10.Ş

1.6K 67 10
                                    

(multi :ulaş)

"şere-.. Senin burada ne işin var" pars küfredecekken ben baktığım gibi sözünü değiştirmesine mi mutlu olsam yanıma hayvan gibi çöküp gecemizi mahveden ulaşa mı üzülsem bilemedim.
Ulaş eliyle eceyi gösterip "ece buranın yemeklerini severmiş bizde gelelim dedik" dediğinde ecenin yüzü memnuniyetsizce buruşurken pars göz devirip " ecenin deniz ürünlerine alerjisi var yalanına sıçayım" bu dediğine istemsizce güldüğümde ulaşın sert bakışlarını aldığım gibi eski ciddiyetime bürünmüştüm.

Ulaş yerinde rahat bir tavırla yayılıp eline bir sigara alırken "ne var yani tamam ben seviyorum burayı diye getirttim oldumu? Oda çorba içer, hem bak kötümü oldu sizle şans eseri rastladık takılırız" e yuh ama ulaş, attığım konumla beraber buraya damlamıştı. Keşke ben konum attım diyebilsem pars'a ama yapamıyordum.

Alttan sadece ulaşa çimdik atarken o yerinde zıplayıp hiç bozuntuya vermeden benden tarafa dumanını üfledi.pislik herif ne olucak.
Önümüze yemekler geldiğinde ulaş "güzel bayana bir tabak domates çorbası getir" diyince geldiğimizden beri gözünü benden ayıramayan garson bana bakarak " hangi güzel bayan" dediğinde pars bunu fark etmiş olacakki " kardeşim önüne bakta gözlerini oymak zorunda kalmıyayım... Kime geldiğinin ne önemi var sen getir" dediğinde adam kızararak yanımızdan ayrılırken ulaş bir bana bir pars'a bakıp kısık bir sesle " bu seni biraz önce garsondan mı kıskandı" ulaşın dediğine sadece göz devirdim.

Önümdeki balığı resmen gömmüştüm ecenin tabağına baktığımda o çorbanın yarısına bile gelmemiş beni izliyordu, diğer herkesin bana baktığı gibi.
" pardon ben hızlı bitirdim galiba " niye pardon diyorsam istediğim zaman bitirmekte özgürdüm sonuçta pars gülerek "yok böyle doğal çok tatlısın" derken ece yine samimiyetsiz takındığı gülümsemesi ve ellerini önde birleştirmesiyle konuşmayı devraldı " canım tabi sen bizim yiyiş tarzımıza alışkın değilsin, sende kendi bildiğin gibi yedin sorun yok" daha yeni beni aşşağıladı mı normal mi konuştu hiç anlamış değilim.

Ulaş tabağındaki levreğin bir yarısını benim tabağıma koyup " sen bize lazımsın al bunu da ye" diyip göz kırparken utançtan kızaran yüzüme sadece tabağı geriye itip ne ulaşa nede eceye bakmadan ayaklanarak "pars ben sahile gidiyorum sende yemeğini bitirince gelirsin" diyip yanlarından hızla ayrıldım.

💨💨💨💨💨💨💨

(saat gece 00:14)

"ya sülükmüsün, bir git peşimden" diyip yerimde daha hızlı yürüdüm.
Sahilde ulaş, pars ve ece içki içmişlerdi, anlayacağınız kafayı buldular.
Eceyle parsın birbirine yakın oturduğunu daha önce duyduğumdan ikisini bir taksiye atmış sonra ulaşlada ben bir taksiye binmiştim.
Ama çocuğun ev tarif ettiği yok, en sonunda bende evimde inip bunu söyliyeceği yere bırakın dedim ama nafile bana zorluk çıkaracak ya içkiliyken bile peşime takıldı.
Boş mahallemizin sokağında ben önde o arkada ilerliyorduk.

"kığ.. Ğzım az yavaşlasağna" ağzını yaya yaya konuşan ulaşa göz devirirken üstümdeki cekete iyice sarılarak ilerlemeye devam ettim.
"balım... Sana güğzel olduğunuğ söylemişmiydim" dediğiyle yerimde dururken o bir anda sallanarak dibimde durup gülerek " taş gibi hatunsun" dedi. Kızardım.

Kesinlikle içki bu çocuğu bozuyor, aklıyla oynuyor.
Kaşlarımı çatıp dibimde sallanan ulaşı biraz kendimden uzaklaştırıp " bak kardeşim kafan yerinde değil şuradan sen başka yöne gi-" derken bir anda ulaş bileğime yapışınca ağzımdan istemizce tiz bir çığlık koparken boş sokakta yankı yapması yüzümü buruşturmama neden oldu.

Ulaş bileğimi iyice sıkıp benim git dediğim tarafa sürüklemeye çalışarak" o zaman gel beraber gidelim, bizde içmeye devağğm edeğriz" yine bir yayık konuşmadan sonra ben ona hiç bişey demeden bileğimi kurtarmaya çalıştığım sıra köşeden gülüşerek gelen üçlü gruba ben korkuyla bakarken beni gören gençlerden biri hızla yanımızda bitip ulaşı geriye itip yumruk atmaya başladı.

SERSERİ (ulba) Where stories live. Discover now