Sadece Benim Güzelimsin

2K 165 82
                                    




Hekim odadan çıktıktan sonra minik Omega ve baş Alfa yalnız kalmıştı.Jeonguk sevincini içinde daha fazla tutamayıp
"Biz artık dört kişilik bir aile olacağız" Dedi..Jeonguk ile hekim odadan çıkıp yalnız konuşmuşlardı.Bu yüzden Taehyung nesi olduğunu henüz bilmiyordu.

Taehyung anlayamamıştı.Daha doğrusu tahminlerinin doğru olup olmadığından emin değildi.Bu yüzden "Ah bu da ne demek oluyor sevgili eşim?" Jeonguk onun anlamayacağından zaten emindi.Eşinin bir çok kelimeden bihaber olması onu üzse de,bir yandan da bu durumdan hoşnuttu.

Çünkü öğrendiği her bilgiye güzel gözlerini kocaman açıp ,ağzı da tıpkı bir balık gibi yusyuvarlak şekil alıyordu.Onun bu tepkilerine hayranlıkla bakmaktan başka hiç bir şeyden zevk almıyor gibiydi.Taehyung'un heyecanla verdiği bütün tepkiler,Jeonguk'un ona daha fazla bilgi vermesi için ilham oluyordu.Sırf o güzel şaşkınlık dolu yüzünü görebilmek için olur olmaz her şey hakkında bir şeyler anlatıyordu.Ona bir şeylerden bahsetmekten ve onu aydınlatmaktan büyük zevk alıyordu. Taehyung da ondan birşeyler öğrenmekten asla bıkmıyordu. "Hamilesin birtanem" dedi içine sığmayan sevinçle.

"G-gerçekten mi?B-ben hamile miyim?" Dedi gözlerinin içi gülüyordu.Jeonguk başını hızlıca sallayarak,
"Evet birtanem,artık dört kişilik bir aile olacağız" Deyince Taehyung'un aklına bir şey gelmişti.
"Y-yani şey gibi mi?Dört yapraklı yonca gibi mi?" Öylesine masumdu ki,öğrendiği her şeyi karşısındakine göstermek istiyordu.Özellikle de eşine.

Baş Alfa bu benzetmeyi çok şirin buldu ve eşinin pembe yanaklarından öptü."Evet sevgilim.Dört yapraklı yonca gibi.Tanrı bize bir şans daha verdi"

Taehyung kaybettiği bebeğinin yerine yeniden hamile kalmıştı.Bu Taehyung için bir nevi bir teselli olacaktı belki de.Tanrı Taehyung'a bir armağan daha vermişti.

Burun çekme sesleri gelince miniğinin ağladığını anlamıştı. "Ağlama ama güzelim.Bunu duyduğunda mutlu olmalısın"dedi teselli vermeye çalışarak.

Taehyung mutluydu.Ancak ne için ağladığını o da bilmiyordu."Ah!Mutluyum.Lakin bilemiyorum,içimden ağlamak geldi birden" Dedi masumca.Jeonguk hafifçe gülümseyip meleğini yanına çekti.
"Demek bunlar mutluluk gözyaşları?" Taehyung ne demek istediğini anlayamamıştı.
"Mutluluk gözyaşları mı?İ-insan mutluyken ağlar mı ki?" Dedi kaşlarını hayretle kaldırarak.

"Elbette meleğim.Her zaman üzüldüğünde ağlanmaz. Birçok insan , farklı hissiyatlarda,farklı duygularda ağlar" Dedi Jeonguk meleğinin masumiyetine hayran kalarak.
"Oh! Gerçekten mi? Bunu bilmiyordum" Dudaklarını bükmüştü Taehyung. Jeonguk karşısındakinin masum bir çocuktan farkı olmadığını yıllar evvel anlamıştı.Ancak bunca bilgiden uzak kalmış olması üzücüydü.Eğer Taehyung'u bulamasaydı,kim bilir ona iyilikle yaklaşıp kötülük eden ne çok insan çıkacaktı karşısına.

Belli ki zavallı babaannesi ona lekelemişti.Çünkü oğlu ve damadı öldüğünden beri kimsesiz kalmış ve o yaşlı haliyle hem çalışıp,hem Taehyung'u büyütmek zorunda kalmıştı.Taehyung küçücük bir bebekken yitirmişti iki babasını.Baba şefkati tatmamıştı hiç.Herşeyin onu büyüten melek sesli babaannesinden ibaret olduğunu sanmıştı.

Babaannesi yanında yokken bir çok kırıcı söze maruz kalmıştı.Özellikle de kör olmasıyla çok alay edilmiş ve hor görülmüştü kötü insanlar tarafından.

Eğilip pembe yanağından öptü küçük meleğinin "Öyle masumsun ki" başını alıp göğsüne yasladı.

"A-ama Woosan'ımızı sütten nasıl keseceğim?" Jeonguk bu gidişle çok uğraşacaktı güzel eşiyle.Hamilelik boyunca en ufak şeye üzülecek ve ağlayacaktı. "Meleğim o neredeyse iki yaşında.Artık başka şeyler de yiyebiliyor" Yine de Taehyung'un pamuk yüreği bunu anlamakta güçlük çekiyordu.

 Sound Of Him (TaeKook) TRWhere stories live. Discover now