b i r

63.5K 1.4K 1.3K
                                    

Medya: BTS-Blue & Grey

Öncelikle kitabıma hoş geldiniz.

Başlama tarihlerinizi yazabilir misiniz?




0545***: Kulaklıklar takılmış,

0545***: Elimize kalem alınmış,

0545***: Yine kim küstürdü seni?

İstemsizce çatılan kaşlarımla etrafa göz gezdirdim. Kimsecikler yoktu. Yanlış numara mıydı acaba? Ama yanlış numara olsa bu kadar tesadüf olmazdı. Okuldaki ahmak insanlardan birisiydi kesin. Şu an ne benimle anonimcilik oynayacak güzel okulumun; güzel öğrencilerine ihtiyacım vardı, ne de başka bir şeye. Sadece biraz resim çizmek istiyorum.

Elis: Yanlış numara

'0545***' kişisini engellediniz

Sonrasında aklıma düşen düşünceye gözlerin büyüdü. Ya beni şikayet ederse? Okulumuz sıradan devlet okulu, dolayısıyla da ders saatlerinde telefon kullanmak yasak. Fakat ben bugün telefonumu, telefon dolabına koymamıştım. Görünen o ki birisi daha koymamış. Artık içimde kalmayan resim çizme hevesini bir kenara atıp, kalemlerimi, resim defterimi ve kulaklığımı alıp, telefonumu da pantolonumun bel kısmına sıkıştırdım. Üstüne de siyah poları kapattım. Şimdi sırada hızlı adımlarla sınıfa gidip telefonu saklamak var. 

Sınıf olarak akıllı tahtanın arkasına yer yapmıştık ve arama yapılacağında telefon, sigara gibi şeyleri oraya koyuyorduk. Ben de şimdi oraya koyacaktım. Okul müdürümüz biraz garip bir insandı. Telefonumuzu aldıktan bir hafta sonra veriri, onda da velimize verirdi. 

Birkaç sigara paketi ve telefonun üstüne telefonumu bıraktım. Guruldayan karnımla öğlen yemeğini yemediğimi hatırladım. Yemekhanedeki yemekler bitmiştir, zaten oradan yemek yiyemiyorum. En iyisi kantine gitmek.

Hızlıca 1-2 kişinin olduğu sıraya girip poğaça, gazoz ve çikolata aldım. Kantinde oturanlardan değildim pek. Hem bugün hava güzel, bunu değerlendirmeliyim. Arka bahçedeki banka gidip bir güzel kuruldum. Şimdi telefonum olsa müzik dinlerdim.

Kulağımda kulaklık, elimde bugün mesaj atan numaradan geldiğini düşündüğüm küçük bir not eve doğru yürüyorum. Bugün öğle arası bitip, sınıfa geldiğimde küçük bir not kağıdı vardı defterimin arasında. Üstünde de;

'Lütfen engelimi kaldırır mısın? Düzgünce konuşalım anlaşamazsak yine engellersin. Sapık değilim veya da dalga geçmiyorum. Sadece seninle konuşmak istiyorum.'

-Anonim'in

yazıyordu. Şimdilik notu görmezden gelsem hiç fena olmaz. Çantamın en arka bölümüne atıp kulağımdaki şarkıya yoğunlaştım. 

BTS - Blue & Grey

Okulla evimiz yakın olduğu için yürüyerek gidip geliyordum ama diğer insanların aksine ben yürümeyi sevmem. Tembellikten değil, tamamen insanlardan kaynaklı. Yolda yürürken seni; Ten renginden, giyinişinden, saç renginden, yürüyüşünden yargılayacak belki de ileri zamanlarda bunu koz olarak kullanacak insanlarla karşılaşıyoruz. Zamanımı insanların benim hakkımda saçma sapan yargılarına harcamaktansa evde oturmayı tercih ederim. 

Üçüncü şarkı bittiğinde eve gelebilmiştim. Evimiz Antalya da yeşilliklerle kaplı müstakil evlerin olduğu sitedeydi. Açık olan bahçe kapısından içeri süzüldüm. Ben daha kapıya varamadan annem elinde çöp poşetiyle dışarı çıktı. "Aa Sen mi geldin kızım?" Ayakkabılarımı çıkarıp başımı onaylarcasına salladım. "Ben geldim anne."

"Tamam, sen geç içeri. Ben çöpü atıp geleyim. Eğer açsan ocakta yemek var, katta ye." Ayakkabılarımı, ayakkabılığa koyarken yolu yarılamış anneme seslendim. "Akşam babam geldiğinde beraber yeriz. Ben odamdayım."

Kapıyı biraz aralık bırakıp, koşarak odama çıktım. Sırtımdaki çanta odanın en köşesiyle buluşurken ben de kendimi yatağa attım. Biraz oyalandıktan sonra üstümdeki formayı ve pantolonu çıkarıp askıya astım. Üstüme pijama takımımı geçirip bu sefer annemin yanına indim. "Günün nasıl geçti?" Galiba bu soruyu soran annem olduğu için şanslıyım. Kısaca iyi deyip asıl sorunu söyledim. "Anne benim keçeli kalemlerim bitti. Eğer çıkarsan keçeli kalem ve post it alır mısın?" Ortaokulda her ne kadar başarılı olmasam da lisede derslere yoğunlaşmaya başladım. Renkli kalem ve post itlerle not tutması güzel oluyor. En azından tuttuğum notları okuma isteği sağlıyor. "Tamam, alırım ben." Gülümseyip televizyonda açık olan dizi özetine döndüm.

...

Babam gelmiş, yemeğimizi yemiş hatta benim sonradan yaptığım tatlıları bile yemiştik. Sonrasında annemle babam salonda yarışma programını izlerken ben de odama çıkmıştım. Bugün okulda bitirmek için niyetlenip, sonradan hevesimin kaçtığı karakalem çizimle bakışıyordum. Bakışmamızı bölen şey ise telefonuma gelen bildirim sesi.

0553***: Hâlâ engeli açmamışsın?

Bu numara kimindi? Umarım yeni bir numara alıp yazacak kadar geri zekâlı değildir, ne de olsa bu numarayı da engelleyecektim. 

Elis: Ne istiyorsun?

"Elis, gelsene." tam zamanıydı anne. Telefonu masanın üstüne ters kapayıp salona indim. "Efendim anne?" Kapının girişinde yönelttiğim soruyla annem televizyonda kısa bir süre gözlerini çekip bana baktı. "Gel otur annem burada bizimle. Beraber televizyon izleyelim. Hep odandasın." Annemin beni göremeyeceğinden cesaret alarak göz devirdim. "İstemiyorum, ben odamdayım." Geri dönmüş gidiyordum ki annem konuşmaya başladı. Daha cümlesini bitiremeden de babam susturdu. "Bırak kızı istediğini yapsın." Babamı sevdiğimi söylemiş miydim? 

Hızlanarak merdivenlerden çıktım. Gelen cevabı merak ediyordum. Kim birisiyle dalga geçmek için yeni numara alırdı ki? Hangi işsiz, neden yapardı?

0553***: Sadece seninle konuşmak.

Elis: Anlamadım?

0553***: Benimle konuşur musun?

Dalga mı geçiyordu bu benimle? Dalga geçiyordu tabii. Eminim şimdi arkadaşlarıyla bana yazdığı için gülüşüyorlardı. Bir insanla dalga geçmek için yeni numara almak kaçıcı seviye işsizlik?

Elis: Dalga mı geçiyorsun?

0553***: Hayır, hayır.

0553***: Bak lütfen diğer numaranın engelini aç.

Elis: Neden? O numaradan daha mı iyi dalga geçiliyor? (22:18)

(Görüldü)

Elis: Görüldü? Aynen. (22:26)

0553***: Çok önyargılısın Elis.

0553***: Engeli aç anlatacağım.

Elis: Tamam, şimdi engeli açıyorum ama

Elis: Eğer ki benimle dalga geçtiğini sezeyim ,

Elis: Elimden çekeceğin vardır.

0553***: Bana, seni anlatma.

0553***: Seni senden daha iyi tanıyorum.

'0553***' kişisini engellediniz


»»————- ★ ————-««

↬Elis?

↬Anonim?

↬Anne?

↬Baba?


Benimle Konuşur Musun? | Texting ✓Where stories live. Discover now