5.6

3.1K 393 190
                                    

Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde kitap gerçek adı olan Cesetleri Kayıp Katil adıyla değişecektir.

Wait For Me Lolita ismini sıradan texting sanılsın diye koymuştum. Aslında başından beri kitabın adı Cesetleri Kayıp Katil'di...

Görünce şaşırmayın diye önceden haber vereyim dedim.

Oy ve yorum bırakmayı unutmayalım, bugün iki bölüm daha atacağım malum 💖

__


Yasef beni o berbat yerden çıkardıktan sonra ilk iş karakola ifade vermek üzere götürmüştü. Orada beni bekleyen ailemle çoktan polise haber verildiğini anlamıştım. Her nasılsa polislerin bilmediği ve bulamadığı yerimi yalnız başına Yasef bulmuştu.

Henüz yeni ev kiralayacak durumda olmadığımızdan ailemle beraber bir otele yerleştik.

Kurtulduğumu öğrenen arkadaşlarım, ailem herkes yanındaydı ancak ben kendimi yalnız hissediyordum.

Yaşadıklarım beni çok değiştirmişti. Zihnim her an doluydu ve yaşamıma dair büyük pişmanlıklar duyuyordum. Mutluluğun bende olduğunu çok geç görmüştüm. Başkalarında aradığım mutluluk başıma işler açana kadar da fark edeceğim yoktu.

Bu yüzden kilomun, gözlüğümün, maddi durumumun, saçımın, kaşımın ve daha nicesini uydurmaya çalıştığım saçma toplumsal algılara sırt çevirdim. Önce kendimi sevmeye ihtiyacım olduğunu görmüştüm. Yaptığım hatanın farkındaydım fakat daha fazla kendimden nefret etmeyecektim. Bu hayatı düşünerek günlerce kendimi suçladım ama sonu yok. Kendimi affetmeli ve özgür kılmalıydım.

Yaşadıklarım, aklımdan geçen binlerce düşünce derken iyice içime kapanmaya başladım. Telefonumu değiştirmiştim, komple arkadaş çevremde değişmiş gibiydi. Zaten yerleştiğimiz otel bağcılardan çok uzaktı.

Burnumun ucuna düşen gözlüğümü tekrar yukarı iterek odaya koydukları hazır kahvelerden yaptım kendime.

Yasef beni oradan çıkardıktan sonra hiçbir şey anlatmamıştı. Zaten yaşadığım şokla ona odaklanmamıştım. Beni bulacağını ve her şeyi anlatacağını söyleyerek gitmişti.

Nitekim sözünü de tuttu.

O gün kaldığım otelin kapısında yine o belirdi.

Kettle suyun kaynadığına dair ses çıkarırken suyu kahvenin tozunu döktüğüm bardağa boşalttım. Ardından karıştırmaya bile fırsat bulmadan kapıyı açıp Yasef'in yanına gitmiştim.

Birbiri ardına sıralı odaların olduğu koridorda yürürken "Burada olduğumu nerden bildin?" diye sordum.

Sakinlikle "Ailene burayı öneren bendim." dedi.

"Öyleyse yan odada kaldıklarını ve bu sürpriz ziyaretini hoş karşılamayacaklarını da biliyorsundur."

Aniden adım atmayı kesti ve gözlerimin içine baktı. "Sana söylemem gereken ve yapmam gereken bir şey var."

Kalp atışlarım hızlanırken gerginlikten ellerim buz kesti. Sarıya çalan saçları, açık kahverengi gözleri vardı. Benden bir kafa boyu kadar uzundu. Gözlerinde daima hafif bir neşe görebilirdiniz. Ancak hayli aldatıcı bir neşeydi. "Neymiş?"

Koridordaki otomatik sensörlü ışık kıpırtısızca durduğumuz için söndü. "Görevleri unutmamak gerekir. Ondan önce, artık bu Umut oyununa bir son vereceğim." Yasef hafifçe hareket ettiğinde ışık tekrar yandı.

"Umut Evran'dı."

Uğultularını duydum, başa sardım bu hikayeyi. Seni bana mecbur eden, beni benden uzaklaştırdı. Olduğum kişinin külleri uçuştu, ben başkasıyım. Bir yabancıyım, denk gelirsek diye. Sakın beni o zaman tanıdığın kız sanma. Aynı bedende farklı biriyim artık.

Bana bakıyorsun, yanıma gelip o zamanlar tanıdığın benmişim gibi konuşma.

Ne ben aynıyım ne de Dünya.

"Senin onu aldatacağından şüphe ediyordu ve anonim olarak sana yazmaya karar verdi. Tabii bana pek bir şey anlatmadı. Yüz vermedi falan diyerek geçiştirdi. Ancak olanları fark edince olayların çok daha farklı olduğunu anladım."


__

Bu Yasef ne ayak sizce ne diyorsunuz?

Bölümü özetleyen emoji: 😱

Instagram: lefazen

Cesetleri Kayıp KatilWhere stories live. Discover now