitme demiştim ve gitmemişti kaçmamıştı.Benden korkmuyordu eskisi kadar,ama isteseydi bırak benden korkmayı,aksine bütün dünyayı karşıma alabilirdim.Korktuğu kişi dağil kahramanı olurdum.

Gözüme çarpan ilk şey dalgalı mis kokulu saçlarıydı.Biraz daha doğrulup yüzünü görmek istedim.Onu uyandırmamaya çalışarak başını omzumdan kaldırdım yavaşça.Ve bu manzara öyle güzeldi ki ölene kadar bıkmadan,usanmadan izleyebilirdim.Bir insan uyurken de bu kadar güzel ve masum görünebilir miydi.Kirpikleri...Tanrı aşkına herşeyini özenle yaratığı yetmiyormuş gibi her detayını ince ince dokuyup,zanaatını konuşturmuştu.Görmeyen gözlerini kusurdan sayamazdım,çünkü görmediği halde bile dünyanın en güzel gözlerine sahipti.Bu renk bana annemin gözlerini hatırlatıyordu.Annem de ela gözlüydü ve ben onun gözlerinin içine her baktığımda annemi anımsıyordum.Aslında bunun farkına yeni varmış gibiydim.Ya da gözlerinin rengini yeni yeni farketmiştim.

Tıpkı porselen bir bebeğe benziyordu ve ben zarar görmesin diye bir sandığa saklayıp ömür boyu güvende olmasını sağlamak istiyordum.
Hala göğsüme dayadığı eli çekmişti dikkatimi.İncecik ve uzun  parmakların kimsede olmadığına adım gibi emindim.Tepeden tırnağa kusursuzdu.

Onu gördüğüm zaman kendimden utanıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onu gördüğüm zaman kendimden utanıyordum.Herkes güzel bir alfa olduğumu,kusursuz olduğumu,evleneceğim kişinin çok şanslı olduğunu söylerdi.Ama Tanrı aşkına onun yanında bana güzel demek hakaret olurdu.

Yanımdaki bedenin hareketlendiğini gördüm.Beni ittirerek yana doğru kaydı ve ellerini havaya kaldırarak esnemeye başladı.Tanrım bu hallari öyle şirindi ki,bayılacak gibi hissediyordum.Tıpkı bir kaç aylık bir bebek gibi esniyor ve şekilden şekle giriyordu.
Bu şekilde uyanması çok sevimliydi,insanın her sabah ondan önce uyanıp,uyandığı anı izleyesi geliyordu.

Kıkırdadım bu hareketleri karşısında, "Günaydın"
Dedim ama verdiği cevap ahh Tanrım! İçimi eritiyordu resmen bu tatlılık fazla değil miydi? "Günaydın babaanneee" Babaanne mi ?
Nerde olduğunun farkında değildi sanırım.O da benim gibi ilk uyandığında uyku sersemi mi oluyordu acaba? Gülümseyerek izliyordum hareketlerini,birden ani bir hareketle yattığı yerden doğrulup oturdu.Bulunduğu yerin farkına yeni varmış gibi şaşkınlıkla açılmıştı ağzı.Sonra yataktan fırlayıp ayakta durdu ve ellerini önünde birleştirdi.Bu dağınık saçları,uyumaktan şişmiş gözleri ve dudakları karşısında ciddi duramıyordum.Ve daha fazla dayanamayıp güldüm kahkahalarla.Bu gülüşüm alay etmek için değildi fakat yüzünden anladığım kadarıyla utanmış gibiydi.Utandırmıştım onu ama utanışı bile ayrı bir güzel geliyordu gözüme.Herkes böyle mi düşünüyordu yoksa bir tek benim gözümde mi bu kadar kusursuzdu.

Başkalarının gözüyle baktığım zaman basit kör bir hizmetçiydi,ama ben baktığım zaman tarif bile edemiyordum güzelliğini.Ne olmuştu bana? Nerden de gelmişti bu yeni hisler? Onu görmediğim üç ay,az da olsa alışmış gibiydim görmemeye.Ne zaman ki onu tekrar gördüm,o zaman tekrar aynı duygular belirdi.Bu sefer ayrı kalamayacakmış gibi hissediyordum.Ona aşık mı olmuştum bilmiyordum ,lakin onsuz kalamadığım gün gibi ortadaydı.Ona aşık olduğumu söyleyemezdim,ancak gözümün önünden ayrılsın da istemiyordum.Tam olarak anlam veremediğim bir duyguydu ancak,hem yakıcı hem de ilkbahar yağmurları gibi serin hissettiriyordu.

 Sound Of Him (TaeKook) TRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin