19.BÖLÜM

34.7K 1.2K 118
                                    

Genç adam, ağabeyini görmek için cezaevine, onu ziyarete gitmişti. Neredeyse 1 yıldır ayda birkaç kez, kısa ve sınırlı sürede görüyordu onu. Buraya her geldiğinde, onu buradan çıkartamamasının acısını yaşıyordu. Çok uğraşmıştı bunun için. Ama olmamıştı.

Hücreye girmişti serian adamlarla. Adım attığında hızlıca ağabeyini aradı gözleri. Hücrenin bir köşesinde oturmuş, başını ellerinin arasına almış ve derin düşüncelere dalmıştı.

Yağız, içeriye kimin girdiğine bakmadı.

"Yine lanet gardiyanlardan biridir. Ya da Özgür canımı sıkmak için gelmiştir." diye düşündü.

Serhat, ağır adımlarla onun yanına ilerledi. Yağız, hâlâ düşünceli bir şekilde bakışlarını yere sabitlemişti.

"Ben geldim ağabey." dedi Serhat, ağır çıkan erkeksi ses tonuyla.

Yağız bakışlarını yerden kaldırıp usulca ona baktı. Fakat cevap vermeden, yeniden başını eğip yere dikti gözlerini.

Serhat, onun cevap vermemesinin ardından, ağabeyi gibi eğilerek yere oturdu.

"Düşünceli gibisin." dediğinde Serhat, Yağız sıkıntılı hâlde nefes verdi.

Ağabeyinin bu ısrarcı sessizliği karşısında kuşkulanan Serhat, yeniden konuşmak için dudaklarını araladı.

"Anlatmak istersen dinlerim." dedi Yağız'a.

Yağız, kafasını duvara yavaş hareketlerle yaslayıp gözlerini yumdu. Hücrenin penceresinden içeriye süzülen güneş ışığının etkisiyle, genç adamın uzun kiprikleri yüzünü gölgeliyordu. Son olanları aklına getirdi.

Erva'yı duvara itttiğinde, onu güçlü bir şekilde çığlık atması...

Kendini çok suçlu hissetti. "Neden yapmıştım bunu?" diye soruyordu kendine kendine.

Onun canının yanması, Yağız'ın hiç mi hiç hoşuna gitmemişti.

Yağız, dolgun dudaklarını konuşmak için araladı. Nihayet her şeyi tek tek anlattı kardeşine. Serhat, pür dikkat onu dinliyordu.

"Ağabey, aslında mesele senin sandığın gibi değil."

Yağız, sinirli bir yüz ifadesi ve çatık kaşlarla kardeşine bakıyordu. Kafasında bir takım tahminler geçirmeye başlamıştı şimdiden.

Serhat, ağabeyine tüm olanları anlattı. Özgür'ün Erva'ya bir zorba gibi davrandığını ve aslında Erva'nın canını kendisinin yakmadığını en ince detayına kadar söylemişti.

Bunları duyduktan sonra olduğundan daha çok sinirlenen Yağız, sinirle ellerini saçlarından geçirdi.

"Buradan çıkıp o itin cezasını vermem lazım!" diye söylendi sinirle.

"Merak etme ağabey, çıkacaksın..." diye mırıldandı aklına gelen fikirle.

Fakat bu fikri, legal olmayan yollarla uygulamaya koyacaklardı. Bu fikirle Yağız'ın ölme ihtimali de doğmuştu ortaya.

Elini cebine atıp, çıkarttığı keskin uçlu çakıyı serian bir şekilde ağabeyine uzattı. Yağız, çakıyı onun elinden alırken Serhat'ın ne yapmaya çalıştığını anlamıştı.

Plânlarını gerçekleştirmek üzere, Yağız'la vedalaşıp ayrıldı hücreden Serhat.

< Ertesi gün >

Serhat'ı, Efsun'un evindeyken cezaevi müdürü aramıştı. Yağız'ın olay çıkarttığını ve gardiyanların da onunla baş edemediklerini söyledi.

Serhat ise, Erva'ya bir şeyler geveleyerek çıkmıştı evden.

Hücrede çağırıp çağıran ve dışarı çıkmak için sürekli kapıyı yumruklayan Yağız'ı bir türlü sakinleştirmek mümkün değildi.

Serhat'ın kendisine verdiği çakıyı cebinden çıkartıp gardiyanlara doğru sallayınca, gardiyanlar geriye çekildiler irkilerek.

Yağız, Serhat'la dünki konuşmalarını hatırladı. Buradan çıkabilmesinin tek anahtarı elindeki çakıydı.

Çakıyı sertçe kavrayan iri elleri, çakının üstünde daha da sıkılaşırken karın bölgesinin alt boşluğuna doğru götürdüğü keskin aletle beraber onu tenine sapladı.

Hissettiği acı karşısında yüzünü buruşturup kesik nefesler eşliğinde teninden sızan ve tişörtünü ıslatan kanına çevirdi bakışlarını usulca.

Onu müdahale etmek isteyen gardiyanlar olan bitenleri şaşkınca izlerken, Yağız yere yığılmıştı çoktan.

Kendini bıçaklayıp hastaneye kaldırıldığında, yarasına gereken pansuman yapıldıktab sonra Doktorun ona bir süre güvenli ve hijyenik ortamda istirahat etmesi gerektiğini söyleyeceğini biliyordu.

Hapishane, böyle bir ortam değildi ve Serhat'la Yağız'ın tahminince de, Doktor birkaç günlüğüne onun evinde dinlenmesine izin verecekti.

Böylelikle birkaç günlüğüne de olsa, hapishaneden uzak kalmış olacak ve yokluğuna dayanamadığı kadını da görmüş olacaktı.

İÇİMDEKİ TUTSAK (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin