♡ 9 ♡

23K 1.2K 301
                                    

"Baba eve çağırıyor. Neymiş yeni kardeşimle tanışcakmışım. Onu da anlamıyorum kaç yıllık kızını nasıl bıraktı tanımadığı insanlara. " (Baba diyince aklıma masumlar apartmanı geldi. Şaşırmicaksınız ama ben çakma babanın da adını unuttum.)

"Olsun yakışıklım. Sen git sü- ay cici kardeşinle tanış. Sonra gelirsin bize. Hadi çabuk git de kızmasın şimdi sana." abim beni öpüp gittikten sonra Burak'a döndüm.

"Lan Burak ben şakasına bayıl demiştim niye gerçekten bayıldığını sormayı unuttum." yetişebildiğim kadar kafasına vururken düşmekten son anda kurtuldum.

"Kanka ben şakasına düşmüş gibi yapıcaktım nerden bileyim sonumun Feriha gibi olucağını. Başımı da masaya vurmuşum zaten. Sen de hasta olan bana kız anca. " Şuandan itibarem Burak'ı kendi halinde bırakmaya karar verdim.

"Cici annem napıyor? Bayadır gidemedim de yanına."

"Anaa biz süt kardeşiydik değil mi? Çok merak ediyorum bizden sana nasıl süt kaldığını. Belli çoğunu biz içmişiz de sana kalmamış, kısa kalmışsın böyle." Buğra benim yerime Burak'a vurup bana döndü.

"Boş ver sen onu güzelim. Annem de seni sorup duruyor. Nerde benim kızım diye. Babam da kızımı getirin bana diye kızıyor." en yakın zamanda yanlarına uğramam lazım onların.

"Ben bir şey soracağım. Siz kaç yıllık arkadaşsınız?" bu mükemmel soru için Uzay'a 50 puaan.

"Şimdi hazır mısın beynini yakıcam. Biz aslında süt kardeşiz, çakma anne beni emzirmek istemeyip komşuya verirmiş. Komşumuz da Burkla Buğra. O zaman onlar da yeni doğmuşlar. Annesi de kabul etmiş beni emzirmeyi. Biz 2 yaşındayken taşınmışlar ordan. 12 yaşındayken geri buraya gelmişler. Biz birbirimizi tanımadan arkadaş olduk. Bunlar beni cici anneme anlatıp durmuşlar o zaman. Cici annemde gelsin bir tanışalım demiş. Gittiğim de cici annem tanıdı beni, bizde ordan süt kardeş olduğumuzu öğrendik. Aslında fazla karışık değilmiş ya."

"Yani siz süt kardeşisiniz." başımı evet anlamında salladım.

"Asena biz sizinle yürüyoruz da nereye gidiyoruz? Polat abi tanışmaya gelirken bizde geliriz, şimdi eve gidelim konuşuruz yine." onlara kafamı sallayıp vedalaştık.

"Ee ikiz. Yenge menge yok değil mi?"

"Tabi yok kızım. Sap kalmaya devam etmeyi düşünüyorum."

"Aferim benim yellozuma da ben çok yoruldum ya eve ne kadar kaldı. " değneklerle daha da zor oluyor yürümek.

Uzay elini ensesine atıp konuşmaya başladı. "20 dakikalık yolumuz var. " pes edip yere oturdum. Dilenci taklidi yaparak para toplayıp taksiye binsem daha hızlı giderim. Ay çok mantıklı.

"Uzay sen git. Ben burda dilenci taklidi yapacağım yapmadığım şey değil. Neyse. Bende peşinden 30 dakikaya falan gelirim." Uzay 'sen iflah olmazsın' bakışı atıp yanıma oturdu.

"Daha önce yapmıştım derken?" heyecanla ona dönüp anlatmaya başladım.

"Şimdi bir gün okulda müzik dersimiz vardı, orası kilitli anahtar da öğretmende. Öğretmenin gelip kapıyı açmasını beklerken yere oturdum, kapşonumu da kafama kapadım üşüdüğüm için. Nöbetçi bir öğretmen gelip 20 lira koydu önüme. Dedi kolay gelsin. Bende eyvallah dediyip oturmaya devam ettim. Sınıftan bir kaç kişi de gelip 1 lira, 50 kuruş falan koydular önüme. Böylece ilk dilenciliğimi yapmış oldum." (Yazarınız tarafından yaşanmış bir olaydır.)

Uzay bir süre güldükten sonra, o piti piti karemela sepeti yaparak bir abisini seçip bizi almasını söyledi.

O piti piti yaprken de Demir abi çıkmaz mı?

Sürpriz Yumurtadan Çıkar GibiDär berättelser lever. Upptäck nu