¹¹

4.4K 582 186
                                    

"Artık sapığımda olmadı demezsin Jisung." dedi Felix elindeki cips dolu kaseleri getirirken. Göz devirdim ve diğer biricik kuzenime döndüm. Şaşkınca beni izliyor, arada kesik kesik nefesler alıyordu. Birkaç saniye sonra abartıyla konuşmazsa benim de adım Jisung değildi.

Soo Ah, meyve tabağından bir dilim elma aldıktan sonra arkasına yaslandı. Zaten olayları yakinen takip ettiği için dinlerken pek de zorlanmamıştı.

Beklediğim gibi Hyunjin'in gözleri irileşti. Oturduğu yerde dikleşti. Yüksek bir sesle konuşmaya başladı. "Ya seninle gerçekten kafayı bozduysa!? Ya onunla birlikte olana kadar peşini bırakmazsa!?"

Can dostum, kuzenimin kafasına bir tokat indirirken ben de stresle dolup taşan aklımı biraz olsun dinlendirmek için gözlerimi kapatmıştım.

Proje, Minho, platonik derken kendimi kaybettiğimi hissediyordum. Her şey üstüme geliyordu ve ben sadece insanların hareketinden korkan bir kedi misali yuvama çekiliyordum. Karanlığı evime buyur ediyordum ama bunu istemiyordum.

Kulağımda yankılanan bildirim sesiyle araladım gözlerimi. Elimi telefonuma doğru uzattım. Ekranda Yong yazısı belirdiğinde keyfim daha fazla ne kadar kaçabilirdi bilmiyordum.

Benimle uğraşma arzusu her geçen gün daha da artıyordu şerefsizin. Sinirle karışık derin bir nefes verdiğimde Soo Ah bir şey olduğunu anlamış ve bana sorular sormaya başlamıştı.

Onu kısa bir süreliğine geçiştirip mesaja baktım. Uygulamaya girdim. Yong ile, neredeyse hiç konuşma olmayan sohbetime girdiğimde okuduğum mesaj beni şaşırtmıştı.

<•>

yong;
Jisung hangi cehennemdesin?

Minho deli gibi içmiş

Danbi de kötü halde bu yüzden yardım edemiyor

Gel ve şu şerefsizi ayıltmama yardım et

Aksi takdirde odadan atılacağız

<•>

Minho'ya şerefsiz dediği için mi, yoksa her zamanki gibi bana laf attığı için mi öfkeliydim bilmiyordum. Fakat bildiğim tek şey vardı ki sevdiğim çocuğu o zorbanın eline bırakmayacak olmamdı.

Hızlıca orada olacağımı ifade eden bir mesaj yazdıktan sonra oturduğum yerden kalktım. Benimle birlikte Soo Ah da ayaklanmıştı. Gelmesine gerek yoktu. Danbi ile Sae Jin ilgileniyor olmalıydı. Ben de Minho'yu kendine getirdikten sonra geri gelecektim zaten. Bu gece odada kalma gibi bir planım yoktu.

"Yurda gidip geleceğim. Minho ve Danbi biraz içmiş. Minho sorun çıkartıyor sanırım. Yong'a yardım edeceğim."

Başını salladı. Gelmeyi teklif etti ama reddettim. Felix ve Hyunjin onun için yabancı değildi. Ayrıca büyükannem de arkadaşlarımı en az benim kadar severdi. Haliyle burada kalmaması için hiçbir sebep yoktu.

İki katlı evin, birinci katına inip ayakkabılarımı giyinmeye başladığımda; Hyunjin korku dolu bakışlarını konuşturmayı başarmıştı. "Ya platoniğin seni takip ederse?"

Omuz silktim. O kadar işsiz olduğunu düşünmüyordum. Gecenin bir yarısı da beni takip edecek değildi ya?

Yine de güvence vermek için elimin sürekli telefonda olacağını söylemiştim. Büyükannemin evinden ayrıldıktan sonra, yarım saatlik uzaklıktaki yurdumuza gitmek amacıyla hala sefer yapan otobüsleri araştırdım.

arcane ✧ minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin