1.7

22.3K 939 119
                                    


Odamda ders çalışıyorken kapım kapalı olmasına rağmen zil sesini duyabiliyordum. Birkaç saniye kapının açılıp zilin durmasını bekledim, dikkatim dağılmıştı! Çok geçmeden kapı açıldı ve yabancı bir adamın sesini duydum. Başımı tamamen kaldırarak dikleştim. Dediklerini zar zor duyuyordum, kapıya gelen kişinin polis olduğunu anlamıştım. Polis ne alaka ya? Annem birkaç şey söyledi ve kapının geri kapanma sesini duydum.

"Anne, ne oldu? Kim gelmiş?" Hızla odamdan çıkarak annemin yanına gitmiştim. "Polis gibi bir şeyler duydum." Mutfakta yarım bıraktığı salatayı yapmaya devam ederken bir yandan da bana cevap verdi. "Polisti zaten." Merak ve şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. "Ne? Polis mi?"

"Evet, uyarmak ve bilgi almak için gelmişler. Civarda aradıkları bir seri katil varmış. Çok bilgi veremediler gizli dosya olduğundan. Bu binadan iki kişi aynı şekilde öldürülmüş." Hayatımda ilk kez böyle bir şeyle karşı karşıya kaldığımdan şaşkınca bakakaldım. Bunlar sadece filmlerde olur sanıyordum ben. "Nasıl yani?"

"Bilmiyorum. Pek sorgulamak istemedim zaten. Başımızda bir seri katilimiz eksikti o da oldu. Bundan sonra evden çıkarken dikkat et kızım, baksana dünyanın çivisi çıkmış iyice." Ben bu seri katil olayını duyduktan sonra evden nasıl çıkardım, orası biraz muammaydı ya neyse.

"İyide bizi neden uyarıyorlar? Yoksa sıradaki hedef biz miyiz anne? Sana dedektif gibi sorular mı sordular? Resmen filmlerdeki gibi, ben ne arada bir gerilim-korku filminin içine düştüm ya?" Diye sordum mutfaktaki yemek masasına oturarak.

"Ne hedefi, ağzından yel alsın. Şom ağızlılık yapma. Felaket tellalı gibi konuşmaya başladın yine." Yıkadığı marulu kesme tahtasına koyarak dikine doğramaya başladı. "Katilin garip bir özelliği varmış. Psikoloji kaynaklı bir durumdan ötürü öldürüş şeklinde ve öldürdüğü kişilerdeki spesifik özellikler aynıymış. Ondan dolayı binadaki herkesten bilgi alıp uyarıyorlar. Katil binaya girerken gören falan olmuş mu diye. Adam bu binada iki kişiyi öldürmüş. Bizi uyarmayacaklarda kimi uyaracaklar?" Doğru. Adamı bulamıyorlar ve adam bu kadar çok insanı öldürebiliyor... Bizim bilgimiz olmasında kimin olsun?

"Ay anne taşınsak mı? Ürktüm ben biraz."

Doğramayı bırakarak hayretle bana döndü. "Saçmalama kızım, hangi parayla nereye taşınıyoruz? Kirada mıyız ki ha deyince başka yere gidelim. Ayrıca sadece bu binadakileri öldürmüyor adam. Civarda bir sürü cinayet işlemiş." Al işte, civarda işler tabii. Çünkü biz şu anda resmen bağcılarda yaşıyoruz. Neden? Kimin yüzünden acaba? Ben bu evi satın aldıkları ilk andan beri karşı çıkmıştım Bağcılar'da ev almayın diye. Bir bildiğimiz var ki söylüyoruz değil mi?

"Ama ben size dedim. Bağcılardan ev alınır mı diye dedim. Dinlediniz mi? Yok. Mis gibi Başakşehir'de yaşıyorduk işte. Getirdiniz bizi bağcılara, alın size Bağcılar."

İç çekerek bıçağı kesme tahtasına bırakıp yanıma geldi. Yüzümü ellerinin arasına alarak yanaklarımdan öptü. "Güzel kızım, bak benim için rahat değil. Sen bir süre daha az evden çık. İlla çıkacağın zamanda yanına biber gazını al. Tamam mı?"

"Polis bu kadar korkalım diye uyardığını sanmıyorum anne. Evden çıkmayacak değiliz neticede."

"Önlem önlemdir kızım. İş işten geçtikten sonra elden bir şey gelmez. Bağcılar'da çok dolanma o zaman."

"Sanki Bağcılar sokak sokak gezilecek yerde ben Bağcılar'da dolanacağım."

Cesetleri Kayıp KatilWhere stories live. Discover now