hasretin tortusu çöktüğünde gönlünün üstüne...
tutulduğunda dilin damağın...
bir soluk hissetmek istediğinde sımsıcak...
cılız da olsa bir tohum istediğinde avuçlarının içinde umutla açan...
bir çift göz aradığında etrafında senin ruhunu okuyup, kendi gönlüne nakış nakış işleyen...
hangi yöne gittiğin fark etmediğinde...
çaresizlikle kelepçelenmiş ellerini hep aynı mutluluğa çıkmaz sokaklara getirdiğinde yollar...
gülüşündeki kırgınlıkları fark etmediğinde hiç kimse...
dünlerindeki hüzünler karabasan olduğunda meçhule açılan yarınların kapısında...
...
ve bulamadığında okyanus derini hisleri sana sunabilecek bir nefes...
başlarsın yazmaya yalnızlığın anatomisini...
...
bazıları mutluluğu hep teğet geçer
ve o bazıları bir nebze olsun kurtulmak ister yalnız düşlerden!
belki gün gelir mutluluk çalar kapılarını
belki bir nebze kurtulurlar sessiz düşlerinden...
#nafilevakit
#6/2/15
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ben'ce biraz aşk olsun
Poetrymasumdur minik damlacık bebekler bile gıpta eder nazlı nazlı buharlaşır gökyüzüne en nihayetinde buluşur sevda yüklü buluşma yerinde diğer aşık damlacıklarla kaynaşır hoş beş ederler birlikte 'hadi' der damlacık 'şimdi gönüllere akalım tek tek' başl...