12: "Cüce"

884 83 205
                                    


"Senin gülüşün çok güzel,sen çok güzelsin."

Yazarın anlatımıyla:

Mucize yarım saat sonra gözüne takılan bir büyük bir küçük kalpli kolyeyi beğenip üstüne tıkladı ve bakışlarını Kolyeden ayırmadan Karan'a sordu "Bu nasıl?"

Karan dalmış bir şekilde Mucizeyi izlerken "Çok güzel." diye mırıldandı.Oysa kolyeyi görmemişti bile şu an büyükenmiş bir şekilde başını omuzuma koymuş olan kızı izliyordu. "Ay Karan sende o kadar içten dedin ki sanki sana alıcağız." değip güldü Mucize.

Karan bunun üstüne gülümsedi çünkü Mucizenin dediklerini dinlememişti bile çünkü onun şu an tek odağı sadece oydu.Omuzuna yaslanmış harika bir gülüşü olan ve hayatına birden giren o kızı izliyordu.

Mucize Kolyeyi iyice inceledikten sonra Karan'a baktı.Yüzlerinin bu kadar yakın olması onun kalp atışlarını hızlandırırken bu sefer Karan onun gözlerinde kaybolmaya başladı.

Artık kalbi hızlanan tek taraf Mucize değildi..

Karan yavaş yavaş aşık olmaya başlıyordu..

"Hatta verirken dersin "büyük kalp ben küçük kalp sensin ben hep senin yanında olucağım" diye,çok sevinir."

Karan Mucizenin saçının bir tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı "Çok güzel." Mucizenin gülümsemesi genişledi "Kolyeyi diyorsun değil mi?Bencede çok güzel." Karan çıkladı "Kolye değil." bu sefer Mucizenin kaşları çatıldı "Senin gülüşün çok güzel,sen çok güzelsin."

"Ama Kolye kolyeyi beğenmedin mi?" Mucize o kadar çok odaklanmıştı ki kolyeye,Karan'nın ona ettiği iltifatların farkına bile varamamıştı.

Karan kahkaha attıp Mucizeyi kendine doğru çekti ve ona sarıldı.Gülmeyi kesip Mucizenin gözlerine baktı "Çok güzel kolye." Mucize gülümsedi "Alalım mı o zaman?"

Karan telefonunu tam Mucizenin elinden alıcaktı ki birden bir mesaj gelince Mucize telefonu bırakmadı.

Burçak:
Naber? :)

Mucizenin anında gözleri sinirden dolarken Karan niye bu mesaj şimdi geldi diye içinden küfürler savuruyordu.

Karan telefonu eline alıp Burçağı engelledi ve sinirli bir şekilde telefonu masaya fırlattı.O ara Mucize ayaklandı "Ben bir lavaboya gideyim."

Kasım ve Kiraz ikisini izlerken Mucize hızla eve girdi.Kasım Kiraz'a baktı "Sen git bir yanına gerçekten tuvalette gitmek istiyorsa da ilk koridordaki en son kapı."

Kiraz başıyla onaylayıp Mucizenin arkasından giderken Kasım Karanın yanına oturdu. "Ne oldu kardeşim?" Kasım ellerini sinirle saçlarından geçirdi "Ya bu Burçak bana yine mesaj attı ona o kadar dedim atma diye dinlemiyor.Mucizede gördü.Kız haliyle üzüldü." Kasım ofladı "Engelledin mi?".

Karan da oflayarak başıyla onayladı.

Kiraz Mucizeyi alt katta bulamayınca yukarı çıktı ve orda durmuş bir sağa ve bir sola gidip ağlayan Mucizeyi görünce karşısına geçti.

"Ne oldu Mucizem?" Mucize derin bir nefes aldı "Burçak Karan'a mesaj attı." Kiraz kaşlarını çattı "Tamam ne var bunda Karan sana Burçak ile aramızda bir şey yok demedi mi?" Mucize başıyla onayladı "Evet,evet ama korkuyorum işte Kiraz..o kız çok güzel bir kız ayrıca O Karan'nın ilk aşkı yani,Karan onu tekrar sever kalbim kırılır diye çok korkuyorum." dedi dudaklarını büzerek ve ağlayarak.

"Hem sevsin istiyorsa yani benim için Karan mutlu olsun yeter.Ama buna kalbim dayanır mı bilmiyorum." Kiraz Mucizeye baktı "Karan o kızı niye sevsin?Ben Karan'nın sana olan bakışlarını görüyorum Mucize.Yapma böyle.Sil bakayım göz yaşlarını."

Gülümser misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin