Sound Of Him (TaeKook) TR

Çaresizlik

"Neler saçmalıyorsun Jeonguk? Aklın başında mı senin? Ne söylediğinin farkında mısın?" Babasının kükremesi bütün sarayı inletir cinstendi.Annesi de duyuyordu lakin korkusundan içeri giremiyordu.Jeonguk her ne yaptıysa bu, babasını fazlasıyla öfkelendirmişti.Jeoguk elleri önünde bağlı ve başı öne eğik babasının söylediklerini korkuyla dinliyordu. "Bir Hizmetçi! Kimi kimsesi yok!Üstelik köylü!" Taehyung'un kusurlarını birbir sıralıyor,söylediği her söz Jeonguk'u derinden yaralıyordu.Duyduğu her aşağılayıcı , iğneleyici kelimede Jeonguk gözlerini yumup gözyaşlarını tutmaya çalışıyordu.Bir Alfa kimsenin karşısında ağlamazdı.Fakat Jeonguk'un alfası,omegasına öylesine bağlıydı ki Jeonguk'ta ne gurur ne de güç bırakıyordu.Lakin babası zaten yeterince sinirliyken birde karşısında ağlasaydı daha da küçülecekti öfkeli babasının karşısında. "Bab-" Sözünü söylemesine izin vermeden "Kes sesini,bana baba deme!" Babasının da artık gözleri doldu dolacak vaziyetteydi.Oğlu hakkında hayal kırıklığına uğramıştı.Onun geleceği hakkında binbir planı vardı ancak Jeonguk bunları tek kelimeyle yıkmıştı.Babasının karşısına geçmiş,bir hizmetçiye,hem de kör bir hiçmetçi omegaya aşık olduğunu söylüyordu.

Karşısında tir tir titriyordu Jeonguk.Babasını daha önce hiç bu kadar öfkeli görmemişti.Zaten babasının bu öfkesi de yaşadığı hayal kırıklığından kaynaklanıyordu.Bu güne kadar Jeonguk ne istediyse yerine getirmişti.Ondan hiçbirşey istememişti.İstediği tek şey ailesine layık soylu birini kendisine eş olarak seçmesiydi.Lakin,Jeonguk herşeyi kusur sayılabilecek birini kendisine eş olarak seçmek istediğini söylüyordu.Bu istediği imkansızdı.Başka bir zaman,başka bir konumda olsalardı şayet,babası onu asla kırmaz istediğiyle evlenmesine izin verirdi.Lakin onlar hem kraliyet hem de lider soyundandı.Bu isteğini yerine getirmesinin mümkünatı yoktu.

"Anlaşılan sen bu işi beceremeyeceksin! Sana uygun eşi ben bulacağım!" Parmağını Jeonguk'a doğrultup "Ve sen itiraz etmeyeceksin!" Kral tekrar yerine oturup "Şimdi çekilebilirsin!" Dedikten sonra Jeonguk başı eğik ve elleri önünde birleşik geri geri yürüyüp çıktı.

Odasına yürümeye ve kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı.Zira tabiri caizse kafası davul gibi şişmiş ve şiddetli bir baş ağrısı da başlamıştı.Yalpalaya yalpalaya odasına girip kapıya yaslandı.Artık daha fazla tutamıyordu gözyaşlarını.Babası Taehyung ile asla evlenemeyeceğini ve buna hiçbir şekilde izin vermeyeceğini söylemişti. "Onu en kısa zamanda bu saraydan yollayacağım!" Bu sözler bir hançer gibi saplanmıştı Alfanın kalbine.Jeonguk onsuz yaşayamayacağını düşünüyordu.Kral ,deyim yerindeyse ölüm fermanını yazmıştı.Jeonguk Taehyung olmadan bir ölüden farksızdı.Babasına diliyle söyleyemediklerini,gözleriyle anlatmaya çalışmıştı,ancak öylesine öfkeliydi ki,görememişti oğlunun gözlerinden geçenleri.

Jeonguk odasında kaç saat öylece durup ağladığını bilmiyordu.Güneş batmış hava çoktan karamıştı.Hala kapının arkasına yaslı bir şekilde oturuyordu.Gözyaşları dinmişti,lakin hala iç çekerek usul usul nefeslerini düzene sokmaya çalışıyordu.

Saraydaki bir kaç kişi haricinde kimse ne olduğunu bilmiyordu.En yakınları General Chanyeol ve Jimin sürekli kapının önüne gelip dışarı çıkması ve biraz yemek yemesi için ısrar ediyordu.Ancak Jeonguk,oralı bile olmuyordu.Çektiği acının tarifi yoktu.Babası onu bir başkasıyla mühürleyecekti.Jeonguk güçlü bir lider ruhlu Alfaydı,lakin gelin görün ki babasına sözünü geçiremiyordu.Emir demiri kesmişti.Jeonguk'un onun istediklerini yapmaktan başka çaresi yoktu.

Chanyeol artık pes edip gitmişti.Onu yalnız bırakmanın deha iyi olacağını düşünüyordu.Ama kendine zarar verebileceğinden korkmuyor değildi.Fakat Jeonguk dirayetli bir insandı,böyle bir delilik yapmayacağını umuyordu.

"Abi!" Gelen Xiaojun'du.O da sabahtan beri abisini düşünüyordu. "Aç kapıyı lütfen benim Xiao Xiao" Jeonguk ona böyle seslenmeyi çok severdi.Lakin Xiaojun bile onu odadan çıkmaya ikna edememişti.