"Sana hak ettiğin o büyük aşkı vereceğim yaban çiçeği."
ya da
Harry, Louis'ye her gün bir çiçek ve bir not bırakıyor, Louis ise kendini hiç ama hiç sevmiyor.
tw//yeme bozukluğu, kendine zarar verme
bottom!louis
top!harry
Louis sweatini üzerine geçirirken, gelen bildirim sesiyle telefonunu alıp kontrol etti. Harry'den mesaj geldiğini görünce, neredeyse eli ayağına dolanmıştı. Heyecanla beresini kafasına geçirdi, ve telefonunun kamerasını açıp, fotoğraf çekmeye çalıştı. En güzel, ve en zayıf göründüğü fotoğrafı seçip, gönderdi.
LouLou:
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
LouLou: Sanırım, çok mu kötü?
Louis korkuyla tırnaklarını kemirirken, Harry'den mesaj beklemeye başladı. Ya Harry onu beğenmezse? Ya, onu çirkin bulup buluşmaktan vazgeçerse? O zaman ne olurdu?
Harry♡: Tanrı aşkına Louis, birden fotoğraf atamazsın!
Harry♡: Güzelliğin kalbime indiriyordu!
Harry♡: Ayrıca saçmalama, harika görünüyorsun, birtanem. Senin yanında sönük kalacağım.
Louis, Harry'nin söyledikleriyle istemsizce sırıtmaya başlamıştı, üstelik yanakları yanıyordu canım! Harry onu beğenmişti! Mutluluktan ölebilirdi!
LouLou: Sen nasıl giyindin peki? (Görüldü 19:12)
LouLou: Şey, atmak istemezsen önemli değil.
Harry♡:
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
(Gönderildi 19:16)
Harry♡: Saçmalama LouLou, tabiki de sana fotoğraf atacağım!
Harry♡: Sadece selfie konusunda berbatım, ve fotoğraf çekmeye çalışıyordum.
Louis, Harry'nin attığı fotoğrafa bir süre bakakaldı. Bir insan nasıl bu kadar güzel olabilirdi ki? Louis gerçekten anlayamıyordu, Harry istediği herkesi elde edebilirdi, ve o Louis'yi istemişti. Harry, tanrının yarattığı en güzel şeydi. Tanrı onu yaratırken, işte bu benim en güzel eserim olacak demiş olmalıydı, bunun başka açıklaması olamazdı.
