11.💫

1.4K 64 6
                                    

(multi :çakıl)


Okulun önünde bahçe kapısında erken geldiğim için kimse olmamasından faydalanarak yerimde yarım saat tepindim.
Resmen bir otobüs vakasına kurban gitmiştim.
İlk öpücüğüm yanlışlıkla gitti çok güzel.
İçimden tekrar kendime söylenirken arkamdan gelen sesle yüzmü yere eğdim.

"on dakika beş hatta altı saniyedir arkandayım ve sen durmadan yerinde zıplıyorsun delirdiysen söyle bilelim" çakıl.

Bir çakıl 'a rezil olmadığım kalmıştı.
"neden eğiyorsun başını, utanıyorsan seni utandıracak durum ve tavırlarda bulunmıcaksın... Ah herneyse sınafa gidiyorum" diyip çakıl önden önden yürürken bende direk peşine takıldım.
Tam okul başkanında olacak kadar ciddi, sert vede zeki bir kız, ilerde benim en yakın arkadaşım olmanı istiyorum net.

Sınıfa girdiğimizde erken gelmiş uyuklayan parsın yanına gülümseyerek oturdum. Keşke yanın boş olsaydı da ilk senin yanına otursaydım.

"yerin-" derken sesli konuşan çakılı elimle susturdupumda bana göz devirdi. Ama napıyım çocuk uyuyor, uyumasın mı?

Telefonumdan saate baktım daha gelmeleri için bir on onbeş dakika vardı.
Çantamdan bir kurşun kalem çıkarıp beyaz sıranın üstüne yarı yüzü gözüken masumca uyuyan pars'ı çizmeye başladım.
Güzel şeyler çizilmeli.

Resmimin tamamen bitmesi on dakikamı bile almamışken sınıfa yavaş yavaş giren öğrencileri görürken sıradaki kalemime uzanıp ayaklanırken elimden tutulmamla ilk elime sonrada yatarak tutan pars 'a baktım.
"gitme" olum balım biraz utan ne diye gitme dedi diye direk oturdum.

Ben yanına oturup yüzümü burıştururken pars gülünce kafamı yere eğdim.
"ben mi uyandırdım seni" dediğimde pars sırtını sıraya yaslayıp esneyerek olumsuz anlamda kafa salladı.
"uyumuyordum zaten sadece gözlerim kapalıydı" ne yani yanına baştan beri oturudpumu biliyor mu?

"ee neden gelince bişey demedin" dediğimde göz ucuyla resmi göstererek " resim yarışmasının birincisi benim sırama çizim yapmaya kalkmış bunu bölmek ol-" derken çizdiğim resmin üstüne kıçını koyup oturan ulaş'a çatık kaşlarla baktım.

"bölmedim demi sizi" Bi de pis pis sorup sırıtıyor.
"siktir git sıramın üstünden" diyince ulaş kaşlarını havalandırarak sıradan kalkıp benide çekip kaldırınca bir çığıl ağzımdan kopu vermişti.

"ne yapıyorsun aptal" ulaş yüzüme bir anda ciddileşen suratla baktığında söylediğim sözlerimdeki cesaretim bir bir yok olurken tek kaşı kalkık bir şekşlde" sırasından gitmemizi istiyor "dedi.

" kıza demedim sen gitsen yeter " diyen parsın ardından ulaş sinir bozucu bir şekilde kahkaha atıp bir yandanda yüzündeki kapatmaya çalıştığı morlukların acısından inlerken"  balımda sırasına geçmeli ders başlıcak nede olsa " diyip gözüyle sıradaki resmi kestirince ben bişey yapacağını anarken ulaş bir anda masaya ayakkabısıyla çıkarak bütün pisliğini Resmimin üstüne sürterken pars ulaşı ittipinde yere düştüğü için ağzımdan tekrar bir çığlık koğtupunda hızla ulaşın yanına çöküp " iyimisin?" dediğimde o adice ona uzanan elimi iterek yerden kalktı.

İşte balım değerin bu kadar.
Bana olumsuz anlamda kafa sallayarak bakan İnsanları umursamadan onlar tartışmaya devam ettiği sıra çantamı alarak gittim sırama oturdum.

İlk dersin hocası din öğretmeni sınıfa geldiğinde "terbiyesiz yerine geç" diyince ulaş herhalde bugün yürek yemiş gülerek hocaya dönüp " bana mı diyorsun hoca" dediğinde hoca zaten küçük boylu minik bir kadın yerinde iyice küçülürken "e.. Evet" dediğinde yandan tırnaklarını törpüleyen ece rahat bir tavırla "ses çıkarmanız sizin yararınıza olur hocam.. Biliyorsunuz" dedi.

SERSERİ (ulba) Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ