Sound Of Him (TaeKook) TR

Kiraz Dudaklarına Çok Yakıştı

"Böyle mi muhafaza ediyorsun kılıcını! Zırhını siper al!" Baş Alfa gür sesiyle askerleri eğitirken.Hizmetlisi Yuta'nın ellerinden tutup Baş Alfaya doğru koşuyordu Omega
"Majesteleri!Majestelerii!" Baş Alfa yüzünü oraya çevirdiği an yüzünde güller açmaya başlamıştı bile."General  Chanyeol vazifeyi devral" Chanyeol'de gülerek şirin Omegaya bakarken "Emredersiniz efendim" Jeonguk,omegasına doğru yürüyüp "Hoşgeldin güzelim bu ne telaş böyle?" Dedi sarılıp şakağından öperken.Hemen Xiaojun'da eğitimi bırakıp abisinin yanına koşarak gitti. "Majesteleri kiraz-kirazlar çıkmış Ji-min hyung söyledi" Alfa bu tatlı telaşının sebebine gülmeden edemedi.Bütün bu koşuşturma,bu heyecan kirazlar çıktığı için miydi yani.
"Gidip toplasınlar öyleyse güzelim" Küçük burnuna bir öpücük kondurup yanaklarının kızarmasına sebep olmuştu Omeganın.
"Ama siz-de gelmeyecek misiniz ?" Üzgün üzgün başını eğip. "Meleğim eğitimdeyim şuan gördüğün üzre.Kaç gündür çok boşladım.Düğün yüzünden de ziyadesiyle boşta kalacaklar,aksatmalarını istemiyorum" Bu sefer küçük bir öpücüğü dudaklarına bağışladı.Lakin bu Omegayı mutlu etmemişti.

"Asma şu güzel yüzünü,Eğitim bittikten sonra gidelim olmaz mı?" Başını kaldırıp büyük bir gülümseme sundu Taehyung "Öyleyse sizi burada bekleyeceğim" diyip nereyi gösterdiğini bilmeden işaret ediyordu.Bu haline üzülse de belli etmedi Jeonguk. Acaba bu güne kadar tedavi etmeye çalışmışlar mıdır diye düşünecekken vazgeçmişti.Çünkü babaannesinin hekimlere verecek tek bir kuruşu bile yoktu.Belki o yüzden hiç soruşturamamıştır diye düşünüyordu hep.Bu işe Omegayı umutlandırmadan el atacaktı.Olur da tedavisi yoksa yok yere üzmek istemiyordu Omegasını.

"Tamam meleğim,gölgelik yerde durun" Eğer görüyor olsaydı büyük bir zevkle izleyecekti Alfasını.Ancak bu isteği hiçbir zaman gerçekleşmeyecekti.Bazen sırf Alfasının yüzünü görmek için bir kaç saniyeliğine dahi olsa görmek istiyordu.Hiç isyan etmemişti Tanrı'ya bu sebepten dolayı.Ancak Alfasını tanıdığından beri meraklıydı.Onu görmeyi,tarif ettiği güzel çiçekleri en çok da kiraz ağacını görmeyi diliyordu.Lakin o da biliyordu,bunun mümkünatı yoktu.

"Hizaya geç! Tek bir adım hatası görmeyeceğim!" Diye bağırıyordu .Bu ses Omeganın ziyadesiyle hoşuna gidiyordu.Aşkla dinliyordu sevgilisinin sesini.Bir an önce mühürlenip,eşi olmak istiyordu.Onun sesini her daim duymak istiyordu.Onu görmüyordu ama sesine aşıktı.Herkes Alfasının güzelliğinden bahsediyordu.Acaba "Yanına yakışıyor muyum?"
Diye düşünmeden edemiyordu.Güzelliğin ne olduğu hakkında bir fikri yoktu.Ancak bu yaşına kadar hep güzellikler sevilip,çirkinliklerden bahsedilmezdi.Demek ki güzellik dedikleri iyi bir şeydi.Görmeyen biri için güzellik-çirkinlik kavramı yoktu.
Alfasını henüz görmeden bu kadar seviyorsa,gördükten sonra ne yapardı?
Kendisi nasıl biriydi acaba?Alfasının dediğine göre çok güzeldi.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordu.Birden yanağına konan öpücükle düşüncelerinden sıyrıldı. "Alfam!" Dedi aniden.Jeonguk onu hep utandırıyordu. "Hadi kalk meleğim gidelim" Birden üzülmüştü Taehyung. "Majesteleri eğer yorgunsanız gitmeyelim" Dedi dudaklarını bükerek.Gidesi yoksa bile bu tatlı Omegaya nasıl kıyacaktı ki?
"Seni gördüğüm an,bütün yorgunluğum geçiyor" deyip ellirinden tuttu omeganın.Yuta arkada kalmıştı.Dönüp bir şey söyleyecekken Xiaojun'un onunla yürüdüğünü gördü ve söyleyeceği şeyden vazgeçti.Rahatsız etmek istemiyordu onları.Çünkü biliyordu ki kardeşinin Omegaya karşı hisleri vardı.Az önce gördüklerinden sonra artık emindi.

Ağaçların altına geldiklerinde biraz oturup askerlerin kirazları toplamalarını beklediler.Xiaojun elinde papatyalarla birşeyler yapmaya çalışıyordu. O sırada Yoongi gelip Baş Alfanın kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. "Gelsinler" dediğinde Yoongi aceleyle gitti.