9.A

1.6K 101 13
                                    

(multi : balım, ulaş, pars)

Not:Bayadır bölüm atmıyorum lütfen ilk önce diğer bölümlere özellikle son bölüme göz atın.

KİTAP 20 VOTEYİ GEÇERSE YAZILMAYA DEVAM EDECEKTİR.

Son derse kadar ulaş sınıfa gelmemiş son derste ztn geldiğine pişman ettirmişti.
Bir insan hiç mi derse bakmaz? Hayır yüzü hep bana dönük hocada tam yani hiç bişey demiyor. Nasıl bir okul hala anlamış değilim.

İnsanları parasına göre sınıflanıdıran bir okul.

Haklısın iç ses.ç, diye düşünürken çalan zil sesiyle kendine gelmiş gibi yerinde seken ulaşa bakıp gülme isteği gelsede kendimi tutarken o kaşlarını çatıp kafasını eğerek "komik bişey varsa söyle bende güleyim... Yada dur pars'a söyle" dediğinde birbir çıkan öğrencilere bakan gözlerimi ulaşa çevirerek göz devirdim.

"pars ne alaka şimdi... Neyse bişey söyleme çıkıyorum ben unutma etkilemem gerekn biri var" diyip göz kırpıp çıkmak için ayaklandığımda elimi tutarken ilk birleşen elimize sonrada ona baktım.
Cidden acayip biri hem parası kendime aşık etmem için beni tehdit ediyor kabul ettim yemeğe çıkıcam işte ama beyefendi şimdide halinden belli tripli gibi.

"nereye gidiyorsun" ulaşın hala elimde olan ellerini çekerek "nereye olacak eve" ulaş bu dediğime göz devirip " sonra" of amaç ne yani?

" sonra, ımm yemeğe gidiyorum... İyi günler" diyip tekrar ayaklandığımda bu sefer çantamdan çekerken göz devirerek sert bir tavırla " senin karın ağrın mı var söylesene? Oyalama beni" olum çok mu bağırdım, ulaş kaşlarını iyice çatıp çantamdan tuttuğu gibi beni öne iterken daha yeniki haline nazaran ilk gördüğüm sert ulaş geri gelmiş gibi iğneleyici tavırla beni süzüp "yemek yiyeceğiniz yerin konumunu bana atıyorsun" dediğinde tam hayır diyecektim ki boş sınıfın içinden gelen topuklu sesiyle ikimizde kapıdan giren eceye döndük. Kız cidden fena asil ve güzel.

Ece bir anda ulaşın koluna sarılırken " ulaş kapıda ağaç olduk, doruk kızlara laf atık duruyo Sercan desen çıkmadan içmeye başladı.. Hadi gidelim artık" dedi ve herhalde koca sınıfta beni yeni fark etmiş gibi dönerek " balım" ismimi söyleyerek ağzının takındığı samimiyetsiz gülüşe baktım. Sahte olduğu çok belliydi.

Dağılmış kendimi yerimde toparlarken bana dönük olduğunu bildiğim iki çifte göz yerine yere bakmayı tercih ederek yarın görüşürüz " diyerek hızla sınıftan çıktım.
Ne kadar güzel iş dimi ama.. Benden konum istesin kendisi orda burada eğlensin.

💢💢💢💢💢💢

Eve geldiğim gibi heyecanla beni içeri çeken teyzeme merakla bakarken teyzem yırtılmış bir paketi bana getirdiğinde kaşlarım çatılmıştı.

"teyze sakin ol, bu ne?" diyip bana uzattığı paketin içimdeki çiçekli elbiseye baktım. Tarzı kesinlikle tamamen beni anlatıyordu, tek sorunu kısa olması.

"balım bunu geçen seni bırakan yakışıklı çocuk getirdi, ve benden seni yemeğe çıkarmak için izin istedi ee şimdi kırmak olmaz bende balım isterse gelsin dedim.... Ama şuna baksan ben pahalıyım diye bağırıyor" diyip elbiseye o hayran hayran bakarken bende gözümün önünde canlanan pars'a hayran hayran bakmaya başladım.
Demek ben uğraşmıyım diye hem benim için tam benlik elbise seçmiş hemde teyzemden izin almaya gelmiş cidden ukala falan da olsa kibar bir çocuk.

"ee hadi git elbiseni giyin de saçlarına maşa yapayım...eyvah bir saat kalmış" kolundaki saate bakarak son sözlerini söylerken beni çekiştierek odama götüren teyzeme gülerek "benim beş dakikamı sürmez hazırlanmak" dediğimde teyzem söylenip "hazırlanmaktan anlayışın sadece üstüne kıyafet geçirmek" dediğinde göz devirip kendimi teyzemin ellerine bıraktım.

SERSERİ (ulba) Where stories live. Discover now