14.R

1.2K 67 14
                                    

(multi :ulaş)

(+20 vote)

"gördün mü teyzesi yeğenin gelir gelmez ilk haftasından erkeklerin arasında kaldı" diyerek söylenen enişteme yüzümü buruşturarak baktım oturduğumuz yemek sofrasındaki yemekler yiyemeden eniştem sayesinde mideme oturmuştu.

"ay Ahmet sende abartma bu kadar genç ve güzel kız illa ondan hoşlanan falan vardır naapalım hayır der istemiyorsa olur biter, sen anası değilsin babası değilsin" hah teyze ne güzel konuştun be.

"ailesine söylesem acaba babas-" derken eniştemin koluna yapışıp olumsuz anlamda kafa salladım adım bir erkekle yan yana geçmesi bile babamın beni buradan götürmesine yeterdi.

Eniştem bir iki saniye kolundaki ellerime bakarken en sonunda gözlerime bakıp göz devirerek" bir daha ikisini de yanında görmeyeceğim " dedi. O nasıl olacak bilmiyorum ama sadece kafa sallayıp yerimden kalkarken eniştemin arkadan gelen sesiyle geriye döndüm.
" okul formanı uzatsak mı? Fazla kısa sanki " tövbe tövbe.

" Ahmet kes sesini artık! Teyzecim sen geç odana ben ekmek arası birşeyler sonra getiririm sana, iki lokma yedirmedi enişten" diyen teyzeme sadece gözlerimle bakıp oflayarak odama geçtim.
Babam kadar çekilmez biri varsa bugün daha iyi anladım ki oda eniştemdi.

💨💨💨💨💨💨💨💨

Sabah ilk ders resimdi, süper.
Kesinlikle bu benim moodumu yükseltir.
Hızla heyecanlı bir şekilde üniformamı giyip üstüne ayak bileklerime kadar uzanan kalın siyah montumu geçirip hava soğuk olduğundan boynuma sarı bir atkı ve aynı onun takımı olan sarı beremi başıma geçirmiştim.

Montumun altına sıkışan saçlarımıda hızla elimle kurtarıp odadan çıktım.
Kahvaltı yapan eniştem beni görmesiyle elindeki gazeteyi bırakırken ayaklanıp arkamdan çıktığında kaşlarımı çattım.
Arabayı açmıştı.. Bunaltıyor artık mükemmel.

Arabaya binmemi istediğini bildiğimden resim çantamı ilk önce arkaya atıp bende arka koltuğa geçmiştim.
"öne oturmayacakmısın" aslında öne oturmaya bayılırdım. Babamın yanına oturmak için annemle hep tartışırdım ama eniştemde değişik anlayamadığım birşeyler sezdiğimden arkada oturmak en iyisiydi.
"resim çantam çok büyük arkada otursam daha iyi olucak" dediğimde eniştem yola koyulmuştu.

Yol boyu o görmediğimi sansada aynadaki gözlerinin bende olduğunun farkındaydım.
Okulun önüne geldiğimizde rahat bir nefes verip hızla inerken eniştemde aynı şekil bana bişey demeden hızla ayrıldı.
Etrafıma bakınıp tam kapı ucuna gelmiştim ki yandan kulağıma gelen ıslık sesiyle sağıma dönerken dibimde bitmiş parsla neredeyse dudak dudağa gelmiştik.

Sırıtan ağzı ve kısılmış gözleriyle cıvıl cıvıldı.
"ilk ders resim yine modelin olayım istermisin?" diyip göz kırparken ben hala onun etkisinde kaldığından hiç bişey diyememiştim.
İki eli cebinde bana doğru eğilen vücudunu dikleştirirken " balım herhalde transa geçtin" derken tam ortamızdan geçerek bizi ayıran ulaşla kendime geldim.

" transa değil senin etkinde herhalde" diyip elindeki sigarasını söndürerek öylece arkadaşlarıyla yanımızdan ayrılırken bilemem kaç tane kız onun arkasından okula girmeye başlamıştı.

"neyden bahsediyor bu" parsın çatılan suratına Endişeyle bakarak " saçmalıyor işte, hadi derse yetişelim"diyerek önden önden gitmeye başlamıştım.

Resim sınıfı farklı bir taraftaydı ilk defa gidececeğimden yarı yolda çakılı durdurup onla gitmiştim.
Ferah her tarafı camlara çevrili arka bahçeye bakan bir sınıfa girdiğimizde içim istemsizce huzurla dolmuştu.
Bütün dertlerim sanki bir anda gitmiş gibi hissettim.

SERSERİ (ulba) Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz