Köstebek misali döndüm dolaştım yine geldim yaprak altına!
...
buğulu bakışlar
kalın mı kalın göz kapakları
belli belirsiz kulaklar
lâkin
keskin bir duyuş ve koku alış
bir taraftan alırsa Yaratan
verir diğer taraftan misli misli
bir senesini anneciğinin yanında geçirir
ardından kısacık ömründe yalnız yaşamaya başlar
muntazam tüneller kazar
bilmez günün birinde başına gelecekleri
gamsız, habersiz ahir ömründen
gününü gün eder
karanlıkla dost olur
toprakla karnını doyurur
gün gelir yolu yeryüzüne düşer
oluşturduğu tepecikten uzatır başını dışarı
karanlık dünyasına bir ışık sızar
kalın olsa da göz kapakları
güneş nazlı nazlı doğar gönlüne
ve bir de yağmur eşlik eder güneşe
gökten düşen damlalar tek tek ıslatır bedenini
ve aşık olur kendini ısıtan bu güzelliğe köstebek
gökyüzünün engin maviliğini
hele bir de gökkuşağını görseydi hâli nice olurdu bilinmez
...
önemsemez aç susuz kalmayı
buğulu camlar ardından da olsa bir lahzacık daha görmek ister
lâkin yağmurun ıslattığı bedeni toprağa dönmesi gerektiğini hatırlatır
dalar yine toprağa
bir kaç tünel daha kazar
oyalamaya çalışır kendini
bir o yana bir bu yana gider
anlatamaz derdini kimselere
tekrar görme ümidiyle, dayanamaz yine yeryüzüne çıkar
zifiri bir karanlıkla karşılaşır
gece olduğu gibi çöker üzerine
dünyası başına yıkılır
nerelerdedir o canından öte aydınlık
neden ısıtmaz eskisi gibi
olduğu yerde donar kalır saatlerce
onu görebileceği tek yer burasıdır
lâkin topraktan ayrılmak ölümdür onun için
sevgiliden ayrı kalmak da bir diğer ölüm
sevgilinin yolunda ölmeyi tercih edeceğini düşünürken gece gece sağanak bir yağmur başlar
toprağa dönmeye mecbur kalır
bırakır kalbini yeryüzüne
yoğurur sevdasını hasretle
yüklenir bir ömürlük gamlar hızla toprağa gömülür
saatler saatleri günler günleri kovalar
yüzlerce tünel kazar
lâkin bir lahzacık aklından çıksa ya güneşin ferahlatan aydınlığı
hatta günden güne daha bir yerleşir
hasreti git gide koyulaşır
sevda türküleri silinmez kulaklarından
mecalsiz kalan köstebek kendini yine yeryüzüne atar
toprağın altı da üstü de musavi olmuşken en güzeli yağmura yakalanmadan bir yaprak altında güneşle hasbihal etmek, diye düşünür
siner bir yaprak altına gönlünün aydınlığı güneşi seyreder
ah şu bulutlar da bir rahat dursa aralarına girmese ya!
olsun göremese de sıcaklığını hisseder o zor zamanlarda da
ümitsizce hayaller kurar
belki kavuşamayacaktır ama olsun
onun hayalini kurmak da güzeldir
yeter ki doğsun günüme, karanlık düşlerim aydınlanır...
işte bizim şaşkın köstebek boyuna posuna uzaklığına yakıcılığına bakmadan aşık olur güneşe
güneş güneş olmaya devam eder
köstebek de onun aşkıyla yanmaya
ancak hayallerde buluşabilirler
aşık köstebek güneşin aşkı uğruna buna da razı olur
...
aşk bu
insanın aklını göklere çıkarır
olur olmaz hayaller, pembe düşler kurdurur
ne kadar kaçmaya çalışsa da bumerang misali yine sevgilinin ocağında bulur hayallerini
sorulur aşığa "kendinden kaçışın nereye! var mı gidebileceğin bir yol! bütün yollar sevgiliye çıkar! nafile vaktini harcama!"
...
![](https://img.wattpad.com/cover/27814228-288-k904404.jpg)
CZYTASZ
ben'ce biraz aşk olsun
Poezjamasumdur minik damlacık bebekler bile gıpta eder nazlı nazlı buharlaşır gökyüzüne en nihayetinde buluşur sevda yüklü buluşma yerinde diğer aşık damlacıklarla kaynaşır hoş beş ederler birlikte 'hadi' der damlacık 'şimdi gönüllere akalım tek tek' başl...