4.3

6K 528 108
                                    






-5 ay önce-

"Ben daha ne kadar bekleyeceğim burada?" diye söylenirken sırtımı duvara yaslayarak kahverengi işlemeli kapıyı izlemeye devam etmiştim.

Hakikaten sıkılıyordum artık.

Çok geçmeden hattın diğer ucundan hışırtılar eşliğinde Evran'ın sesini duydum. "Kızım dairenin önünde iki saniye bekleyeceksin onda bile sabırsızca telefonla arıyorsun. Bir nefes alayım arada, iki dakika ya..."

Görmeyeceğini bile bile dudaklarımı büktüm. "Bensiz nefes mi almak istiyorsun?" Şaka yapar gibi söylediğime bakma, arkasında yönelttiğim gerçek bir soru var. Güler yüzüme bakma, arkasında sakladığım bir kız çocuğu var.

"Sensiz nefes alabilir miyim hiç..." İnanmak istediğim şeyleri söylüyordu, o konuşana kadar duymaya ihtiyacım olduğunu bilmediğim sözleri... Kulağıma hayli hoş gelse de onun için öylesine söylenen sözler olduğunu biliyordum.

Alaylı çıkan sesimle "Yalancı." dedim bu yüzden.

Ancak o birden ciddileşti. "Sana verdiğim değeri her duyduğunda yalancı diyorsun. Seni sevdiğime inanmak bu kadar zor mu?"

Bende ciddileştim. Yüzümdeki belirli belirsiz gülümseme kayboldu. "Bunlara gerek yok Evran. Sevgiymiş aşkmış bunlar hep geçmişte kaldı. Bugün kimsenin kimseye âşık olup da sevgili olduğu yok. Bende seni tatmin eden şeyler var, sende de beni. Bu aşık rolüne bürünmen anlamsız."

İlişkimizin başından beri tavrım netti aslında. Ben samimiyetsizliği, yalanı sevmiyordum. Bana yalandan seni seviyorum diyene kadar gözlerimin içine bakarak seni sevmiyorum deseydi mesela. Yalan söylemesinden daha az rahatsız ederdi beni. Hatta bana dürüst diye de mutlu olurdum.

"Tatmin derken?" bunun tam olarak hangi noktasını sorguladığını umursamadan açıkladım. "İşte mesela sen zenginsin, yakışıklısın, bir beyefendi gibi davranıyorsun bana. Bunlar beni tatmin eden şeyler. Bende güzelim, bakımlıyım, seni mutlu ediyorum. Bunlarda seni tatmin eden şeyler." İç çekerek sözlerime devam ettim. "Sen kalbimi bilmiyorsun. Bilmediğin bir şeyi, bilmediğin bir şeyle sevemezsin."

Tam o esnada kapı açıldı fakat karşımda beklediğim kişinin aksine bir yabancı vardı.

Sorarcasına "Merhaba?" dedi.

Arada bahsettiği abisi olduğunu düşündüm. Arkadaşı olmayacak kadar yaşlı görünüyordu.

Evran'da sesi duymuş olmalıydı ki "İçeri gel, kapıda bekleme daha fazla." dedi. Telefonu hafifçe kulağımdan uzaklaştırarak ekrana baktığımda armayı kapattığını görmüştüm. İyi de ben eve girmek istemiyordum.

Bozuntuya vermeden karşımdaki adama odaklandım. "Ah, Merhaba. Şey ben Evran'ın kız arkadaşıyım da onu bekliyordum."

"Seni tanıyorum. Ben Evran'ın abisiyim, adım Ünsal." Gür saçlarında yer yer beyazlıklar vardı ve maksimum kırk yaşında görünüyordu.

Gülümseyerek bana uzattığı elini sıktım. "Memnun oldum, Evran bilimle ilgilendiğiniz için yoğun olduğunuzu ve pek eve uğramadığınızı söylemişti."

Tokalaştıktan birkaç saniye sonra ellerimiz ayrıldı. "Doğru söylemiş. O yüzden bir türlü tanışamadık zaten. Bugünlük işi eve taşıdım diyelim." Ben diyecek bir şey bulamayınca sessiz kaldım, Ünsal bu sessizliği bozmak adına tekrar söze girdi. "Niye burada bekliyorsun, içeri gelsene."

"Rahatsız vermeyeyim. Evran da teklif etti ama hemen çıkacağız diye burada beklemek daha pratik olur diye düşündüm." Rahatsızlık vermek falan umurumda değildi açıkçası. Ben direkt eve girmek istemiyordum.

"Ne rahatsızlığı, buyurun lütfen. Evran'ın çabuk geleceği yok belli ki."

Derin bir nefes vererek sırtımı duvardan ayırdım. Bu kadar ısrardan sonra içeri girmesem garip kaçardı. Zaten Evran'da içeri girmemi istemişti.

"Peki... Teşekkürler."

Ayakkabılarımı çıkarsam mı bilemedim ama kaşla göz arası Ünsal'ın ayakkabılarını görünce çıkarmadan içeri girdim.

Geniş holden içeri girip salona doğru yürüdüğümde parlak mermer zeminde topuklu botlarımın tıkırtısı duyuluyordu.

O günle ilgili çok rüya gördüm. Nedense o an zihnimde hep farklı senaryolarıyla kalmıştı.

Evran ise o günün devamında evden çıkıp beraber bir mekâna gittiğimizi ve çok fazla içtiğim için olanları unuttuğumu söylemişti.

İçmediğim zaman dilimi nasıl unutabilirdim?

Bu olay zamanla üzeri kapanan bir soru işareti oldu.   

Ünsal'ı o günden sonra bir daha görmedim.



Instagram: lefazen

Cesetleri Kayıp KatilOù les histoires vivent. Découvrez maintenant