Bölüm 16

897 141 61
                                    

4 saat önce

Güneş ışığının yeni yeni girdiği odada tek duyulan ses Zhan'ın düzenli nefes sesleriydi.

Yataktan kalkmak yerine genç adamın yüzünü izlemeyi seçen Yibo, genç adamın yüzüne yayılan ince saç tutamlarını eliyle geriye iterken hafif açık ağzı yüzünden görünen tavşan dişlerine sırıtarak bakıyordu.

Yönetmesi gereken bir halkı olduğunu hatırlayınca yanında yatan bedeni uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktı.

Odadan çıkmadan önce son kez arkasını dönerek huzurla uyuyan adama gülümseyerek baktı.

Hava yeni yeni aydınlandığı için dışarda çok fazla elf yoktu.  Sakin adımlarla kütüphaneye ilerlerken son günlerde gözüne batmayan adamın sabahın erken saatinde aceleci adımlarla geçidin girişine doğru ilerlediğini gördü.

Son zamanlarda  kalbini tam anlamıyla dolduran Zhan ve beynini işgal eden halkının sorunları yüzünden neredeyse unuttuğu adama kaşlarını çatarak bakmaya devam etti.

Fark edemeyeceği şekilde arkasından ilerlerken kafasından o kadar çok şey geçti ki bu zamana kadar ki dikkatsiz tavrı yüzünden kendine kızıyordu.

Gizlendiği ağacın arkasından hemen ilerisinde ki bedenin ne yapacağını izlerken karşısında ki beden telaşlı tavırlarla cebinden çıkardığı mektubu bir kuşun ayağına bağlamaya çalışıyordu fakat Yibo kendi kuşu olmamasına rağmen kuşun yüzünde ki tedirginliği hissedebiliyordu.

Yibo saklandığı yerde kendini belli etmeden ses çıkarınca genç adam telaşla mektubu bağlamaktan vazgeçip hızlı adımlarla geldiği yolu geri giderken arkasından bakmaya devam etti.

En başta Zhan yüzünden onu kabul eden kendisiyken şu an ki bu şüpheli halleri kafasının karışmasına neden oluyordu.

Aradan geçen saatler sonunda herkes işinin başına geçince neşesi ve coşkusuyla yanlarına gelen Zhan sayesinde herkes daha da enerjik hissetmeye başlamıştı.

Yanlış giden bir şeylerin olup olmadığını anlamak için son derece dikkatli bir şekilde etrafı inceleyen elf kralı, duyduğu seslerle birlikte bedenine yön verince sabah ki telaşının yerini öfkeye bırakan genç adamın hızlı adımlarla Bowen'ın odasının olduğu tarafa doğru adımladığını gördü.

Tam peşinden gidecekken Zhan'ın elinde ki kutularla aynı yöne doğru ilerlediğini görünce adımlarını durdurdu.

Zhan'ın dişlerini göstererek kendisine gülümseyen suratına yalnızca tebessüm ederek bakabilmişti.

Gözden kaybolana dek arkasından bakmaya devam etmişti. İçinde ki anlamlandırmak istemediği hisleri bastırmak istercesine gözlerini kapattı.

"Bowen!"

Endişeli bakışlarla yanına yaklaşan elfe ne kadar sert baktığının farkında dahi değildi.

"Hemen bir kaç elf topla."

Sert bakışlarına nazaran sakin çıkan sesi Bowen'ı iyice korkuturken başıyla onaylayarak yanından ayrıldı.

******

Geçen bir kaç dakikanın ardından Ji Yang, Bowen ve bir kaç elf ile birlikte Zhan'ın girdiği kapının önünde beklemeye başlamışlardı.

"Kralım, her şey yolunda mı?"

Ji Yang'ın yumuşak sesiyle sorduğu sorunun cevabı diğer elflerin de merak konusuydu.

Aglon Geçidi [YiZhan]Where stories live. Discover now