Sonuna Kadar Savaş

50 14 114
                                    

BOM

"Kızları bana vermeni istiyorum sadece" dedim. Jisoo kafasını iki yana salladı.

"Unnie bu adam bize bir şey yapama-" Jisoo'nun lafının kesmesi boynundaki zincirin kızarmasıyla çığlığa döndüğünde one doğru atıldım ama Seunghyun beni tuttu. Azizler ve aramızda sadece 100 metre vardı.

"Kızlar sizi serbest bırakacağımı söyledim. İstediğiniz güç olsun. Gücünüzle beraber istediğiniz yere gidin. Hatta şu piçleri de yanınıza alın. Umurumda bile değilsiniz" dedi Alon.

"Orospu çocuğu" diye mırıldandı Seunghyun. Gözlerim sinirle orduda gezindi. Gri üniforma giymiş bine yakın asker vardı. Azizlerin bir kaç adım gerisinde, düzenli bir şekilde duruyorlar ve onlardan gelecek emri bekliyorlardı. Açıkçası pek şansımız yoktu. Sadece 8 kişiydik.

"Alon! Kızları bize ver, biz de gidelim" dedi Dara. Alonst kahkaha attı. Normal şartlarda gözüme hep 40'larının sonunda, siyah saçlarında beyazlar olan orta yaşlı bir adam gibi gelirdi ama şimdi sadece bir şeytana benziyordu.

"Onları da alın. Kabul. Bana sadece çocuğumu ve taşı verin. O gerzek kralınızın yaşamasına bile izin vereceğim." Dediğinde dediği hiç bir şeye inanmıyordum. Taşın gücünü eline geçirdiği an bizi ortadan kaldıracağına emindim.

"Çocuğun? " dedi Minzy. Alonst o yılan gibi gözlerini Minzy'e çevirdi.

"Chaerin'i tabi ki" dediğinde bunu beklemiyordum. Bakışlarım bilip bilmediğini kontrol etmek için Seunghyun'a döndü. O biliyordu. Bizden sakladıkları şeylere artık alışıktım ama bu da fazlaydı.

"Sen ne diyorsun be ?"

"Hadi ama Minzy sen zeki olansı. Fark etmedin mi ?  Chaerin'in içindeki karanlığı bizzat gördün" dediğinde Minzy'e baktım. Neyden bahsediyordu?

"Aileni öldürmek için onları ormana götürdüğünde gördün Minzy. Aileni öldürmen için gözünün içine baktı. İnkâr etme. Sende biliyorsun" dedi Alonst. Yani Hyorin'in bahsettiği o günde olanları buydu. Minzy gözleri dolu bir hâlde ona bakıyordu. Alonst gerçekten insanlara nasıl acı vereceğini biliyordu.

"Hak ettiklerini buldular. Chaerin karanlık falan değil"

"Ah emin ol öyle. Chaerin'i yaratmak için neler çektim haberiniz var mı ? Karanlığı topladım ben onun için, annemin kemiklerini aradım da buldum. Güçlü yaratıkların organlarını topladım. küçük bir kız çocuğu yaratmak için günlerce uğraştım" diye bağırdı. Midem bulanmıştı. Chaerin bu gerçeği biliyor muydu ? İmkansız. Eğer bilseydi bize söylerdi. Şuan umarım bizi duymayacak bir yerdedir. Chaerin bunu bilirse mahvolurdu.

"Alonst Chaerin'i seninle gelmez"

"Zorunda"

"Bak sadece bizi rahat bıraksan. Dön tüm krallık senin olsun, her şey" dedi Minzy. Şuan onu oyalamak istediğini biliyordum ama bu fikir şuan en çok istediğim şeydi.

"Bana ihanet etti. Tekrar tekrar. Bunun bedelini ödeyecek. Siz böcekler umurumda bile değilsiniz ama o benim kızım!"

"Saçmalık. Senden baba falan olmaz" diye bağırdı Seungri.

"O bana evlatlık yapmak için yaratılmadı. O bana hizmet etmek için yaratıldı. O benim" dediğinde sinirden ellerim titriyordu.

"O senin değil. Chaerin nerede olmak isterse orada kalacak ve kimi seçeceği de belli" diye bağırdım.

"Ona fikrini soran olmayacak! O her zaman bana gelir Bom! Her zaman. Bu yüzden söyle bana. O nerede ?"

"Kalbimin en ücra köşesinde moruk" diye atladı Dara. Sonra hızla bana döndü.

"Hadi yapalım şunu. Öncelik kızlar" dediğinde ellerimi yukarı kaldırdım. Okyanusun suyu arkamızda yükselirken Alon sadece bakıyordu.

"Bizi yenemezsiniz Bom"

"Bizi sen egittin Alonst. Eminim gücümüzü biliyorsun. Seni gebertebilirim"

"Bu kadar askere karşı mı ?" Dedi alayla.

"Ölümsüzler" dedim Seunghyun'u gösterip.

"Buraya işe yaramaz silahlarla geldiğimi mi düşünüyorsun cidden" Dediğin de tüm vücudum panikle kasıldı. Burada bir savaş bile olsa Seunghyun'un yaralanma ihtimalini bile düşünmemiştim. Yine se paniğimi belli etmemeye çalıştım.

"Son uyarım. Kızları ver"

"Benimde son uyarım Bom. O ellerini indir ve bana kızımı ver"

"O senin kızın değil" dedim su üzerimizden bir yay gibi geçti ve tam Alonst'un askerlerine doğru hareket etti. Alonst elini kaldırmasıyla suyu bırakmam aynı anda oldu. Su sanki görünmez bir duvara çarpmış  gibi dağıldı ve bastığım yere kadar aktı. Sinirle elimi yumruk yaptım.

"Sadece...eğer yapacaksak hep birlikte saldırmalıyız" diye mırıldandı Seunghyun Azizler kahkaha atarken.

"Savaşmadan vazgeçemem. Bom kaçtı dedirtmem ben kimseye"

"Güzel. Aynı fikirdeyim. Bebeğim senin için kırmızı halı getireyim mi ?" Dediğinde Seunghyun'a baktım. Şuan mı yani ? Cidden eski haline dönmek için şuanı mı bulmuştu ? Eski hayatim gözlerimin önüne gelirken kafamı iki yana salladım. Daesung kılıcını çıkardı.

"Ee o zaman ? "

"Saldırın" diye bağırdı Alonst askerlerine. Kendi azizler ve kızları alarak geriye doğru uzaklaşırken. Askerler azizlerin iki yanından geçti ve bize doğru koşmaya başladı.

"Eh tam vakti. Saldırın!" Diye bağırdı Seunghyun. Yumruk yaptığım ellerimle koşmaya başladığımda önümdeki gri üniformalı askerlere baktım. Bu zamana kadar savaş olmasın diye vardım. Şimdi savaşın ortasındaydım.

Gök gürültüsü duyduğumda durmasam da gözlerim Dara'yı aradı. Hemen arkasındaydı. Elimde biriken sularla önüme döndüm. Alonst'un olduğu tarafa bir şimşek düştüğünde Azizlerden ikisi atından düştü ve kızlar savruldu. Alonst sakince bize doğru döndü ve direk Dara'nın olduğu yere baktı. Dara'nın şuan güldüğüne emindim.

Önümde iki askerle savasan Seunghyun'a döndüm. Birini bana doğru gittiğinde adamı tuttuğum gibi ağzını ve burnunu kapattım. Suyun ellerimden akıp gittiğini hissediyordum. Sadece bir kaç saniye sonra adamın gözleri yukarı kaydı. Onu bırakıp önüme doğru ilerledim. Her yer asker doluydu. Daesung birinin boynu kesti, Minzy ona yakın bir yerde 3 askeri sarmaşıklara sıkıştırıyordu. Taeyan bir adamı göğsünden bıçakladı. Her yer kaostu. Sayıları çok fazlaydı. Yapabileceğim her şey sınırlıydı. Alonst'a baktım. En arkada yanında kızlarla duruyordu. Yüzünde memnun bir gülümseme vardı. Yeniliyorduk. Chaerin geç kalmıştı. Bir silah sesini duyduğumda bakışlarım çocuklara döndü. Seunghyun kolunu tuttuğundaysa sadece ona doğru koşabildim.

Bir kaç minik not;

1-Ben savaş sahnesi yazamıyormuşum dhdhdh

2- Chaerin'in bir annesi yok. O sadece büyü, efsanevi yaratıklar-ki bu kadar güçlü olmasının sebebi bu. Ah siz orayi bilmiyorsunuz shdhs- ve Alonst'un annesi. Bu yüzden aile bağı olan biri değil. Hiç de olmadı.

3- Başka soru ?

Ah bir de 4- Bölüm kısa çünkü bunun ilk sebebi not 1, ikinci sebebi ise itiraf edelim hepimiz Chaerin'i merak ediyoruz.

SKYDRAGONWhere stories live. Discover now