12.P

1.4K 66 14
                                    

(multi :ulaş)

Yaklaşık bir yarım saattir ben kapının dibinde yere çökmüş ulaşta benden en uzak olan sandalyeye oturmuş vaziyette öylece duruyorduk.
Ah balım, ne vardı kapıyı kapatmasaydın.
Al işte küçücük bir hata için şu itin köpeğin ağzına laf oluyorsun! Diye içimden geçirirken daha fazla bu sessizliğe dayanamayıp duvara asılmış öğrencilerle ilgili yazıyı bir çırpıda sessizce çıkardım.

Ulaşın gözlerde hazır uykuya müsait gidici bari onu çizeyim.
Pars 'ı sıraya çizerken formamın cebine attığım kurşun kalemi elime alarak kağıdı yere koyup çizmeye başladım.
Yirmi dakika falan çizimle uğraştığımı tahmin ederken kıvırcık saçlarını çizeceğim sıra gözleri açılan ulaş bütün sırrı bozmuştu.kıstığı gözlerini kağıdıma götürdüğünde hızla katlayıp cebime attım.

"ne var kağıtta" bir insan bir insan'a karşı bu kadar soğuk konuşabilir.
"h.. Hiç" off ne diye kekeliyorum.
"neyse umrumda değil, gelen geçen olmadımı?" diyip ayaklarını bir diğer sandalyeye rahatça attığında göz devirip olumsuz anlamda kafa sallarken çok geçmeden bir anda duruşu düzeltip " hayır bak merak etmiyorum yanlış anlama ama ne bokuna parsın suratını sıraya çizdin? " bu soru ne alakaydı şimdi?

Ben ulaş'a anlamazca bakarken o kafasını kaşıyıp " sıralara bir çizik atmak bile yasak" dediğinde anlamışca kafa sallayıp " bilmiyordum " dediğimde bu sefer ayağa kalktı, tam dibeme gelip yere diz çökerken " acaba bu oyunu sonlandırsak mı" ilkte ulaşın dediğini anlamazken sonra parsla sevgili olmamı söyleyişi aklıma gelince ilk sevinip sonra meraklı bir şekilde istemsizce ellerimi dizlerine atarken "sen ciddimisin? Kafana taş mı düştü ne alaka şimdi? Daha yeni başlamıştık?" ard arda bilmem kaçıncı sorumu sorduğumda onun gözleri dizine koyduğum ellerde sabitçe kalmıştı.

Ellerimi fark eder etmez geri çekerken o bu sefer gözlerime bakıp " yani aşk bir kumar oyunu şimdi gerçekten ona aşık olursun falan uğraşmayalım " dediğinde omuz silkip kafamı kapıya dayayarak " bendeki de kalp oda yakışklı vede kibar olabilirim" diyince ulaşın kaşlar çatılırken sağ tarafına oturup aynı benim gibi kafasını kapıya yaslayarak benden tarafa çevirdi.

"ne belli belki bende o süreçte abayı yakarım falan" diyip güldüğünde ben onun aksine ciddi bakıyordum.
"bakma öyle bende de hani Bi kalp var pek kullanışlı olmazsada atıyor" diyip tamamen bana dönüp elimi bir anda kalbine götürdüğünde kaşlarım çatılırken " Amk o yakışklı ben tipsizmiyim, kibar da sayılırım,hızlı mı?" son sözü kalbini işaret ederken hızla çarpan kalbine yüz buruşturup sertçe elimi geriye çektim.falzaca saçmalıyordu artık.

Yerimden ondan ayrılmak amaçlı ayağa kalkarken dalgayla" psikopat mısın olum daha yeni gerizekalı falan diyordun şimdi konuştuğun saçma sapan şeylere bak " dediğimde bir anda ayağa kalkıp ellerini başımın hizasında yanına koyarak ciddi bir şekilde" saçmaladığımı mı sanıyorsun?.. Her neyse ya boşver dediklerimi, oyuna devam " diyip bir anda yüzüme iyice hatta fazla fazla iyice yakınlaşırken dışardan gelen konuşma sesleriyle onu geriye itrek kapıya vurmaya başladım.

Kapıyı spor hocası iki yanındaki erkeklerle açarken ulaş bana omuz atarak yanımdan öylece ayrıldı. Pislik işte naaparsın.

💨💨💨💨💨💨💨

"ananı satıyım pas at dedim demi"

"mal mısın emre ters tarafımda kalıyorsun"

"ben Ronaldonun sakladığı gizli oğlu sayılırım hallederim Bi şekilde"

"siktir git emre, gol attık ağlama ona buna"

"yalçıın, ayıp ediyon beni kaybediyon knk... Sırlarını biliyom unutma bu ağız Bi açılırsa görürsün"

"ne sırrını biliyorsun, Yalçın sen buna sır mı anlatıyon"

"tabi en best kankası benim sen kimsin göt lalesi, bak şimdi yalçıncım Merveye onu duyguyla aldattığını duyguyu sinemle aldattığını bu kadar kişiyle çıktığını bilmesine rağmen senle hala takılan beyzayı en yakın arkadaşı hemde senin eski manit kardelen 'e ispiyonlarım" dediğinde benim ağzım açık kalırken başıma gelen topla inledipimde erkekler artık futbol oynamayı daha doğrusu kızları anlatmayı bırakıp bana gözlerini diktipinde yalçınla göz göze geldiğimde hemen kafamı yere eğdim.

Kos koca çocuklar ne diye hala mahalle arasında top oynuyorsa.. "oo mahallemizin gülü gelmiş" diyip emre elleri cebinde yanıma gelirken arkadan tanımadığım esmer bir çocuk " yeni kız mı?, çoktan burda olsa benim tanımamam imkansız" dediğinde ben hala acıyan kafamı tutarken emre elimi çekip başımı ovmaya başlayınca onun bu haline gülümsedim.

"yaşıtız gibi, ben efe" diğer yandan sarı siyah karışımlı dalgalı saçları olan çocuk pis pis sırıtarak yanıma gelip elini bana uzattığında teredddütle Bi ona Bi eline bakarken " yemem merak etme" dediğinde isteksiz bir gülüş sergilemiştim.

Tam elini tutacağım sıra bir ayak efe denen çocuğun eline çarpıp onu geri ittiğinds bunu yapan kişiye baktım. Yalçın.

Yalçın ben yerine çatık kaşarla efeye bakıp " sulanacak başka kız bak buradan sana ekmek çıkmaz" diyince ben direk çocuğun bana asıldığıbı anlamıştım. Zaten arsız arsız bakışlarından da belli.
Çocuk daha konuşmadan bir anlık gelen refleksle özel bölgesine vurduğumdq o acıyıp yerde kıvaranmaya başlamış diğer gençlerin de bana olan bakışları acılı elleri özel bölgesine siper olmuştu.

"ah! Ne vuruyon kızım" diyen efeye omuz silkip " bir daha beni öyle iğrenç bir şekilde süzüp mal yerine koymaya kalkarsan daha sert vururum" diyip ayağımı kaldırmamla bile geri geri giderken arkadan gelen yalçının gülüşüyle bende gülmüştüm.
Bu mahalle kesinlikle eğlenceliydi.

"balım seninde gücün varmış baya" diyen yalçına tam cevap verecekken aklıma sabah otobüste dudak dudağa geldiğimiz gelince hızla kafamı emreden tarafa döndürüp "ben gidiyorum evdekiler bekler" diyip hızla yürümeye başladığımda yalçının da arkamdan sırıta sırıta geldiğine yemin edebilirdim.. Ne diye geliyorsun? Off oynuna devam etse çok mu zor.

Futbol oynadıkları mahalleyi ben önde Yalçın arkada geçerken bir sokak daha dönecekken Yalçın bir anda elleri cebinde önüme geçerek beni duvara sabitleyip bedenlerimiz değecek şekilde yakınımda durduğunda kalbim hızla çarpmaya başlamıştı.
Boyu benden uzun olduğundan eğilerek gözlerini ilk dudaklarıma sonra gözlerime çevirip " sen benden mi kaçıyorsun" diyince yüz buruşturup elini göğsüne koymuştum tabi benimki itmek amaçlıydı ama o sıkıca yumruk yaptığım elimi göğsüne bastırarak tutmuştu.

"biri yanlış anlıcak bırak gideyim, hem ne kaçması yemek yiyoruz eve gidince ondan yani" inşallah bunları derken kızarmamışımdır. Çünkü şuan çok utanıyorum.

Yalçın sırıtarak boş sokağa bakıp üst dudağını yalarken "kimse yok, hem yalan attığın çok belli kızarıyorsun" diyip sanki uzakmışız gibi bana dahada yaklaşarak " yoksa benden mi hoşlanıyorsun, sende haklısın ilk görüşte etkileyecek bir tipim var, hem öpüştük bi-" derken öksürük içinde sözünü tamamlanmasına izin vermeden boştaki elimi ağzına kapatmak için götürmüştüm.

Ne kadar açık sözlü önüne geleni söylen bir çocuk.
Elimi ağzına bastırsamda dudak kıvırımdan ve yüz şeklinden güldüğünü anlarken Endişeyle etrafta biri varmı diye bakıp " bak yanlış anlamışsın kardeşim, bilader... Sadece otobüsün çalkantılı yerinde ani stop etmesiyle bir kızın üstüne kalkmaya çalışan bir genç erkeğin düşmesi ve o anlık şeyle nermizin neresine değeceğini bilmezken iki dudağın birbirine anlık değmesi" dedim.
Ah nefesim kesilmişti, ne saçma anlattım ama inş o anlamıştır.

Yalçın kahkahayla elimi geri çekip yaklaşık bir on saniye güldükten sonra " bu nasıl anlatış balım baya biz böyle uzun soluklu öylece durduk yani hemen çekilmedik hem bilader falan ne askerden arkadaş mıyız" diyip tekrar güldüğünde yüzümün iyice kızardığını bildiğimden yoluma gitmek için döndüğümde Yalçın kolumdan tutarak durdurmuştu.

Tam ben bişey diyecektim ki Yalçın benden önce davranıp kolumu bırakmadan " biz çoğu akşam o seninle rastladığımız ilk ara sokak varya onun Bi aşşağısında Bi yerimiz var orada takılırız sende gelsene hem tanıştırırız yeni kızımızı" son sözleri baskın çıkarken daha konuşmadan bir anda yalçının yüzüne gelen yumrukla çığlığı bastım.

" genç bir kızı ara sokaklara mı çekiyorsun şerefsiz " diyen öfkeden kırmızıya dönmüş eniştemdi.

SERSERİ (ulba) Where stories live. Discover now